Kuzey Irak'ta büyük kuşatma! Barzan'a kadar TSK kontrolünde

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) son 5 yıldır devam ettirdiği Pençe harekatları terör örgütü PKK'nın Irak'ın kuzeyindeki hareket kabiliyetini büyük ölçüde sınırladı. Irak'ın kilometrelerce derinliğindeki alanlarda terör elebaşlarına yönelik SİHA saldırıları, örgütün silahlı eylem kabiliyetini neredeyse sıfıra indirdi. Son günlerde örgütün tamamen dağıtılması için siyaset cephesinde atılan adımlar dikkatlerin Irak'ın kuzeyinde örgütle mücadele gelinen son duruma çevrilmesine neden oldu.

MÜCADELE VE MÜZAKERE

Güvenlik uzmanı Abdullah Ağar, terör örgütünün bölgedeki jeopolitik oyunun bir aparatına dönüştüğü, Suriye'de bir terör devleti kurmaya çalıştığı bir dönemde çözüm tartışmalarının gündeme geldiğini belirterek şunları söyledi: "40 yıldır kanımızı, kardeşliğimizi ve enerjimizi emen bir terör örgütü ile karşı karşıyayız ve bundan bir şekilde kurtulmamız gerekiyor. Mücadele ederek mi başaracağız, müzakere ederek mi başaracağız. Hem Irak ve Türkiye'de hem de Suriye'deki terörle mücadelemizi son derece önemli. Çünkü müzakerede elde edeceğimiz kazanımlar sahadaki mücadeleyle olabilir."

TÜRKİYE'NİN ELİ GÜÇLÜ

2016'dan itibaren Türkiye'de, 2019'dan itibaren de Irak'ta dağlık alanda terörle mücadelede önemli adımlar atıldığını belirten Ağar şu açıklamaları yaptı: "Türkiye'nin eli Irak'ta bu anlamda güçlü ama Suriye tarafı için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. MİT yaptığı operasyonlarla örgüte karşı son derece önemli bir gayret ortaya koydu. Dağlık bölgelerde PKK'nın çok büyük iddialar ürettiği; 'biz burada devlet kurduk', 'biz buraları kurtarılmış bölge yaptık dediği yerleri Mehmetçiğin postallarıyla çiğnemesi son derece önemli. Örgütün direncinin ve iddiasının kırılması sağlandı. Örgüt bu durum karşısında strateji değiştirdi, Süleymaniye, Kerkük, Sincar, Musul tarafına kaydı, oralarda varlık göstermeye çalışıyor. Bununla birlikte de Suriye'de bir terör devleti kurmaya çalışıyor."

"KUZEY IRAK'A HAKİMİZ"

Türkiye'nin sadece örgütle değil örgütü himaye edenlerle de mücadele ettiğini vurgulayan Ağar, PKK'nın bölgedeki varlığıyla ilgili şöyle konuştu: "Türkiye gelmiş olduğu bu noktada terör sorununu çözer. Çünkü haklıdır, arkadan vurulmuştur, ihanete uğramıştır. Ama bu bir siyasi hesap konusu olmamalıdır. Türkiye varoluşsal bir refleksle terörle ve onu himaye edenlerle mücadele ediyor. Bu doğru bir mücadele formudur. Çünkü tek başımızayız. Karşımızda İran var, Rusya var, Amerika var, Avrupa var. Bunların çeşitli şekillerde işbirliği yaptıkları bir örgüt formuyla mücadele ediyoruz."

"Türkiye, Duhok'tan, Zaho'dan girip bütün Türkiye sınırına paralel olarak Barzan'a kadar uzanan bütün vadiyi kontrol altına aldı. Bu, terörle mücadelede muazzam bir evreye karşılık geliyor. Elbette bu bütünüyle bitirdik anlamına gelmiyor. Onun arkasında Süleymaniye uzanan sivil toplumun içine girmiş bir PKK var. Irak'ta iyi bir noktaya geldik ama Suriye tarafında 110 binle ifade edilen bir silahlı terör varlığı bulunuyor."

YENİ BİR AŞAMA

Güvenlik uzmanı Ünal Atabay ise Pençe harekatlarının tamamlanmak üzere olduğunu belirterek "Kuzey Irak sahasında yaklaşık beş yıldır devam eden Pençe serisi operasyonların artık sonuna geliniyor, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler de kilidin Kasım ayı içerisinde kapanacağı ifade edildiği dikkate alındığında; söz konusu tarihten itibaren operasyonların da sonlandırılacağı anlamına gelmektedir. Örgüt aldığı ağır darbeyle bundan sonra Irak kuzeyinde varlık göstermek yerine bölgeden çekilebilir, eylem kabiliyetinden uzak yeni bir aşamaya geçebilir" diye konuştu.

Kaynak: Web Özel