Acar Baltaş'tan başucu kitabı

Psikolog Prof. Dr. Acar Baltaş; her kesimden insanın yaşamına ışık tutacak yeni bir çalışmaya imza attı. "Hayat En Çok İyileri Kırar" başlık eser, günlük yaşamda karşılaşılan tüm sorun ve sorulara yardımcı olurken, "Kırıldığımız yerden güçlenmenin yollarını" gösteriyor.

Son Güncelleme:

Türkiye'nin yetiştirdiği duayyen Psikolog Prof. Dr. Acar Baltaş, 50 yıllık mesleki birikimini aktardığı son kitabı "Hayat En Çok İyileri Kırar" raflardaki yerini aldı. Türk Milli Futbol takımının 1995-1997 ve 2004-2005 yıllarında psikoloğu da olan Baltaş, şimdiye kadar yüzlerce şirket, binlerce lider ve iş insanın yanı sıra öğrencilere de "hocalık", "mentorluk" ve "danışmanlık" yaptı. Baltaş'ın Kronik Kitap'tan çıkan ve 10 bölümden oluşan "Hayat En Çok İyileri Kırar" kitabı, günümüzde yaşadığımız ruhsal sıkışmışlık, stres ve anlam bulma arayışının yanı sıra, iş dünyasındaki liderler ve yöneticilerin sorunlarına da ışık tutuyor.

 Baltaş, 320 sayfalık kitapta iş dünyası ve Türkiye'nin önde gelen patronlarının yaptığı hataları da anlatıyor. Kitapta "Liderlik" konusu tüm yönleriyle ele alınıyor.  

SUÇLAMAK KOZA ÖRMEKTİR

Kitapta, beyaz yakalılar, gençler, çiftler ve ebeveynler ile yapay zeka, metaverse, ChatGP teknolojisinin ruh sağlığı ve geleceğin iş yaşamına etkileri her yönüyle ele alınıyor.
Özellikle çocuk ve gençlerin eğitim hayatı ve ebeveynlere yönelik mesajların da yer aldığı başucu kitabında, Baltaş, kentli çalışanların günlük sıkıntılarına yönelik şu uyarı ve tespitleri sıralıyor:

Olumsuz bir olay karşısında kendini suçlamak, başkasını suçlamak, koşulları suçlamak koza örmek gibidir. Kişi bu sorulara takıldıkça kozasını kalınlaştırır, içine hapsolur ve kurban olduğuna inanır. Buna karşılık, ‘Şu anda iyi olan ne?’ sorusunu kendisine sorduğunda kozayı deler ve sorunu çözmek için sahip olduğu öz kaynakları fark edip odağını fırsatlara çevirir. Çünkü enerjimizi nereye koyarsak hayat orada gelişir."

"HEP ŞİMDİ" DİYE DÜŞÜNMELİ

Bir duayyen olarak kabul edilen Baltaş'ın yaşama dair bazı önemli mesajları ise kitaptan şöyle yansıyor: 

"Şahsen Bertrand Russell’ın yaptığı tanıma inanıyorum. Ona göre hayat zayıf bir su kaynağı olarak başlıyor. Sonra genişliyor, yan dallarla besleniyor. O yan dallar içinde sevinçler, mutluluklar, aşklar, diplomalar, terfiler, başarılar, evler, arabalar, daha büyük evler var. Ama hayatın içinde aynı zamanda hastalıklar, üzüntüler, ihanetler, kayıplar, haksızlığa uğramalar da var. 'İyiler bana gelsin, kötüler kime giderse gitsin,' diyemezsiniz. Hayat bir bütündür. Yaşadığımız her şey sonunda bizi biz yapar. Bu büyük genişleyen nehir gürül gürül akıp yavaşlıyor ve en nihayetinde ummanda bütünleşerek kayboluyor. Bu yüzden ister olumlu ister olumsuz değişimler karşısında dirençli ve sabırlı olmak, hep 'şimdilik' diye düşünmek gerekiyor. Kötü şeyler olduğunda 'şimdilik' demek önemlidir."

ACI YOKSA BOŞ HAYATTIR 

"Bir hayatın içinde acı, ümitsizlik, hayal kırıklığı, üzüntü, zorluk, yenilgiler yoksa o hayat aslında hikâyesi olmayan, boş bir hayattır. Bir hayatı anlamlı ve değerli kılan yaşanılan hayal kırıklıkları ve yenilgilerin üstesinden gelmek için yapılan mücadeledir. İnsanları olgunlaştıran da zaten bu mücadeledir. Söz konusu mücadele olmadığında değer bilmeyen, insanları araç olarak gören, acı çeken insanlara empati duygusu beslemeyen insanlar ortaya çıkar."

Prof. Dr. Acar Baltaş, "Amacınız sizin kutup yıldızınızdır. Amacınıza duygusal
olarak ne kadar bağlıysanız o denli kararlı ilerlersiniz."

"HAYAL KIRIKLIKLARI HAYATA DAİRDİR"

"Hayat en çok iyileri kırar. Çünkü insanlara güvendiğiniz zaman hayal kırıklığına uğramanız kaçınılmazdır. Bu söylediğimin alternatifi, insanlara güvenmemek değildir. İnsanlara güvenmemek sürekli diken üzerinde yaşamayı gerektirir. Hayal kırıklıkları hayata dairdir. 'En çok iyiler kırılır, sözüyle kastettiğim gerçeği kabullenmenin gerekliliğidir."

"Kırıldığımız zaman hayatımızın hangi evresinde olursak olalım önümüzde iki yol bulunur. Bizi kıran neyse, onun kurbanı oluruz. Annemizin, babamızın, sevgilimizin, eşimizin, patronumuzun, yöneticimizin kurbanı rolünü seçerek yaşayabiliriz. Ancak bu, verimsiz ve âciz bir yaşamdır. Veya kırıldığımız yerden güçlenir, hayatımızın kontrolünü elimize alır, kalemimizi sıkı sıkı tutar ve kendi hikâyemizi yazmaya başlarız."

GELİRKEN MUTLU EDEN OLUN

Gazeteci Mert İnan ile nehir söyleşi olarak hazırlanan kitapta Duayyen Psikolog Prof. Dr. Acar Baltaş, mutluluk arayışı ve sakin bir yaşama dair mesajları da dikkat çeken kısımları oluşturuyor. Baltaş, hep olumsuz konuşan insanlarla yaşamanın fırsatları görmeyi engellediğini belirtirken, şunları söylüyor: "Her insan girdiği yere kendi iklimini götürür. İnsanlar bir ortama girdiklerinde ya gelirken ya da giderken mutlu eder. Giderken mutlu edenlere 'zehirleyenler', gelirken mutlu edenlere de 'besleyenler' deriz. Hepimizin birer arkadaş olarak, çalışan olarak, yöneten olarak, eş olarak, hayat arkadaşı olarak girdiğimiz yerlere götürdüğümüz iklime dikkat etmemiz gerekir."

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber