Afetzedelerin toz çilesi

Asrın felaketinden sonra, bölgede yıkılması gereken yaklaşık 260 bin bina bulunurken, 42 milyon metreküp inşaat atığının kent merkezlerinden uzaklaştırılması gerekiyor. Şimdiye kadar hasarlı binaların yüzde 80'e yakını yıkılırken, toz kirliliği riski de devam ediyor.

Son Güncelleme:

Asrın felaketi sayılan 6 Şubat tarihli depremlerin ardından, afet bölgesindeki çalışmalar aralıksız devam ediyor. Afetzedelerin yaralarını sarmak için ekipler durmaksızın çalışırken, hasarlı binaların yıkımı sırasında yeterince titiz davranmayan görevliler ise toz ve asbest riskine neden oluyor. Umarsız davranan bazı yıkım ekipleri nedeniyle, insan sağlığı için tehlikeli düzeyde toz salımı meydana gelirken, bu durum raporlarla da gözler önüne seriliyor. 

DEVASA HAFRİYAT

Deprem felaketini yaşayan kentlerde 2023 yılı Kasım ayı başı itibariyle 60 bin 421 bina enkazı kaldırılırken, 200 binin üzerinde ağır hasarlı binadan 121 bini de yıkılarak kaldırıldı. Söz konusu yıkılan binaların hacmi 27 milyon 332 bin 349 metreküp olarak kayda geçerken, bu oran toplam yıkılması gereken binaların yüzde 65’ini oluşturuyor. Verilere göre, toplam yıkılması gereken bina sayısının 260 binin üzerinde olduğu tahmin edilirken, 42 milyon metreküp inşaat atığının halihazırda kent merkezlerinden uzaklaştırılması gerekiyor. 

İskenderun'da limit değerlerin 184 gün aşıldığı belirtilmekte.

SÜREKLİ AŞILDI

Temiz Hava Hakkı Platformundan Deniz Gümüşel tarafından hazırlanan raporda ise afet bölgesindeki toz kirliliği riskine dikkat çekildi. Kapsamlı son raporda, depremi yaşayan 4 ildeki 11 istasyondan alınan veriler bir önceki sene ile karşılaştırmalı değerlendirilirken, depremde en çok bina yıkımı yaşanan Hatay'da yaklaşık 80 bin 700 yıkık binanın enkazının kaldırılması gerektiği belirtildi.  Hatay'ın enkaz kaynaklı toz emisyonlarından en çok etkilenen illerden biri olduğuna dikkat çekilen raporda, "İskenderun'da limit değer olan 50 mikrogram/metreküp184 gün boyunca aşıldı" denildi.  

MALATYA'DA DA ARTTI

Deprem sonrasında Elbistan’da yılın ilk 10 ayındaki PM10 ortalama değerinde yüzde 34’lük bir artış gerçekleştiğinin altı çizilen rapordan yansıyan diğer veriler ise şöyle aktarıldı: "Deprem Sonrasında Malatya ve Adıyaman Kent Merkezlerinde PM10 Kirliliği Malatya ve Adıyaman illerinde sadece illerin merkez ilçelerinde hava kalitesi ölçüm istasyonları bulunmaktadır. Bu istasyonların 2022 ve 2023 yılları için Ocak-Ekim ayları arasındaki raporları kıyaslandığında Malatya’daki PM10 kirliliğinin yüzde 7.7 oranında arttığı, Adıyaman’da ise istasyon tarafından ölçülen PM10 kirliliği yıllık ortalamalarının aynı olduğu hesaplanmıştır." 

Depremin vurduğu kentlerde titiz davranmayan ekipler ciddi toz kirliliğine neden olabiliyor.  

HASTALIKLARI TETİKLİYOR

Öte yandan olası riskleri rapor haline getiren Gümüşel ise şu uyarıları sıraladı: "Bu ölçeklerde bina yıkımı ve inşaat atığı yönetimi çabaları büyük ölçekli çevresel kirlilik de yaratmaktadır. Kirliliğin en önemli boyutlarından biri toz yani partikül madde kirliliğidir. Deprem sonrası bina yıkımının ve enkaz miktarlarının yüksek olduğu kentlerde gözle görülür düzeyde toz kirliliği yaşanmaktadır. Bina yıkım çalışmalarında işçilerde toza maruz kalma durumunda artışa bağlı olarak burun tıkanıklığı, bronşiyal hiperreaktivite, reflü hastalığı ve inatçı öksürük vakalarında artış gözlenmiştir."

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber