Komadaki hastadan farksız, körfezi kim bu duruma getirdi?

İzmir Körfezi'nde 20 Ağustos'tan bu yana devam eden balık ölümleri ve kötü koku sorunu devam ediyor. Körfez'deki akıntı sisteminin mükemmel olmasına karşın, ekolojik yıkıma varan kirliliğin biyolojik arıtma sistemlerinin tam devreye girmemesinden kaynaklandığı belirtiliyor. En çok merak edilen ise "İzmir Körfezi'nin nasıl ve ne zaman" bu felaketten kurtulacağı...

Son Güncelleme:

Yıllardır kötü koku ve kirlilikten kurtulamayan İzmir'de geçen 20 Ağustos'tan bu yana sorunlar daha arttı. Son dönemde hava sıcaklıklarının düşmesi kokuyu bir nebze olsun azaltsa da belli semtlerde balık ölümleri ve sudaki renk değişimi devam ediyor. Uzmanlar sorunun kısa vadede çözülmesinin mümkün olmadığını belirtiyor. İzmir'de umutlar bu hafta yoğun bir şekilde yağması beklenen yağmura bağlandı. İzmir'de geçen ay sonunda birden bire artan kirliliğe gerekçe olarak Körfez'deki akıntı sistemlerinden gemi sintinelerine kadar birçok etmen sıralandı. Türkiye Bilimler Akademisi Çevre Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar'a göre ise, bütün bu sebepler birer bahaneden ibaret. Yaşar, biyolojik arıtma sistemleri tam randımanlı bir şekilde çalıştırılmadan bu sorundan kurtulmanın mümkün olamayacağı görüşünde.

Körfez'de dönemsel plankton patlamaları da yaşanıyor. 

ACİL EYLEM PLANI

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca toplu balık ölümleri ve kirlilikle ilgili araştırma ile çözüm önerilerini sunmak için oluşturulan "İzmir Körfezi Koordinasyon Kurulu" ise bu ay sonuna kadar acil eylem planını açıklayacak. Kurulun çalışmalarından öğrenildiğine göre İzmir Büyükşehir Belediyesi Çiğli Atık Su Arıtma Tesisinin 4. etabının hızlandırılması ve yeni etapların da eklenmesi gündeme geldi. Nitekim Bakanlık açıklamalarında bilim insanlarının görüşleri doğrultusunda alınacak tedbirlerin değerlendirildiği belirtiliyor.

AKINTI SİSTEMİ MÜKEMMEL

Acil eylem planı hazırlanırken İzmir'deki son durumu ve atılması gereken adımları sorduğumuz Prof. Dr. Doğan Yaşar da ileri biyolojik arıtmaya vurgu yaptı. İzmir'de sorunun geçmişinin 1960'lara kadar uzandığını belirten Prof. Dr. Yaşar şu bilgileri verdi: "Yaşanan kirliliğin en önemli nedeni arıtma sistemlerinin çalıştırılmaması. Ege'de mükemmel bir akıntı sistemi var. Kirlilik İzmir körfezinden kaynaklanıyor. Geçtiğimiz yıllarda olan plankton patlamaları geçen yıl da görüldü. Balık ölümleri de gördük."

BELEDİYELER SORUMLU

Bu yıl toplu balık ölümlerinin çok daha fazla arttığını belirten Yaşar şöyle devam etti: "İzmir Körfezi'nde ilk plankton patlamaları ve balık ölümleri 1955 yılında görüldü. Ardından 2000'li yıllarda Çiğli Arıtma Tesisi'nin hizmete girmesinin ardından düzelme başladı, deniz mavileşti. Hatta belli yerlerde yüzülebilecek seviyeye geldi. Merhum Ahmet Piriştina’nın belediye başkanlığı döneminde Körfez iyi duruma gelmişti. Ancak onun ardından kirlilik yeniden arttı. 2005 yılından sonra Aziz Kocaoğlu'nun yönetiminde fabrikalar arıtma tesislerini kapatınca Körfez'de kirlilik yüksek seviyelere çıkmaya başladı."

İzmir Körfezi'nde kirlilik deniz suyunun rengini değiştirdi.

TUHAF AÇIKLAMALAR

İzmir'de yerel yönetime eleştirilerde bulunan Prof. Dr. Yaşar şunları kaydetti: "Geçen hafta Kocaoğlu hala sirkülasyon kanalı açalım derken, Tunç Soyer verdiği demeçte 'buna gerek yok' derken Cemil Tugay, 'bunun nedeni küresel ısınma; sonrasında sintine balast sularıdır' dedi. Tunç Soyer yüzdüğü resimleri ve hiçbir zaman kirlilik sorunu olmayan dış körfezde çekilen resimleri göstererek kısaca 'Körfez'i temiz bıraktım' diyor. Çok tuhaf açıklamalar."

YILLAR ÖNCE UYARMIŞTI

2010 yılında "Körfezin akıntı sisteminin incelenmesi ve modellenmesi" başlıklı raporu Dokuz Eylül Üniversitesi tarafından yayınlanan Prof. Dr. Yaşar, 2020 yılında dönemin İzmir Büyükşehir Belediyle Başkanı Tunç Soyer'e yazdığı bir mektubu da Haber Global Web Özel'le paylaştı. Bu mektupta Körfez'deki kirliliğin sebeplerine dikkati çeken Yaşar, derelerin betonlaşmasına vurgu yapıyor. Prof. Dr. Yaşar, bugünkü kirliliğin de sebepleri arasında gösterdiği bu durumla ilgili "Dereleri hala betonluyorsunuz yani doğa katliamına devam ediyorsunuz. Mikrobiyolojik yaşamı katlediyorsunuz. Ve körfezin her geçen gün daha da kokmasına neden oluyorsunuz" diyor.

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber