Betonistan cehennemi, tek çare rüzgar koridoru
Kavuran sıcaklar İstanbul'da beton etkisiyle nefes aldırmıyor. Son araştırmada, Tuzla-Kadıköy hattı ile Fatih-Büyükçekmece hattındaki kentsel alanların, kırsal ve ormanlık alanlardan en az bir derece daha sıcak olduğunu ortaya koydu. Bilim insanlarına göre tek çare rüzgar koridorları oluşturmak.
Türkiye’de son 2 yıldır sıcaklık rekorları kırılırken, küresel iklim değişikliğinden en olumsuz etkilenen kentlerin başında İstanbul geliyor. 20 milyona yaklaşan nüfusu yaklaşık 6 milyona yakın konutun olduğu megakentye kişi başına düşen yeşil alan ise sadece 12.5 metrekare ile sınırlı. İstanbul'da yapılaşmanın yüksek olduğu alanlarda ısı adası etkisi nedeniyle 32, 33 derece olan sıcaklık 38, 39 dereceye yükselirken bu durum halk sağlığı açısından ciddi riskler oluşturuyor.
4 DERECE SICAK
Bunaltan sıcaklara, yüksek nem ve 'Isı Adası' etkisi de eklenince nefes alınamaz kent haline gelen İstanbul'un son durumu yorumlayan İTÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof.Dr. Selahattin İncecik ise, "Şehir ısı adaları", şehirler doğal arazi örtüsünü yoğun kaldırım, bina ve ısıyı emen tan diğer yüzeylerle değiştirdiğinde ortaya çıkar. Yüksek binalar ve dar sokaklar, rüzgar akışının yavaşlamasına neden olurken, çevresindeki kırsal alanlardan gelen daha serin havanın şehir merkezine erişmesini engeller. İstanbul'un en yoğun yerleşim yerlerinde yüzey sıcaklığına dayalı olarak Şehir ısı adası şiddeti gündüzleri 8 °C, geceleri ise 6 °C'ye ulaşmakta" dedi.
DOĞRU MALZEME GEREK
Megakentte mutlaka Isı Adası etkisini azaltacak malzemeler kullanılması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. İncecik, "Artan şehir sıcaklıkları özellikle yaşlı insanlarda ısı şokları sonucunda ölümlere yol açabiliyor. Planlama yapmadığınız sürece sorunu yaşamaya devam edersiniz. Isı adası etkisini her sene daha yoğun hissediyoruz. Bunu azaltmanın tek yolu, su havzaları, yeşil alanların arttırılması ve ısı adasına karşı yeşil binaların yapılmasıdır. Mevcut zihniyet devam ettiği sürece her yaz bir öncekini aratacak duruma gelecek” ifadelerini kullandı.
NEFES ALDIRMIYOR
Yoğun kentleşmenin İstanbul’da sıcaklıkları nasıl etkilediğini inceleyen son araştırmada ise şehrin farklı yerlerinde bulunan 30 istasyondan 7 sene boyunca toplanan veriler analiz edildi. Araştırmada sıcaklıkların 35 derecenin üzerine çıktığı gün sayısının kentsel alanlarda daha fazla olduğu anlaşıldı. Bilim insanları ise kentsel ısı adası etkisini dağıtmadaki en önemli unsur olan rüzgardan, İstanbul’da yeterince faydalanılamadığına dikkat çekerken, dere hatları boyunca yeşil koridorlar yaratılması gerektiğinin altını çizdiler.
Araştırmada şu saptamalar da yer aldı: "Kentte son 50 yılda, 270 bin hektar olan orman alanı, yaklaşık yüzde 12 azalarak 238 bin hektara geriledi. Bu olumsuz gelişmeler, kentsel ısı adası etkisini giderek daha fazla hissetmemize neden oluyor. Anadolu yakasındaki Tuzla-Kadıköy hattı ile Avrupa yakasındaki Fatih-Büyükçekmece hattındaki kentsel alanların, kırsal ve ormanlık alanlardan daha sıcak olduğu görülüyor." denildi.
RÜZGAR KORİDORU ÖNERİSİ
İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü’nden Prof. Dr. Meltem Erdem Kaya ile Araştırma Görevlisi Hüseyin Ögçe, mevcut tablo için; şu bilgileri paylaştılar:
"2016-2022 yılları arasında şehrin farklı yerlerindeki 30 istasyondan alınan verileri analiz eden çalışmamıza göre bu fark, en serin dönemlerde 1,3°C ila 1,6°C’ye kadar çıkabiliyor. Ayrıca kentsel alanlarda, sıcaklıkların 35°C’nin üzerine çıktığı gün sayısı da daha fazla. Oysa kuzeydoğu rüzgarlarını doğru yönlendirerek şehir boyunca serinleme sağlamak mümkün."
Kaynak: Web Özel