Balkanlar rotası, sığınaklar, dağlar, sönmeyen ateş

Türkiye'den vizesiz gidilebilecek en güzel rotaların başında Balkanlar geliyor. Doğası ve kültürüyle adeta küçük Türkiye'yi andıran bu ülkeler güzellikleriyle görenleri büyülüyor. İşte Arnavutluk, Karadağ ve Bosna-Hersek rotasından yansıyanlar...

Son Güncelleme:

Muhteşem coğrafyası ve kültürel zenginlikleri ile Türkiye'den vizesiz gidilebilecek en güzel rotaların başında Balkanlar geliyor. Uzun yüzyıllar Osmanlı toprağı olan bu ülkeler Yugoslavya parçalandıktan sonra zaman içerisinde tam 6 ülke halini aldı. Arnavutça, Sırpça, Boşnakça, Makedonca ve diğer etnik dillerle her adımda farklı sesleri duymak mümkün. Türk esintisinin her daim hissedildiği topraklarda yemek kültüründen, insan tipolojisine kadar Trakya ve Anadolu'nun renkleri halen hakimiyetini sürdürüyor. 

Arnavutluk'ta neredeyse her adım başı sığınak görmek mümkün. 

SIĞINAKLAR ÜLKESİ 

Rotamızın ilk durağı Arnavutluk'un başkenti Tiran. Şehrin adı, mutlak güç sahibi yönetici anlamına geliyor. Osmanlı'nın kurduğu bir şehir olunca tanıdık mekan ve lezzetlere rastlamak da kaçınılmaz. Nüfusu bir milyondan az olan şehirde en meşhur yiyecek ise ciğer. Para birimi Arnavut Lek'i olan ülkede 1 TL 0,35 Lek ederken, asgari ücret ise 385 Euro yani 13 bin 502 TL seviyesinde. Tiran, Avrupa'daki komünist rejimin izlerini taşıyan bir şehir. Toplum ise bundan kaçmak yerine her adımda hatırlamayı tercih etmiş. Bu nedenle Blok denilen bölgede başbakanlığın karşısında beton sığınaklar yer alıyor, hemen yanında ise Berlin Duvarı'ndan alınan bir beton parçası bulunuyor.

İskender Bey meydanı

OSMANLI'DAN MİRAS CAMİ  

Kentte gezilecek her yer İskender bey meydanı çevresinde toplanmış durumda. Bunlardan birisi içerisinde 3 bine yakın tarihi eser olan Ulusal Tarih Müzesi ve Saat Kulesi. Bir diğer yapıt ise meydanın tam ortasında bulunan Arnavutluk'un ulusal kahramanı İskender Bey heykeli. Heykelin sol tarafında ise Osmanlı'dan kalan Ethem bey cami bulunuyor. 

Bunk Art 1

ENVER HOCA'NIN ZEKASI

Tiran'da kesinlikle görülmesi gereken yerlerden birisi de Bunk Art 1 ve 2. Buralar soğuk savaş döneminde nükleer saldırılardan korunmak için sır gibi saklanmış. İçerisinde kalın 7, 8 kilitli kapıdan geçilerek girilebilen odalar, savaş anında ihtiyaç duyulacak malzemeler, iletişim araçları var. Bunk Art 1 şehrin yarım saat uzağında, Bunk Art 2 ise başkentin merkezinde. Mekanlara giriş ücreti 700 Lek. İki bilet alınması durumunda fiyat 1000 Lek'e düşüyor. Sığınakların dışarıdan bakıldığında belli olmaması ise Arnavutluk eski başbakanı Enver Hoca'nın zekasından kaynaklanıyor. 5 katlı 106 odadan oluşan sığınak kesinlikle görülmesi gereken yerlerden.

MUHTEŞEM DOĞASIYLA KARADAĞ 

Tiran'dan sonraki rotamız ise manzarası ile herkesi kendine aşık edebilecek ülke Karadağ. Ülkede ilk durağımız Budva. Önümüzdeki yıl AB'ye gireceği iddiaları dolaşan ülkede adım başı Türklerle karşılaşmak mümkün. Para birimi Euro olan ülkede asgari ücret ise 533 Euro. Budva hem harika manzarası hem de sahil dibindeki inşaatları ile bizleri karşılıyor. Budva Old Town, hem Antalya Kaleiçi'ne hem de Venedik'e de çok benziyor. Ortaçağ'dan kalma labirent gibi sokaklarda ise bir yeri tekrar bulabilmek oldukça zor. Şehir 1979 depreminde zarar görse de iyi toparlanmış. Burada çok sayıda da Türk esnaf bulunuyor hepsinin hikayesi de ayrı. Kimi vatandaşlık almaya çalışıyor kimi de ticaret yapıyor.

