Dicle ve Fırat arasında mı? Nuh'un Gemisi taş haritada

Arkeologlar, yaklaşık 3 bin yıllık Babil tableti üzerindeki dünyanın en eski haritasını çözmeyi başardı. British Museum'un yakın zamanda yayınladığı bir videoda, Fırat ve Dicle nehirleri arasındaki topraklardan ibaret olduğu düşünülen dünyayla ilgili Nuh'un Gemisi'ne de uzanan gizemler yer alıyor.

Son Güncelleme:

British Museum'un yakın zamanda yayınladığı bir videoya göre, yaklaşık 3 bin yıllık bir Babil kil tabletinin üzerinde yer alan "dünyanın en eski haritası" çözüldü. M.Ö 6. yüzyıldan kaldığı belirlenen kil tablet şeklindeki plaket, Mezopotamya'nın detaylı bir haritasını gösteriyor. Bugünkü Irak topraklarını kapsayan haritaya göre Babilliler o zamanlar bilinen dünyanın Mezopotamya'dan ibaret olduğuna inanıyorlardı. Antik kil tabletin hikayesinin anlatıldığı söz konusu videoda, haritanın British Museum'un envanterine, 1882'de girdiği belirtiliyor. Belgesele göre müze, eseri aracılardan satın almış. Ancak bir bölümünün eksik olduğu belirlenen tablet üzerindeki çivi yazıları, dil uzmanları tarafından çözülene kadar harita ile ilgili nelerin anlatıldığı sır olarak kalmıştı.

'Babil Dünya Haritası', 1881’de Bağdat’ın 40 kilometre güneybatısında yapılan kazı sırasında bir kutunun içinde bulundu. Ancak başka bazı iddialara göre ise Bağdat’ın 115 kilometre güneyinde bulunan başka bir antik kent olan Borsippa’da keşfedildi. Tablet şu anda Londra’daki British Museum’un mülkiyetinde.

'ACI NEHİR' ÇEVRESİ

Babil döneminin dünya haritası, antik uygarlıkların dünya ile ilgili yaklaşımlarını anlamak açısından önemli bir kaynak olarak görülüyor. British Museum'un yayınına göre söz konusu tabletin üzerinde; harita olduğu anlaşılan şema ile birlikte dönemin inanç sistemi açısından Dünya'nın yaratılışını ve Dünya'nın ötesinde ne olduğunu anlatan birkaç paragraf çivi yazısı bulunuyor. British Museum yetkilisi antik harita için şunları söylüyor: "Harita, antik kâtibin 'acı nehir' dediği Mezopotamya'yı çift halka ile çevrelenmiş olarak gösteriyor. Nehir, bilinen Babil dünyasının sınırını oluşturuyordu. Acı nehrin içinde, küçük daireler ve dikdörtgenler Babil de dahil olmak üzere çeşitli Mezopotamya şehirlerini ve kabilelerini temsil ederken, bir diğer dikdörtgen Fırat Nehri'ni temsil ediyor."

NUH'UN GEMİSİ DE VAR

British Museum küratörü ve çivi yazısı uzmanı Dr. Irving Finkel "Bu haritada daha fazlası var" diyerek şunları kaydediyor: "Bilinen dünyanın ötesine; fanteziye doğru hareket ettiğimizde, bu yazıt olmazsa olmaz hale geliyor. Babil'in tablet yazıcısı, dünyasının ötesinde olduğuna inandığı şeyleri haritalandırdı. Haritada efsanevi yaratıklar ve topraklar ile antik tarihten tanıdık bir hikaye yer alıyordu. Bu hikaye, Nuh'un Gemisi'nin İncil'deki anlatımının Babil versiyonudur."

Bölgedeki arkeolojik çalışmalar halen devam ediyor. 

İNCİL ANLATISINA UYGUN

Dr. Irving Finkel Nuh'un gemisi efsanesiyle ilgili şu bilgileri veriyor: "Antik Babilliler, Utnapiştim'in MÖ 1800'de dev bir gemi inşa ettiğine inanıyorlardı. Tanrı'nın emriyle, gemi Acı Nehrin karşısındaki bir dağa indi. İlginç bir şekilde, İncil anlatısında Nuh'un Gemisi'nin indiği dağ ile aynıydı. Bu çok ilginç. Çünkü hikayenin aynı olduğunu ve elbette bir şeyin diğerine yol açtığını gösteriyor. Antik dünyada hikayenin kendilerine ait bir versiyonu olduğunu belirtmeliyiz. Bu versiyona göre tufan, Deucalion'un Teselya'daki Phthia'da hüküm sürdüğü dönemde gerçekleşti. Zeus, tüm yozlaşmış insan neslini yok etmeye karar verdi. Tek istisna ise, dürüst kral Deucalion ve karısı Pyrrha olacaktı."

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber