Mera alarmı! Hayvancılığa darbe vurur

Türkiye'nin büyükbaş ve küçükbaş hayvan varlığının yanı sıra mera varlığı da azalıyor. Küresel iklim değişikliğinin de etkisiyle meraların yüzde 64’ünde verimsizleşme ve bozulma olduğu saptanırken, yem rezervlerinin vakit kaybetmeksizin arttırılması çağrısı yapılıyor.

Son Güncelleme:

Et fiyatları cep yakmaya devam ederken, büyükbaş ve küçükbaş hayvan varlığı da gün geçtikçe azalıyor. TÜİK'in verilerine göre son bir yılda, Türkiye’nin büyükbaş ve küçükbaş hayvan varlığı toplam 73 milyon 472 binden, 69 milyon 106 bine geriledi. Türkiye'nin kırmızı et ihtiyacını karşılayan hayvan sayısı bir yılda 4 milyon 365 bin azalırken, yakın gelecekte hayvancılık üretiminde ciddi düşüş ve kayıp riski de bulunuyor. Hayvan varlığı ve hayvacılığın gerileme riskine ilişkin bir diğer önemli sorun da Türkiye’deki mera ve otlakların verimsizleşmesi. Yapılan son bilimsel araştırmalarda Türkiye'nin içerisinde olduğu Avrasya bölgesinde milyonlarca insanın geçim kaynağı olan geleneksel hayvancılığın tehdit altında olduğu ortaya konulurken, küresel ısınmanın 3,6 derece ve üzerinde gerçekleştiği 2050 projeksiyonunda adeta felaketin yaşanacağı vurgulanıyor.

Köy üretimi modeline geçilmediği takdirde hayvan varlığının azalmaya devam edeceği ifade ediliyor. 

YÜZDE 64'Ü BOZULDU

İstatistiklere göre Türkiye'de 1.45 milyonu çayır, 13.1 milyonu mera olmak üzere toplam 14.6 milyon çayır mera alanı bulunuyor. Bölgeler bazında ise çayır ve mera oranının en yüksek olduğu yer yüzde 37.54 ile Doğu Anadolu Bölgesi.  İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Lütfi Şen ise kuraklık tehdidinin 420 milyondan fazla hayvanın beslenmesini ve hayvancılık yapan milyonlarca insanın geçimini sağlayan Avrasya otlaklarını tehdit ettiğini belirtiyor. Türkiye meralarının yüzde 64’ünde verimsizleşme ve bozulma olduğunu sözlerine ekleyen Prof. Dr. Şen, "Kara alanlarının yüzde 40’ını oluşturan meralar, hayvan yemi temin etmenin yanı sıra bio-çeşitlilik sağlayan ve karbon depolayan önemli bir ekosistem" diyor.

YEM REZERVİ ARTTITILMALI

Ekonomik ve sosyo-politik değişimler nedeniyle 1990lı yıllarda Türkiye’den Moğolistan’a kadar birçok ülkede, hayvan sayısında ciddi bir azalma gözlendiğini sözlerine ekleyen Prof. Dr. Şen, şu bilgileri aktarıyor:  "Mera verimliliğine yönelik kuraklık söz konusu olduğunda ise bütün senaryolar, riskin Avrasya genelinde artacağı bir geleceğe işaret ediyor. Çalışmanın bulgularına göre bu, yalnızca bir büyüklük artışı olmayacak, yüzde 60 civarında bir alansal artış da gerçekleşecek. Mera alanlarının yönetimi önem taşıyor. Bunların yanı sıra Türkiye’nin yem arzını ve rezervini de artırması gerekiyor. Ayrıca erken uyarı, eylem ve hazırlık sisteminin yanı sıra sigorta ve yardım sistemini de güçlendirerek risk yönetimine ağırlık verilmesi önem taşıyor."

Otların korunmasına yönelik yeni programların hayata  geçirilmesi önem taşıyor.

AİLE YETİŞTİRİCİLİĞİ ŞART

Türkiye Kasaplar Besiciler Et ve Et Ürünleri Esnaf ve Sanatkarları Federasyonu Başkanı Osman Yardımcı hayvancılıkta verim artışı için aile yetiştiriciliğinin önemine dikkat çekerken, şunları söyledi: "Köy üretimi dediğimiz modele dönülmeden hayvan sayısı artmayacağı gibi, et ürünlerindeki fiyat artışını önüne geçilemez. Tıpkı geçmişte olduğu gibi her köylünün ahırında 7, 8 büyükbaş ile 30, 40 tane küçükbaş hayvanı olursa, sorun aşılır. Bunun için devlet desteği gerekiyor."

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber