Güvenlik konsepti endişesi, sonuçlar batının radarında

Yerel seçimlerin ardından gözler iki büyük güç ve düşman, ABD ile Rusya'ya odaklandı. Seçimin ardından iki ülkenin Türkiye ile ilişkilerinin nasıl seyredeceği ise dünya basınının da merak ettiği konuların başında geliyor. İki ülkenin önde gelen uluslararası ilişkiler uzmanları Profesör William Engdahl ve Profesör Andrey Zdrojewski ise merak edilen sorunun cevabını Haber Global Web Özel'e yorumladılar. Uzmanların ortak görüşü Türkiye'nin hem ABD hem de Rusya ile stratejik ilişkilerini sürdürmeye devam edeceği yönünde. Dış politika uzmanları ayrıca Ankara'nın güvenlik konseptinden vazgeçmeyeceğini de vurgulanıyor.

STRATEJİ DEĞİŞMEZ

ABD'nin önde gelen uluslararası ilişkiler uzmanı, tarihçi Profesör William Engdahl ABD'de seçim sonrası Türkiye'nin hedeflerinin değişmesinin beklenmediğini dile getirirken, yerel seçim sonrası ABD'nin olası yaklaşımı hakkında da şu yorumda bulundu:

“ABD hükümeti açısından bakıldığında Türkiye'deki seçimlerin Ankara'nın stratejik konum ve hedeflerini değiştireceğini düşünmek doğru bir yaklaşım değil. Bu bir genel seçim olsaydı da sonuç değişmezdi. Son dönemde, seçim gerçekleşmeden önce Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Joe Biden arasında bir görüşme ayarlandı. ABD Kongresi Silahlı Komite üyeleri de seçim öncesi Türkiye'ye gelerek görüşmelerde bulundular."

"ABD açısından Türkiye; bir NATO üyesi ülke olarak Avrupa'da son derece gergin ve çatışma riskinin yaşandığı bir dönemde ittifakın tutumunu koruyan ve kendi güvenlik önlemlerini de alan bir ülke olarak görülmekte. Seçim sonuçları iki ülke ilişkilerinde bu anlamda güvenlik stratejisi açısından bir değişiklik yaratmayacaktır.”

KONGRE GENEL SEÇİMİ BEKLER

“Türkiye'de muhalefetin iktidar partisini oy oranında geçmiş olması ise daha çok ABD Kongresi'nde yankılanacaktır. Ancak Kongre'deki düşüncelerin, isimlerin ve partilerin yakın zamanda bir konum belirleyeceği ya da belirli bir tutuma bürüneceğini düşünmek hatalı olur. Çünkü AK Parti oldukça uzun yıllardır iktidarda ve gerek destek veren görüşler gerekse de karşı çıkan görüşler belirli argümanlar üzerinden fikirlerini beyan ediyorlar. Muhalefet bir yönetim deneyimini henüz sunmadığı için Kongre üyelerine argüman sağlayacak siyasi ve diplomatik veriler de yok. Kongre üyeleri Türkiye'de genel seçimlere kadar mevcut tutumlarını koruyacaklar ve Ankara'nın NATO'yu destekleyen, Rusya'ya karşı durabilen hamlelerine odaklanacaklardır.”

TÜRKİYE ARABULUCU ROLÜNDE

Rusya'da bulunan Moskova Devlet Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü eski Başkanı ve ülkenin önde gelen dış politika uzmanlarından Profesör Andrey Zdrojewski ise Türkiye'nin denge ve arabulucu rolünü değiştirmeyeceğini iddia ederek şöyle konuştu:

“Rusya ile Türkiye arasında Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması'na kadar olan gerilimli sürecin bitmesinin ardından iki ülke yakın tarihte hiç olmadığı kadar birbirine yakınlaştı. Ticaretten, savunmaya, turizmden stratejik işbirliğine kadar Türkiye ve Rusya birbirine güvenen iki çözüm sağlayıcı ülke haline geldi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kişisel dostluğu da karşılıklı ilişkilerin bu noktaya ulaşmasındaki en büyük etmen."

"Türkiye dış politikası ve güvenlik konseptinde de bağımsız bir ülke. Çok kutuplu hale gelen bir dünyada Türkiye'nin ne şu anda ne de ileride başarıyla yürüttüğü denge ve arabulucu rolünü değiştireceğini düşünmüyorum. Kremlin'deki düşünce ve beklentinin de bu doğrultuda olduğuna inanıyorum.”

Kaynak: Web Özel