Kalp krizinde korkutan artış, nedeni hava kirliliği mi?
Kalp krizi vakalarında yaşanan artışın en büyük nedenlerinden birinin hava kirliliği olduğu ortaya çıktı. İstanbul ve Ankara'nın yanı sıra sanayi kentlerindeki kirlilik tablosunun Paris ile benzerlik taşıdığı belirtilirken, 'haberglobal.com.tr'ye konuşan Prof. İsmail Polat Canbolat ise aşı karşıtlarının ortaya attığı iddiaları çürütecek önemli bilgiler verdi.
Son yıllarda artan kalp krizine bağlı ölümler merak konusu olmaya devam ediyor. Hekim kimliği olmayan bir takım kişilerin; kalp krizi vakalarını Kovid-19'a karşı geliştirilen mRNA aşılarıyla ilişkilendirmesi, vatandaşlarda kafa karışıklığa yol açarken, "haberglobal.com.tr"ye konuşan Kanuni Sultan Süleyman Hastanesi Kardiyoloji Servisi'nden Prof. İsmail Polat Canbolat ise uzman olmayan kişilerin bilimsel dayanaktan yoksun açıklamalarının dikkate alınmaması gerektiğini belirterek, "Kalp ve damar hastalıkları ile kalp krizi vakalarında ciddi artış var ancak bunun en büyük nedeni hava kirliliği ve stres" dedi. Prof. Dr. Canbolat'ın artan kalp krizi vakalarına ilişkin önemli bilgiler paylaştı...
HAVA KİRLİLİĞİ ETKİSİ
"Kalp krizi veya kalp hastalıklarının aşıya bağlı olduğunu söylemek için, sorun yaşayanların yaşamındaki tek değişkenin mRNA asısı olması lazım ancak durum öyle değil. Kalp krizi ve kalp sorunları arttı ancak en büyük nedenlerin başında hava kirliliği geliyor. Stres, tansiyon, diyabet ve fazla kilo da kalp krizindeki artışın diğer nedenleri arasında."
4 SİGARA İÇİLİYOR!
"Kalp, damar hastalıklarında çevresel etkenleri göz ardı ediyoruz. Son yıllarda sosyal ve ekonomik sebeplerden ötürü stres yükü arttı. Stres artışı vücutta inflamasyon dediğimiz yangına neden olurken, bu durum kalp krizini tetikliyor. Paris'te yaşayanlar, hava kirliliği nedeniyle her gün 4 sigara içmiş kadar zehir soluyorlar. Bu durum İstanbul başta olmak üzere birçok kentimiz için de geçerli."
DAMARI BOZUYOR
"Partikül kirleticiler, solunum yoluyla vücudumuza girerek damar yapısının bozulmasına neden oluyor. Stres, sigara tüketimi ve yanlış beslenme gibi etkenler de birleşince damar sertliği ve beraberinde kalp krizi kaçınılmaz oluyor. Maalesef bizim ülkemizde kalp hastalıkları ile hava kirliliği arasındaki direk etkiye dair istatistikler tutulmuyor."
KULAK ASMAYIN
"Ülkedeki bir diğer önemli sağlık sorunu da tansiyon. Artık 40 yaşından itibaren hipertansiyon hastalarını görüyoruz. Kardiyolojide şöyle bir kural vardır. 4 kişiden biri tansiyon hastasıdır ancak 4 kişiden sadece bir kişi farkındadır. Farkında olan her 4 kişiden sadece biri kontrol altındadır. Maalesef obezite ve beslenme karnemiz çok kötü. Fast food kültürü ve paketli, işlenmiş gıdaların tüketimi damar yapısına zarar verirken; kalp sorunlarının oluşmasına yol açıyor."
"Kovid-19 aşılarının kalp krizini tetiklediğini söylemek için aşı olduktan sonraki zamanda sosyal, ekonomik, çevresel, stres anlamında hiçbir değişkenin olmaması gerekir. Ancak böyle olmadığını biliyoruz. Bir yanda ciddi hava kirliliği ve stres; diğer yanda sigara, alkol, diyabet, işlenmiş gıda ve hareketsizlik nedeniyle yaşanan bir girdap söz konusu. Bu nedenle aşı karşıtlarının yaydığı söylentilere kulak asılmaması gerekir."
Korkutan tablo!
Limitler sürekli açılıyor
Öte yandan Türkiye'de yılda yaklaşık 300 bin kişi kalp hastalıklarından yaşamını yitiriyor. Ulusal Hava Kalitesi İzleme Ağı’nın verileri üzerinden yapılan PM10 ve PM2.5 ölçümlerinde ise Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’nün önerdiği sınır değerlerin tüm illerde aşıldığı belirtiliyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı eski Müsteşarı Prof. Dr. Mustafa Öztürk ise hava kirliliğinin nedeni için; "Kalitesiz yakıt kullanımı ve dizel araçlardan çıkan partiküllerin sorunun kaynağı olduğunu düşünüyorum" yorumunda bulunuyor.
Kaynak: Web Özel