Sveti Stefan-Kotor Kalesi'nden manzara

DANS EDEN KIZ HEYKELİ

UNESCO Dünya Kültür Mirası içinde bulunan bu bölgede Adriyatik Denizi kıyılarına açılan minik bir de plajı bulunuyor. Plajın en dikkat çekici noktası ise Dans Eden Kız Heykeli. Rivayete göre, bu heykeli yapılan kişi boğulmuş ve ardından da aynı yere heykeli yapılmış. Budva'nın en güzel yerlerinden birisi de Sveti Stefan Adası. Buraya toplu taşıma bulunmuyor araç kiralamanız ya da taksi kullanmanız gerekiyor. Anakaraya Cunda Adası gibi incecik bir yolla bağlı olan adacık, 15. yüzyıldan kalma doğasını koruyor. Adaya sadece otel müşterisi iseniz giriş yapabiliyorsunuz uzaktan da olsa manzarası görülmeye değer.

EŞSİZ LEZZET DURAKLARI 

Karadağ'ın gerçek old town ruhunu yaşatan şehri ise Kotor. Burası da UNESCO listesinde. Şehir sizi önce 3 kapısı olan kocaman bir kale ile karşılıyor. Bu alan biraz İtalyan havasında tatlı bir Ortaçağ kasabası adeta. Her adımda ufak dükkanlar, yeme içme yerleri mevcut. Dilim pizzacıları ile meşhur bu şehrin restoranlarındaki menüler hem doyurucu hem de oldukça uygun. İsmi her ülkede değişse de tadı aynı kalan Cevapcici de mutlaka denenmesi gereken lezzetlerden.

Kotor Old Town

Kotor'un dikkat çekici diğer bir rotası ise bin 350 merdivenle çıkılabilen kalesi. Kaleye sabah 9'dan önce akşam ise 8'den sonra çıkarsanız güvenlik bulunmadığı için ücret ödemiyorsunuz, kalan saatlerde çıkmanız durumunda ise 15 euro ödemeniz gerekiyor.

Kotor'da tekne turları da popüler. Tekneler sizi; Ortaçağ şehri Perast, Kayaları Leydisi, Submarina Tüneli, Mavi Mağara, eski bir toplama kampı olan Mamula Adası'na götürüyor. 20-40 Euro olan bu turların panoramik rotalarına dikkat etmekte ise fayda var.

BALKANLARIN KUDÜSÜ 

Her gelenin kalbini bıraktığı Karadağ'ın ardından rotamız Bosna-Hersek. Ülkenin para birimi Bosna-Hersek Markı. 1 Mark 17,93 TL ediyor. Ülkenin en popüler yeri ise Mostar. Mimar Sinan'ın öğrencisi tarafından yapılan köprünün hikayesi biraz üzücü. 1993 yılındaki savaşta köprü Hırvat topçu birliklerince yıkılıyor ve sonrasında orijinal haliyle yeniden inşa ediliyor. Köprüde eskiden evlenecek yaşa gelen erkeklerin cesaretlerini ispatlamak için atladıkları biliniyor. Son zamanlarda ise bu iş para toplanarak yapılan bir turistik etkinliğe dönüşmüş durumda. Köprünün civarındaki Türk çarşısında, çoğunlukla Eminönü'nden getirilen eşyalar satılıyor. Şehrin her yanında kurşunlanan binalar görmek mümkün. Bunlar savaş unutulmasın diye restore edilmiyor. Mostar Şehitleri Mezarlığı'da burada yer alıyor. Buradaki kişilerin ölüm tarihi ise kaderleri gibi aynı 1993.

Mostar Köprüsü-Alperenler Tekkesi

TÜRKİYE ETKİSİ

Diğer popüler nokta ise şehir merkezinden 30 dakika mesafedeki Alperenler Tekkesi. Tam 600 yıl önce Anadolu'dan bölgeye gelen dervişler tarafından Buna Nehri'nin kaynağına kurulan tekke, eski Yugaslavya döneminde kapatılmış. İçerisinde Sarı Saltuk'a ait bir de mezar bulunan tekkenin restorasyonun da Türkiye'nin de etkisi bulunuyor. Dünyanın en güzel 18 rotasından biri seçilen Mostar-Saraybosna arasındaki tren ortalama 2 saat sürüyor. Ülkenin başkenti de olan Saraybosna, çok kültürlülüğü barış ile harmanlayan farklı ibadet yerlerinin aynı yerde olduğu huzurlu bir şehir. Bu nedenle Balkanların Kudüs'ü olarak biliniyor.

Bosna'da, Osmanlı'dan kalan Türk Çarşısı'nda hem Türk lezzetlerine rastlayabilir hem de güzel demli bir çay da içebilirsiniz. Tamamen ahşaptan oluşan tarihi sebilin yanı sıra şehrin 1. Dünya Savaşı'ndan kurtuluşunun anısına Sönmeyen Ateş Anıtı ve dünya tarihini önemli şekilde etkileyen Latin Köprüsü de bulunuyor. Bu köprüde Avusturya-Macaristan veliahtı bu köprüde öldürülmesi üzerine 1. Dünya Savaşı'nın başladığı biliniyor.

YARIN: Balkanlar rotası-2, Kalemegdan, Newborn, heykeller

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber