"Anglo ABD" planı sahnede, Arap milliyetçileri seyirci mi?
Suriye'de 27 Kasım'da başlayan çatışmalar devam ederken, bölgedeki tansiyon da yükseliyor. Suriye ile tarihsel bağları en güçlü ülke durumundaki Mısır'ın yanı sıra Körfez ülkelerinin sessizliği merak konusu olurken; Türkiye açısından kritik mesele ise "ABD, İngiltere, İsrail" ittifakının; selefi örgütler üzerinden PKK/PYD terör örgütüne alan açmaları.
Suriye'deki varlığını sürdürürken, sahadaki derlemeler de tartışılmaya devam ediliyor. Suriye ile ülke arasındaki bağlar en güçlü durumda Mısır'ın yanı sıra Arap dünyasının sessizliği ise 27 Kasım'dan bu yana soru işaretlerine neden oluyor. Haberglobal.com.tr'ye 3 önemli isimden söz eden "ABD, İngiltere, İsrail" 3 ittifakının güdümlerindeki selefi bölgelerin, PKK/PYD'nin terör saldırısına maruz kaldığına özellikle dikkat çekiyorlar.
"ARAMIZ BOZULMAMALI"
Uluslararası İlişkiler Uzmanı Prof. Dr. Hasan Ünal, Suriye'deki terör hizmetlerinin Şam yönetimine karşı başlattıkları saldırıların ABD'nin plan dahilindeki çerçevelerini belirtirken, Türkiye'nin; Mısır ve Suudi Arabistan ile ilişkilerin bozulmaması için düzenleme dengeleri gözetmesi gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Ünal, Mısır başta olmak üzere Arap dünyasında; 'ABD, İngiltere'nin güdümünde hareket etmelerine karşılık, Suriye'nin toprak bütünlüğünden yana olduğu belirtilirken, "Radikal İslamcı örgütlere karşı olan ve Suriye ile küresel bağları en güçlü ülkede sağlanan Mısır ile ilişkilerimiz bu süreçte zarar görmemeli. Suudi Arabistan ise ona ne kadar; Esad ve İran'a karşı konumlanmış olsa da; Suriye'nin bütünlüğünden yana" dedi.
"PLAKACILIK' SORUMSUZLUK"
Medyadaki bazı isim ve kesimlerin tam bir çılgınlık halinde açıklamalarda yer alan Prof. Dr. Arap dünyasını sergiliyor , ülke çıkarlarımız nedeniyle almamamız gereken örnek."
Yaycı'nın tespitleri:
"İZLEMEKLE YETİNİYOR"
Müstafi Tümamiral Cihat Yaycı ise Arap milliyetçilerinin olup bitenleri izlemeyle yetindiğini ve ABD-İngiltere güdümünde hareket ettiğinine dikkat çekerken, şöyle konuştu: "Suudi Arabistan, 'Anglo ABD' ne derse onu yapıyor. Selefi bulunanların biri de Suudi Arabistan'da mevcut. Dostu Mısır ise İsrail'in kendisine saldırması ve kendi topraklarına sıçramasından haberdar. Arap milliyetçiliğinin temeli sayılan Mısır, Suriye'de olup bitenleri izlemekle yetiniyor."
"PKK'Yİ KONUŞMUYORLAR"
Suriye'de asıl gözden kaçırılan konunun terör örgütü PKK/PYD'nin ülkenin yarısını ele geçirmesi olduğuna da dikkat çeken Yaycı, şu saptamaları gündeme getirdi: "Suudi Arabistan ve Mısır'ın şimdiye kadar PKK/YPG aleyhine açıklama yapmaması oldukça düşündürücü. Herkes, Suriye'nin terörden arındırılması gerektiğini söylüyor ancak kimse PKK'dan bahsetmiyorlar. Konu sadece İran destekli gruplar ekseninde konuşuluyor. Mısır ve Arap ülkeleri, 'İngiliz-Amerikan' baskısı altında kımıldayamaz durumda."
RAKKA UNUTULMASIN!
"Fırat'ın batısında ÖSO'nun Tel Rıfat hamlesi çok önemli. PKK terörü belasından kurtulmak istiyorsak, bu harekatların Irak sınırına kadar devam etmesi; hat boyunca tampon Türkmen bölgesi oluşturulması gerekir. HTŞ terör örgütünün ele geçirdiği bölgenin, ilerleyen günlerde PKK/PYD'ye devredilmeyeceğini kimse söyleyemez. 2014'deki Rakka operasyonunu unutmamalıyız."
"İSRAİL İSTEDİĞİNİ ALDI"
Prof. Dr. Hasan Köni (Uluslararası İlişkiler Uzmanı)
"Araplar, ABD'nin güdümünde hareket etseler de terör örgütü PKK/YPG'nin sözde devlet girişiminden rahatsız. Suriye ve Irak'ta sözde birleşik terör devleti vücut bulursa, Mısır ve Suudi Arabistan çatışmalara müdahil olabilir. HTŞ terör örgütünün saldırıları tamamen İran vekil güçlerinin Suriye'den temizlenmesi amacını taşıyor. 'ABD, İngiltere, İsrail' bloğu, Fırat'ın batısında bu temizliği yaptırırken, Fırat doğusuna geçilmesine asla izin vermiyorlar. Kabaca, 'öbür tarafta ne yaparsanız yapın' deniliyor. İsrail, Suriye'de istediğini almış durumda. İran'ın vekilleri sahadan temizleniyor. Irak yönetimi ise Haşdi Şabi'nin sınırdan geçmesine izin vermiyor."
Kaynak: Web Özel