Hindistan'da alarm zilleri! Müslümanları zor günler bekliyor
Hindistan'da seçimi önde tamamlayan iktidardaki Hindu milliyetçisi Modi'nin sicili ülkedeki Müslümanları endişelendiriyor. Daha önce en büyük eyaletlerden 'Gujarat'ı yöneten Modi'nin burada kurduğu faşist örgüt kadrolarını devlete taşıdığı bir kez daha gündeme gelmiş durumda.
Hindistan’da 6 hafta süren 7 aşamalı genel seçimleri Hindu milliyetçisi Narendra Modi'nin liderliğinde kurulan 'Ulusal Demokratik İttifakı' kazansa da koalisyon hükümeti kurulacak. Ancak Başbakan Modi'nin usulsüzlük iddialarıyla ısınan seçim atmosferinin ardından, Hindistan'ı yakından izleyen analistler, seçimden sonra siyasi atmosferin özellikle ülkedeki Müslümanlar açasından daha da ısınacağını haber veriyor. Modi'nin zafer kazanmasının ardından kurulacak hükümet anayasada geniş kapsamlı değişiklikler yapma imkanına da kavuşabilir. Öte yandan bu hafta yayınlanan bir kitap; Modi'nin 14 yıl boyunca başbakan olarak yönettiği Gujarat eyaletinde kurduğu yönetimi Hindu milliyetçiliği için test laboratuvarı olarak nasıl kullandığını anlatıyor.
HAZIRLIK YAPTI
Christophe Jaffrelot'un henüz Türkçeye çevrilmeyen "Gujarat under Modi" (Modi Yönetiminde Gujarat) adlı kitap, Hindu Başbakan'ın geçmişine ışık tutuyor. Jaffrelot, kitapta şunları kaydediyor: "Köklü bir Gujaratlı olan Modi, 1950'de düşük bir kastın üyesi olarak doğdu. Çocukken, 1930'ların Avrupa faşist hareketlerini örnek alan geniş paramiliter Hindutva (Hindu milliyetçisi) örgütü olan Rashtriya Swayamsevak Sangh'a (RSS) katıldı."
ŞİDDET EYLEMLERİ
Modi'nin ülkedeki Müslümanlara yönelik planlarının ilk somutlaştığı tarih ise 2002 olarak gösteriliyor. Modi, Şubat 2002'de eyalet meclisine katılmasına olanak tanıyan bir ara seçimi kazanırken, sadece üç gün sonra, 27 Şubat'ta; Hindutva aktivistlerini taşıyan bir trende 59 Hindu öldürüldü. Saldırının önceden planlanmış bir saldırı olup olmadığı ve Müslümanlarla bağlantısı kesin olarak belirlenemedi. Ancak bu olaydan sonra eyaletteki Müslümanlara yönelik planlı şiddet eylemleri baş gösterdi.
MÜSLÜMANLARI ÖLDÜRDÜLER
Jaffrelot ise kitabında o dönem yaşananları şöyle aktarıyor: "Gujarat'ın daha önce hiç görmediği, uzun süreli bir şiddet dalgası başladı. Kurbanların büyük çoğunluğu Müslümanlardı. Müslüman mahallelerine haki renk şortlar giyen ve safran saç bantları takan kamyonlar dolusu saldırganlar gönderildi. Ellerinde hançerler, kılıçlar ve gaz tüpleri vardı. Resmi kayıtlara göre bin 169 Müslüman öldürüldü. Sivil toplum örgütleri bu rakamın 2 bine yaklaştığını açıkladı."
MODİ BİZZAT KATILDI
Jaffrelot, bunun rastgele bir şiddet patlaması olmadığının bütün delilleriyle ortaya konulduğunu vurgularken şunları kaydediyor: "Müslüman evleri ve işyerleri Hintçe isimler taşısalar bile hedef alındı, bu da sahiplerinin kimliğini tespit etmek için önceden araştırma yapıldığını kanıtladı. Olayı araştıran İngiliz yetkililer de, şiddetin önceden planlandığı sonucuna vardı. Çoğu polis saldırganlara aktif olarak yardım edip silahlandırdı. Bazı üst düzey devlet memurları, politikacıların da şiddete karıştığını itiraf etti. Kıdemli polis memuru Sanjiv Bhatt'a göre buna Modi'nin kendisi de dahildi."
POLİS-YARGI SİYASALLAŞTI
Jaffrelot, Gujarat'taki Modi hükümetinin "polisi ve yargıyı siyasallaştırma stratejisi" izlediğini, böylece partisi BJP'nin olup bitenlerle ilgili her türlü soruşturmadan kurtulabildiğini belirtiyor. Kitapta yer verilen bilgilere göre Modi eyaletteki kariyeri boyunca Müslümanlara karşı olaylara karışan polis memurlarını terfi ettirilirken, görevini yapanları tasfiye etti. Bu arada, ayaklanmayla ilgili davalara bakan savcılar şiddete bulaşmış militan bir Hindu milliyetçi örgütü olan Vishwa Hindu Parishad'ın (VHP) üyeleri arasından seçildi.
Kaynak: Web Özel