Korkutucu buluş! Beyninizin içini okuyacaklar

Bilim insanları konuşma yeteneğini kaybeden insanlar için yapılan bilimsel araştırmalar sırasında zihin okumanın yolunu keşfetti. Bilimsel bir yayında 'nöronların ateşlenmesi izlenerek' insanın aklından ne geçtiğinin bilinebileceği iddia edildi.

Son Güncelleme:

Yapay zeka teknolojileri ve nöroloji alanındaki gelişmeler son yıllarda şaşırtıcı sonuçlar veriyor. Konuşamayan insanlar için yapay zeka destekli iletişim imkanlarını araştıran bilim insanları, beyin taramaları yapılarak, insanın zihninden neler geçirdiğini öğrenme yolunda büyük adımlar atıyor. Ancak insanın aklından geçenlerin çözümlenmesine yönelik teknolojilerin zihinsel mahremiyete tehdit oluşturup oluşturmadığı konusunda tartışmalar var.

SİNYAL İLE İLETİŞİM

Kaliforniya San Diego Üniversitesi ile Cambridge'deki Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nden bilim insanlarının hazırladığı bilimsel çalışmaya göre son gelişmeler kafamızın içinden geçen düşüncelerin en azından bir bölümünün artık bir beyin tarayıcısı tarafından çözülebileceğini gösteriyor. Araştırmacıların zihinden geçen sözlerin özünü belirleyecek bir yöntem geliştirdiği belirtiliyor. Beyin sinyalleriyle çalışan implantlar geliştiren uzmanlar bir süredir konuşma yeteneğini kaybeden insanlardan 'iletişim çıktısı' alabilecekleri teknolojiler üzerinde çalışıyordu. Projenin zihin okumaya ne kadar yakın olduğu henüz belli değil. Ancak teknolojinin kötüye kullanılmasına yönelik endişeler hızlı gelişmeler olduğunu ortaya koyuyor.

San Diego Üniversitesi ile Cambridge'deki Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nden bilim insanlarının son çalışması yayınlandı. 

BEYNİN DİL KÜTÜPHANESİ

Bu alandaki son gelişme bu hafta Nature'da yayınlandı. Bilim insanları, insanların beyinlerini dinleyerek çeşitli kelimelerin anlamlarını kodlayan nöronların şimdiye kadarki en yüksek çözünürlüklü haritasını oluşturdular. Sonuçlar, beynin kelimeleri sınıflandırmak için aynı standart kategorileri kullandığını ve bu sayede sesi anlama dönüştürmemize yardımcı olduğunu gösteriyor. Çalışma şimdilik yalnızca İngilizcedeki kelimelere dayanıyor. Ancak Cambridge'deki Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nden beyin cerrahı Ziv Williams, bunun beynin kelimeleri dil kütüphanesinde nasıl depoladığını çözme yolunda atılmış bir adım olduğunu söylüyor. William, "Çeşitli kelimelere yanıt veren 'örtüşen beyin hücresi kümeleri'ni haritalayarak bir anlam sözlüğü oluşturmaya başlayabiliriz" diyor. Nature'da çalışmanın detayları şöyle anlatılıyor: 

EPİLEPSİ HASTASI DENEKLER

"Williams ve meslektaşları, bireysel nöronların dili gerçek zamanlı olarak nasıl kodladığına bakmak için eşsiz bir fırsat buldular. Epilepsi ameliyatı olmaya hazırlanan 10 kişi deneye alındı. Her birinin beynine nöbetlerinin kaynağını belirlemek için elektrotlar yerleştirildi. Elektrotlar, her deneğin prefrontal korteksindeki yaklaşık 300 nöronun aktivitesini kaydetmeye olanak sağladı."

Beynin benzer ve bağlantılı kelimeleri aynı kategoriler altında nasıl grupladığı ilk kez gözlemlendi. 

HER KELİME İÇİN KATEGORİ

"Katılımcılar toplamda yaklaşık 450 kelime içeren birden fazla kısa cümleyi dinlerken, bilim insanları hangi nöronların ne zaman ateşlendiğini kaydetti. Williams, her kelime için yaklaşık iki veya üç farklı nöronun ateşlendiğini söylüyor, ancak ekibin prefrontal korteksin milyarlarca nöronunun yalnızca küçük bir kısmının aktivitesini kaydettiğini belirtiyor. Araştırmacılar daha sonra aynı nöronal aktiviteyi başlatan kelimeler arasındaki benzerliğe baktılar. Aynı nöron grubunun tepki verdiği kelimeler, eylemler veya insanlarla ilişkilendirilen kelimeler gibi benzer kategorilere girdi."

HER İNSANDA AYNI

"Ekip, beynin birbirleriyle ilişkilendirebileceği 'ördek' ve 'yumurta' gibi kelimelerin aynı nöronlardan bazılarını tetiklediğini buldu. 'Fare' ve 'sıçan' gibi benzer anlamlara sahip kelimeler, 'fare' ve 'havuç' tarafından tetiklenen modellerden daha benzer olan nöronal aktivite modellerini tetikledi. Diğer nöron grupları, 'yukarıda', 'arkada' gibi daha soyut kavramlarla ilişkilendirilen kelimelere tepki verdi. Beynin kelimelere atadığı kategorilerin katılımcılar arasında benzer olduğu, bunun da insan beyninin tüm anlamları aynı şekilde gruplandırdığı belirlendi."

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber