En büyük kirlilik nedeni, Marmara gübreye boğuluyor!
Marmara Denizi'nde son yıllarda giderek artan kirliliğin en büyük nedenlerinden sayılan 'gübre kaynaklı kirlilik' yüküne ilişkin yapılan araştırmadan çarpıcı sonuçlar çıktı. Elde edilen son verilere göre, hayvansal gübreden kaynaklanan kirlilik yükünde limitler çoktan aşılmış durumda.
Marmara Denizi'ndeki her geçen gün daha çok kirlenirken, yaşanan sorunun en büyük nedenlerinden biri de 'gübre kaynaklı kirlilik' yükü. Yapılan son araştırmadan elde edilen verilere göre, hayvansal gübreden kaynaklanan azot kirliliğinin büyük kısmı Balıkesir ve Bursa'dan kaynaklanırken, fosfor kirliliğinde ise Sakarya'nın ilk sırayı aldığı tespit edildi. Bursa Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Biyosistem Mühendisliği'nden Büşra Yaylı, Merve Aydoğdu ve İlker Kılıç tarafından gerçekleştirilen araştırmada, gübre kaynaklı kirliliğin durumunu gözler önüne sererken, çevre kirliğinin sürdürülemez boyuta ulaşmak üzere olduğu vurgulandı.
25 BİN TON
Elde edilen veriler sonucunda, Marmara Bölgesinin son on yıllık hayvansal kaynaklı gübreden oluşan kirlilik yükünün 25 bin 497 ton olduğu, bu kirliliğin yüzde 90.6’sının azot kirliliğinden, yüzde 9.4’ünün ise fosfordan kaynaklandığının altı çizilirken, "Azot ve fosfor kirliliğine en çok katkı yapan şehir Balıkesir, en az kirlilik Yalova’da oluşmuştur. Kirlilik yükü hayvan sayısıyla doğru orantılı olarak seyir göstermiştir" denildi.
EN ZARARSIZ YALOVA
İşletmelerde kontrolsüz atık yönetimi, ortaya çıkan büyük miktardaki gübrenin doğru ve etkin kullanılamamasının ekosistemde bozulmalara neden olduğu vurgulanan araştırmada şu uyarılar da sıralandı: "Son 10 yılda Marmara Bölgesindeki gübrenin yüzde 10,1’i kümes hayvanlarından, yüzde 8,5’i küçükbaş hayvanlardan kaynaklanmaktadır. Marmara Bölgesinde gübre miktarına en az katkıyı yüzde 0.6 ile Yalova göstermiştir. Gübre miktarının fazla olması hayvan sayılarıyla doğru orantılı olarak seyir göstermektedir. Büyükbaş hayvan başına yaş gübre oluşumu yılda 13 bin 855 ton iken, kuru gübre miktarı bin 39 tondur."
"Bölgedeki 10 yıllık toplam yayılı azot yükü 23 bin 92 ton ve toplam fosfor yükü ise 2 bin 405 tondur. Toplam kirlilik yükünün çok büyük bir kısmını, yüzde 90,6’lık oran ile azot kirliliği oluşturmaktadır. Kirliliğin yüzde 9,4’ü ise fosfor kirleticisinden kaynaklanmakta. Büyükbaş hayvan gübresi neden oldukları kirliliklerde dikkate alınması gereken en önemli kirleticilerdendir."
LİMİTLERİN ÜZERİNDE
Araştırmadan elde edilen sonuçları değerlendiren 3 bilim insanı, toprağa veya suya karışan azotun, çeşitli dönüşümlere uğrayarak sonunda nitrata dönüştüğüne dikkat çekerken, "Yönetmeliği göre, hassas bölgelerde hayvan gübresi ile uygulanan toplam azot miktarı, hektara 170 kg, nitrata hassas bölgelerin dışında ise 340 kg’ı geçmemelidir. Dünyada kimyasal gübre tüketimi 12,9 kg, Türkiye’de dekar başına gübre tüketimi 28.3 kg iken; Marmara Bölgesi’nde 39 kg ile hem küresel hem de bölgesel olarak ortalamanın hayli üzerindedir" uyarılarında bulundular.
FELAKET KAÇINILMAZ!
Öte yandan Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Bilim Danışmanı Dr. Erol Kesici ise plankton saysındaki artış ve deniz canlı yaşamındaki azalmanın denizanası patlamasına yol açarken, organik kirlilik ise köpüklenmeyi tetiklediğini belirterek, "İstanbul Boğazı ve Marmara Denizindeki organik kirlilik yakın gelecek daha büyük çevre sorunlarına yol açacak. Marmara Denizi'nde dip taramaları yapılarak, atıkların eksiksiz şekilde arıtılması gerekiyor. Son 8 aydır denizanası istilasını görmekteyiz. Müsilaj felaketi kaçınılmaz. Nitrat ve fosfor kirliliği Avrupa Birliğinin belirlediği sınır değerlerin üstünde gerçekleşiyor" diye konuştu.
Kaynak: Web Özel