Çok kutuplu strateji mi? Türkiye'nin yeni hamlesi BRICS

Rusya Devlet Başkan Yardımcısı Yuri Uşakov'un, Türkiye'nin BRICS'e katılmak için resmi başvuru yaptığını gündeme taşıması; gözleri 22-24 Ekim'de Rusya'nın Kazan kentindeki buluşmaya çevirdi. Çok kutuplu dünya denkleminde, Türkiye'nin BRISC'e olası üyeliğini değerlendiren uzmanlar ise, AB ve ABD ile ilişkilerin nasıl etkileneceğini yorumladılar. Önerilerden biri de AB ile Gümrük Birliği Anlaşması'nın modernize edilmesi.

Son Güncelleme:

Filistin'in Rusya Büyükelçisi Abdel Hafiz Nofal; geçtiğimiz gün, ülkesinin BRICS'e katılma talebinde bulunacağını ifade etmesinin ardından, Türkiye'nin de BRICS'e katılmak için resmen talepte bulunduğu iddia edildi. Rusya Devlet Başkan Yardımcısı Yuri Uşakov, Türkiye'nin BRICS'e dahil olmak için resmi başvuru yaptığını söylerken, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın önümüzdeki günlerde 'BRICS' zirvesine katılacağı öğrenildi. Öte yandan, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, bu yılın Haziran ayında Çin'e yaptığı ziyarette Türkiye'nin BRICS'e katılmak istekdiklerini ve bu organizasyonun, AB'ye karşı iyi bir alternatif olabileceğini dile getirmişti. Peş peşe gelen açıklama ve kulis bilgilerden sonra Türkiye'nin BRICS'e üyeliği ise tartışma yarattı. Uzmanlara göre, Türkiye; BRICS'e katılmak yerine, AB ile Gümrük Birliği Anlaşması'nı yeniden modernize etmeli.

Doç. Dr. Gonca Oğuz Gök, çekincesini; "Büyük güçlerin bir aracı haline gelme ihtimali ve kalkınmaya aday ülkelerin seslerini ne kadar duyurabileceği soru işareti"  sözleriyle açıklıyor. 

NATO ÜYELİĞİNİ ETKİLEMEZ

Dış Politika Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Kasım Han, Türkiye'nin BRICS’e üye olmasının, 'NATO'dan çıkarılması anlamına gelmeyeceğini belirterek, "BRICS bir savunma örgütü değil. NATO'dan herhangi bir üyenin çıkarılması diye bir mekanizma da yok. Dolayısıyla Türkiye'nin, NATO'dan çıkmak isteyeceğini zannetmiyorum" dedi.

"Türkiye, BRICS'e katılırsa bu durum, hiç şüphesiz ABD'yi mutlu etmeyecektir" ifadelerini kullanan Prof. Dr. Han, şu görüşleri dile getirdi: "Ancak Türkiye önceliklerini ABD mutlu olsun diye belirleyen bir ülke de değil. Öte yandan, AB ile Türkiye’nin bir tam üyelik perspektifi içerisinde hareket etmediği de bir gerçek. Türkiye’nin değişen düzen içerisinde kendisine daha kuvvetli bir yol aramasında anormallik yok. Türkiye, halihazırda ticaretinin yüzde 70’ini Avrupa Birliği ile gerçekleştiriyor. Türkiye'nin BRICS ile anlaşmaktan ziyade AB ile Gümrük Birliği Anlaşması'nı modernize etmesi faydalı olur."

BRICS İÇİN OLUMLU 

Marmara Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gonca Oğuz Gök ise  Türkiye'nin potansiyel üyeliğinin BRICS'i olumlu yönde etkileyeceğini ifade ederken, "Türkiye'nin uluslararası örgütlenme ağını genişletme konusunda da ciddi bir fırsat arayışı içinde olduğu şüphesiz. Olası bir BRICS üyeliği, iki taraflı kazançlar ve maliyetler getirebilir. İlk beklenti, Türkiye’nin küresel rolünü ve statüsünü artırmak. Türkiye, hem Küresel Kuzey hem de Küresel Güney ülkeleri ile ilişkileri derin bir ülke. Bu nedenle BRICS'in etkinliğine ciddi katkımız olur. Ancak BRICS gibi enformel örgütlerde artan Rusya ve Çin etkisini riskli görüyorum" diye konuştu.

10-11 Haziran 2024 arasında Nijniy Novgorod şehrinde BRICS+ Dışişleri Bakanları Toplantısı’na katılan Bakan Fidan, "BRICS ile iş birliğimize değer veriyoruz. BRICS içindeki çeşitliliğin kalkınma ve istikrarı artırmak için önemli bir araç olduğuna inanıyoruz" ifadelerini kullanmıştı.

Uluç Özülker (Emekli Büyükelçi)

"BRICS evrensel boyutta. Çin ve Rusya ile de bütünleşerek işin içerisine girmek durumundasınız. Ancak Çin ve Rusya dediğiniz zaman, AB'nin tavrı olumsuz olabilir. Hatta AB'den, 'BRICS'e gittin o zaman benimle işin kalmadı' cevabı gelebilir. Böyle bir durum 'Türkiye'nin dış ticaretinin yüzde 70'i havaya gitti' demek olur. Bir diğer risk ise ABD'nin yaptırımları. BRICS üyeleri Şangay Beşlisi’nin üyesi olduğundan, bu platform; Şangay kadar önemli değil."

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber