Öcalan'ın unutulan itirafları, en büyük desteği o ülkeler vermişti

Terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan, 25 yıl önce Emekli Albay Hasan Atilla Uğur tarafından sorgulandığında, Avrupa ülkelerinden aldığı destekleri tüm detaylarıyla itiraf etmişti. Yıllarca kimliği ve görevi sır gibi saklı tutulan Hasan Atilla Uğur ise; 1 Temmuz 2008’de FETÖ elemanı eski savcı Zekeriya Öz tarafından deşifre edildi. Uğur, yaşadıklarından sonra Apo'nun itiraflarını 2022'de "Sorgu Odasında Apo" isimli kitapta deşifre etti.

Son Güncelleme:

MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin; terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan çağrısı sonrası siyaset sahnesindeki tartışmalar büyüyor. 1999 yılının şubat ayından bu yana İmralı Adası'nda cezasını çeken Öcalan'ın ilerleyen günlerde "Umut Hakkı"ndan yararlanıp, yararlanamayacağı bilinmezliğini sürdürürken, son açıklama ve tartışmalar sonrası gözler bir kez daha Öcalan'ın İmralı'daki itiraflarına çevrildi.

Öcalan, 21 yıl önce Nairobi Havalimanı'nda bordo bereliler tarafından düzenlenen operasyonla 1 dakika içinde paketlenerek Türkiye'ye getirildi.

FETÖ DEŞİFRE ETTİ

PKK elebaşı Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye getirilmesinden sonra İmralı'daki sorgusunu yürüten Emekli Albay Hasan Atilla Uğur'un "Sorgu Odasında Apo" isimli kitabında, 1999 yılındaki sorguya ilişkin tüm ayrıntılar yer alıyor. Kitapta yürüttüğü gizli görevin 2008 yılına kadar ailesi tarafından bile bilinmediğini aktaran Uğur, "İmralı’da kahraman bir silah arkadaşlarımla Abdullah Öcalan’ı sorguladığımdan ailemin bile haberi yoktu. İstihbarat görevi dışında başka görevler yapan arkadaşlarım da bilmiyorlardı. Ama 1 Temmuz 2008’de deşifre edildim. Kim tarafından mı? Uluslararası casus şebekesi FETÖ ve FETÖ’nün kullanışlı elemanı olan ‘Savcı’ Zekeriya Öz tarafından..." ifadelerine yer veriyor.

ÇOK GİZLİ YAZIYORDU 

Hasan Atilla Uğur, o dönem ki askeri ve istihbarat birimleri tarafından kendisine 'Kürşat' diye hitap edildiğini kitabında yer verirken, şunları kaleme alıyor: “Karşımda Kurmay başkanımız rahmetli Korgeneral Çetin Haspişiren vardı. ‘Emredin komutanım’ dedim. ‘Kürşat evladım, bir saat içinde ekibinle birlikte Bursa Jandarma Bölge Komutanlığı’na hareket et. Helikopter ve bilgi detayı orada olacak. Yolunuz açık olsun’ dedi. Saate baktım o an: 23.45. ‘Bir saate çıkarız komutanım’ dedim. Bir saat sonra, iki sivil araçla ben dahil sekiz kişi Ankara’dan Bursa yoluna çıkmıştık. Saat 06.30’da Bursa Gemlik karayolu üzerindeki bölge komutanlığına geldik. Rahmetli Tuğgeneral Nuri Güneş kapının girişinde karşıladı bizi. Üzerinde ÇOK GİZLİ yazan sarı zarfı uzattı bana. Komutanlık binasının önündeki pistte bekleyen helikopterin motoru, kalkış için çalışmaya başlamıştı bile…”

BND DESTEĞİ 

Uğur'un kaleme aldığı satırlar arasında en çarıcı bölümleri ise terör elebaşı Öcalan'ın, sorgu sırasında başta Alman istihbaratı olmak üzere Avrupa'daki istihbarat birimlerinden aldığı desteği itiraf ettiği bölümler oluşturuyor. Terör elebaşı Öcalan, sorgusunda batıdan aldığı desteği şöyle anlatıyor:

"Avrupa’da örgütlenirken başta Alman istihbaratı olmak üzere diğer Avrupa devletlerinin istihbarat birimlerinin tavsiye ve izinlerine göre hareket ettik. Köln’de, Dortmund’da, Bonn’da çok ilişkimiz vardı. Güney Eyaleti dediğimiz yerde Frankfurt ve Giessen vardı ama ilişkimiz azdı. Almanya’nın kuzey eyaletlerindeki Yezidiler bir türlü bizim çizgimize gelmediler. Çok uğraştık ama olmadı. Aslında Yezidiler Alman istihbaratı yani devleti ile uzun zamandır ilişki içindeydiler. Almanya zaten esas politika olarak KDP yani Barzani’ye çok yakındır. Ama bizim de gücümüzü görünce, PKK içinde kendi kadrolarını yaratma çabasına girdiler.”

"FRANSA SICAK BAKMIŞTIR"

“Fransa’daki örgütlenmeyi hep tek elden yürüttük. Orada bizim çok sayıda büromuz var. Zaten Ermeni diasporasından da büyük destekler aldık Fransa’da. 93 yılına kadar hiçbir kısıtlama olmadan orada faaliyetlerimizi yürüttük. Fransa Devleti bize her zaman çok sıcak bakmıştır. Ben Fransa’nın Türkiye’ye bu derece karşı büyük bir düşmanlık içinde olduğunu aslında hiç bilmiyordum. Açıkçası şaşırdım.”

Terör elebaşı Öcalan, Yunanistan'daki Lavrion Kampı'nın tamamen terör örgütüne tahsis edildiğini, söz konusu kampta suikast, sabotaj ve bombalama gibi kritik konularda çok ciddi eğitimler verildiğini itiraf etmişti. 

"İNGİLİZLERİN ADAMI"

“Belçika ve Hollanda basın da dahil olmak üzere bize her türlü desteği vermiştir. Basın-yayın gücümüzün kısa sürede büyük boyutlara ulaşmasını özellikle Belçika Devleti sağlamıştır. İsveç, Norveç, Danimarka ve Finlandiya da var. Almanya’dan sonra en rahat çalıştığımız ve ciddi destekler aldığımız ülkeler İsveç, Norveç ve Danimarka olmuştur her dönem. Şunu açıkça belirtmek gerekir, bizim pozisyonumuza en akıllı yaklaşan devlet İngiltere olmuştur. Onların buradaki asıl adamları Celal Talabani’dir. Talabani ve adamları İngiliz desteği konusunda bizimle daima temasta olmuştur. İngiltere ile açıktan ve direkt temas kuramadık ama onlar, özellikle Lortlar Kamarası bize hep destek mesajlarını iletmiştir. Amerika ile ilişkilerimizi de bu bağlamda açıklayabilirim."

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber