Çocuklara viral enfeksiyon tehdidi

Bir zamanlar kızamık, boğmaca, su çiçeği gibi hastalıkların yaşamdan kopardığı çocuklar, aşılama sayesinde hayata tutunuyor. Bu hastalıklarda son 30 yılda ciddi gerileme yaşansa da viral hastalık yükündeki artış ise yeni sağlık tehdidi olarak dikkat çekiyor.

Son Güncelleme:

Türkiye'de çocuk sağlığı ve çocuk ölümlerine ilişkin hazırlanan son kapsamlı raporda, viral enfeksiyonların neden olduğu riskler gözler önüne serildi. Raporda 5 yaş altı ölüm hızı bin canlı doğumda 11.2 olarak saptanırken, Türkiye'nin, ülkeler sıralamasında 188 ülke içinde 122. sırada yer alması dikkat çekti. Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesinden Prof. Dr. Burcu Tokuç, tarafından hazırlanan "Türkiye'de Çocuk Sağlığının Durumu" başlıklı raporda Türkiye'de 0-17 yaş grubunu oluşturan çocuk nüfusunun 22 milyon 578 bini geçtiğine değinilirken, "Canlı doğan her 1000 çocuktan 11’i önlenebilir nedenlerden dolayı beşinci doğum gününden önce ölmekte" bilgisi paylaşıldı. 

Türkiye’de 720 bin çocuk işçi olduğu, 5-17 yaş arasındaki çocukların istihdam oranının yüzde 4.4 olduğu tahmin ediliyor. 

YENİ TEHDİT 

Rapordan yansıyan veri ve bilgiler şöyle sıralandı: "Çocuk nüfusunun yüzde 51.3’ünü erkek çocuklar, yüzde 48.7’sini kız çocuklar oluştururken, çocuk nüfusu toplam nüfusun yüzde 26.5'ini oluşturuyor. Sağlık sistemindeki ilerleme ve ebeveynlerin bilinçlenmesi ile bebek ve çocuk ölümlerinde son 30 yılda ciddi gerileme yaşansa da viral hastalık yükündeki artış ise yeni sağlık tehdidi olarak dikkat çekiyor."

Raporda,  0-6 yaş grubu çocuklarda yüzde 31.3 ile en çok üst solunum yolu enfeksiyonu görüldüğü, bunu sırasıyla, yüzde 29.4 ile ishal, yüzde 6.9 ile alt solunum yolu enfeksiyonlarının izlediği de belirtildi. 7-14 yaş grubunda da yüzde 27.1 ile üst solunum yolu enfeksiyonu ilk sırada yer alırken,  yüzde 19.8 ile ishal ikinci sırada yer aldı. Bu sorunları yüzde 11.2 ile ağız ve diş sağlığı sorunları izledi. 

YÜRÜME ZORLUĞU ÇEKİYORLAR

Rapordan yansıyan diğer veriler ise şöyle: "5-17 yaş grubundaki çocukların yüzde 1’i görme zorluğu, yüzde 0.2’si işitme zorluğu, yüzde 1.1’i yürüme zorluğu, yüzde 0.9’u öz bakım güçlüğü, yüzde 0.8’i iletişim güçlüğü, yüzde 1.5’i öğrenme güçlüğü yaşıyor. Doğumların yüzde 2.5’i yani yaklaşık 27 bin bebek sağlık kuruluşu dışında doğuyor. Tam izlem yapılma oranları gebelerde yüzde 96.1, bebeklerde yüzde 92.4, çocuklarda yüzde 90.6 olarak sıralanırken, ilk 2 günde sağlık kontrolü yapılmış bebek oranı yüzde 68 iken, bebeklerin yüzde 22.6’sı doğum sonrası bir sağlık çalışanından bakım almadı.

Prof. Dr. Tokuç: "Halihazırda bodurluk kırsal alanlarda (% 8) kentsel alanlara (% 5) göre daha yüksektir, fazla kiloluluk yaygınlığı ise kentsel alanlarda (% 9), kırsal alanlara (% 6) göre daha fazladır."

İKİZLER DE DEMİR EKLİKLİĞİ 

Öte yandan Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. Funda Öztürk ise ikiz gebeliklerde en çok demir eksikliği görüldüğü uyarısında bulunurken, ikiz bebek bekleyen anneler için önemli uyarılarda bulundu. Özellikle gebeliğin 28’nci haftası ile beraber kalsiyum gereksiniminin arttığının altını çizen Öztürk, "Gebelikte kalsiyum ihtiyacı 1.000 mg civarındadır, fakat çoğul gebeliklerde ve 2 yıldan daha az ara ile gebe kalan kadınlarda bu ihtiyaç 1.200 mg civarına kadar çıkar. Bu dönemde kalsiyumdan zengin; süt, yoğurt, peynir, fındık ve yeşil yapraklı sebzelerin tüketimine ağırlık verilmesi ve günde 2 bardak süt, 2 bardak yoğurt, 50 gr peynir tüketilmesi gerekir" diye konuştu. 

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber