Göllerde sonun başlangıcı!

Bir zamanlar Türkiye'nin en önemli su kaynakları olarak kabul edilen göller iklim değişikliğine bağlı sıcaklıklar nedeniyle can çekişiyor. Göller Yöresi ile İç Anadolu'daki kaynaklar yok olmaya yüz tutarken, Eğirdir Gölü'nün bataklığa dönme riski bulunuyor.

Son Güncelleme:

Son 53 yılın en sıcak döneminin yaşandığı Türkiye'de, göller de adeta can çekişiyor. Küresel iklim değişikliğine bağlı sıcaklık artışından en çok gölleri etkilenirken, Akdeniz Bölgesi'ndeki 'Göller Yöresi' ise kelimenin tam anlamıyla alarm veriyor. Burdur Gölü ana havzası ile alt havzalarındaki 5 gölün alanı, son 36 yılda toplamda yüzde 51,1 azalırken; Eğirdir Gölü’nnden yansıyan son görüntüler ise yaşanan vehamete ışık tutuyor. Gölün en dar kısmı olan Kemer Boğazı’ndaki su genişliği, 1,8 kilometreden 1,2 kilometreye gerilerken, derinlik ise bazı noktalarda, 50-60 santimetreye kadar düşmüş durumda.

Uzmanlar ekim ayından itibaren bazı göllerin tamamen kuruyup bataklığa dönüşme riski olduğunu belirtirken, yaşanan durumun nedenleri arasında tarımsal faaliyetlere bağlı  vahşi sulama yöntemleri ile kaçak sondajlara da dikkat çekiliyor.

KİRLİLİK SORUNU BİTMİYOR

Öte yandan son dönemde Burdur Gölü'nde ise yüzde 40,1, Acıgöl de yüzde 80,6, Karataş Gölünde yüzde 64,8, Yarışlı Gölünde yüzde 49,7, Salda Gölünde de yüzde 5 küçülme saptanırken, Akgöl ise tamamen kurudu. Göller Bölgesi'nin yanı sıra Mogan Gölü, Manyas Gölü, Tuz Gölü ve Sapanca Gölü'nde de su miktarı gün geçtikçe azalıyor. Türkiye'nin en büyük gölü olan Van Gölü'nde ise kirlilik sorunu yaşanıyor. Yeryüzündeki en büyük soda gölü kabul edilen ve bölge halkının "Van Denizi" diye tanımladıkları su kaynağı ise pH ve tuzluluk, açısından gün geçtikçe daha çok kirleniyor.  

KIYILARDAN ÇEKİLDİ

Burdur Gölü'nün 40 yıl içerisinde 230 km²'den, 90 km²'ye düştüğünü belirten DSİ eski yöneticisi ve Su Politikaları Derneği Bakanı Dursun Yıldız ise, 300’e yakın irili ufaklı gölün yüzde 60’ının kuruduğuna dikkat çekerken, "Ereğli ve Hotamış Sazlıkları, Seyfe, Tersakan ve Eşmekaya'nın  yanı sıra Akşehir, Acıgöl, Beyşehir, Göl Marmara, Meke, Yarışlı gölleri de  büyük oranda kurumuş durumda Burdur, Eber ,Eğirdir, Seydişehir, göllerinde ise su seviyesi düşmüş, kıyılardan çekilmiş durumda. Beyşehir gölü 26 metreden 6 metreye, Eğirdir gölü 14 metreden 5 metreye geriledi" dedi. 

Türkiye'deki göllerin yüzde 57’sinin tektonik, yüzde 38’ini alüvyon, yüzde 19’unun karstik, kalan kısmının da krater, buzul ve heyelan-set oluşumlu göller olduğunu sözlerine ekleyen Yıldız, "Göllerdeki nitelik ve nicel olarak koşulların bozulması, ağırlıkla iklim değişimine bağlı olarak meteorolojiktir" diye konuştu. 

DİP ÇAMURU ARTIYOR

Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Bilim Danışmanı Dr. Erol Kesici ise özellikle Eğirdir Gölü’nün önemine dikkat çekerken, milyonlarca kişinin göl havzasının tarım ürünlerini tükettiğini belirtti. Göllerdeki kirlenmeye de dikkat çeken Kesici, şunları söyledi: "Eğirdir Gölü’nün son yıllarda neredeyse yüzde 70 oranında su seviyesi azaldı. Dip çamurunda aşırı artış söz konusu. Tarımsal üretimdeki ürün kayıplarını  temel nedeni havzadaki, vahşi sulamadır."

İç Anadolu Bölgesi ile Göller Yöresindeki kaynaklar adeta can çekişiyor. 

PLANLAMA YAPILMALI 

Su Politikaları Derneği tarafından hazırlanan "Doğal Göller ve Sulak Alanlardaki Su Yönetimi Sorunlarımız ve Çözüm Önerileri" başlıklı raporda ise Türkiye'deki göllerin  durumu için,  "Ülkemizdeki doğal göller ve sulak alanlarda karşılaşılan başlıca problemler su miktarındaki azalmalar, biyolojik çeşitliliklerin tehdit altında olması ve su kalitesindeki bozulmalardır. Tescilli olarak 76 adet sulak alan bulunmasına rağmen sadece 24'ünün sulak alan su yönetim planı mevcuttur. Diğer sulak alanların su yönetim planları havza su yönetim plan hazırlıkları ile koordineli bir şekilde tamamlanmasına ihtiyaç vardır" deniliyor. 

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber