Kabına sığmıyor, ne olacak bu İstanbul'un hali?

İstanbul'da yıllardır artan nüfus, yapılaşma ve trafik sorununa bir türlü çözüm bulunamazken; Küresel Yaşanabilirlik Endeksi Raporu’nun bir kez daha gündeme gelmesi tartışma başlattı. Megakent; yaşanabilir Avrupa şehirleri listesinde sondan bir üstte yer alırken; 'tersine göç çözüm olabilir mi?' sorusu yanıt arıyor.

Son Güncelleme:

İstanbul'da okulların açılması ile artan trafik ve nüfus yoğunluğu, yaşam kalitesini olumsuz etkilerken, kent sakinleri ise adeta canından bezmiş durumda. Megakentteki hormonlu büyüme ve yaşam koşulları, 2022'de yayımlanan "Küresel Yaşanabilirlik Endeksi" raporunda da yer almış; İstanbul, Kiev'in ardından Avrupa'nın "yaşanması en zor" şehri seçilmişti. İstanbul’un, Kiev’in sadece bir basamak üstünde yer alması bir kez daha, 'Çözüm, tersine göç mü?' sorusunu da gündeme taşıdı.

VATANDAŞ İNANMALI

TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Başkanı Eray Morgül, tersine göç için;  "İstanbul, nüfus açısından artık sınırlarını zorlayan bir şehir. Bu durumu tersine çevirmek için insanların İstanbul’daki yaşam kalitesini başka şehirlerde bulabileceklerine inanması gerekir. Yeşil alanları, ulaşım imkanları ve sosyal hizmetleri geliştirerek, küçük ve orta ölçekli şehirleri daha çekici hale getirmeliyiz. Özetle; Anadolu şehirlerinde ekonomik ve sosyal cazibenin oluşması gerekiyor" dedi.

2022'de yayımlanan endekste, şehirler istikrar, sağlık, kültür ve çevre, eğitim, altyapı olarak 5 kategoride göre sıralandı. Buna göre İstanbul 100 üzerinden 57,7 puanla sondan bir basamak üstte yer alırken, Viyana 99,1 puanla ilk sırada yer aldı.

YEREL KALKINMA 

Morgül, Anadolu'ya dönüşün teşvik edilmesi gerektiğini de belirtirken, şu tespitleri aktardı:  "Anadolu'da da yaşam standartlarını yükseltecek sanayi, tarım, turizm ve teknoloji yatırımlarının yapılması, bölgesel kalkınmayı hızlandırır. Hem yerel kalkınma hedefi koyup hem de İstanbul’da yoğun imar faaliyetlerine alan açtığınızda karşınıza bu tablo çıkıyor. Sonuçta ne Anadolu kalkınıyor, ne İstanbul yaşanabilir bir şehir oluyor."

"İstanbul’da sağlıklı ve mutlu bir yaşamın mümkün olması için, kentsel planlama süreçlerinde radikal değişiklikler yapılması gerekir. Ulaşım altyapısının güçlendirilmesi, toplu taşımanın cazip hale getirilmesi ve özel araç kullanımının azaltılması da şart. Mevcut gidişat devam ederse, 10 yıl sonra İstanbul’da trafik sıkışıklığı, çevre kirliliği, altyapı sorunları ve kentsel riskler daha da derinleşecektir."

ÇEKİM MERKEZLERİ

Şehir Plancı Erhan Demirdizen ise İstanbul’da yeni alanları imara açmak ve kentsel dönüşüm ile yoğunluk artırmak yerine, İstanbul’un yakın bölgelerindeki güçlü raylı sistem ve liman bağlantısı olan mevcut yerleşim alanlarında çekim merkezleri oluşturulması gerektiğinin altını çizdi. 

NÜFUS PATLAMASI 

Demirdizen, çözüm önerilerini de sıralarken, "Metropolü raylı sistem ağlarıyla donattıkça merkezi bölgelere yönelen aşırı talep dengelenir. 2009 yılında yapılan 'İstanbul Çevre Düzeni Planı'nda İstanbul'un maksimum ulaşabileceği nüfus 16 milyon olarak öngörülmüştü. Bu sayının üstüne çıkılırsa içme suyu ve diğer kaynaklar yetersiz kalır. Bugün resmi nüfus 16 milyon" diye konuştu.

 Yaklaşık 5 milyon 561 bin aracın olduğu megakentte, trafik sıkışıklığının yüzde 85’i tek kişilik seyahatlerin yapıldığı otomobillerden kaynaklanıyor.

TÜM SOKAKLAR TIKALI

Mimar Dr. Sinan Genim ise İstanbul'un coğrafi konumu üzerinden açıklamalar yaparken, şunları aktardı: "İstanbul’dan daha kalabalık başka şehirler de var; Tokyo gibi. Ancak İstanbul’un coğrafi konumu çok farklı. Tersine göç çok zor. Emekli olmadan kimse İstanbul’dan gitmez. Yeteri kadar otopark olmadığı için tüm sokaklar tıkalı. Bu konu; 'göç olsun, göç gitsin' diyerek halledilecek bir konu değil."

BECEREMİYORLAR!

"Bu şehrin yönetici insanlarının gerçekten sokağa çıkıp inceleme yapıp, adım atması lazım. İstanbul'un durumu imar planlarıyla yapılan rezilliğin sonucudur. Hemen herkes sorunları  siyasete döküp işin içinden sıyrılmaya çalışıyor. İstanbul’un ortasından bir deniz geçiyor. Halen yerel yönetimler su yolunu kullanmasını beceremiyorlar."

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber