ABD-Çin ticaret savaşı. Tedarik zinciri risk altında!

ABD ile Çin arasındaki gerginlik ve mücadele dünyayı diken üstünde tutmaya devam ediyor. İki süper güç arasında en büyük rekabet ise ticarette yaşanıyor. Çin kendisinden iki kat daha büyük ticari güce sahip olan ABD'yi yakalamaya çalışıyor. Uzmanlar ise küresel tedarik riskine dikkat çekiyorlar.

Son Güncelleme:

Meteorolojiden uzay yarışına, siber alandan istihbarat savaşlarına kadar dünyanın en büyük rekabeti iki süper güç durumundaki ABD ile Çin arasında yaşanıyor. Ancak bu mücadelenin temelinde ekonomi ve ticaret yer alıyor. Çin ticaret hacminde ABD'yi yakalamak için kendini zorlarken uzmanlar Pekin'in stratejisinin küresel tedarik zincirinde büyük kırılmalara yol açabileceğini ifade ediyorlar.

AB'DEN İKLİM ÇAĞRISI

ABD Başkanı Joe Biden ile Çin Devlet Başkanı Şi Cinping kısa süre önce ABD'nin California Eyaleti'nde bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşme öncesi tüm dünyadan küresel ticaretin güvenliği için “daha istikrarlı bir ABD-Çin ilişkisine ihtiyaç olduğu” yönünde açıklamalar da geldi. Avrupa Birliği (AB) liderleri iki lidere de küresel ısınmanın önüne geçebilmek amacıyla iklim değişikliği konusunda adım atmaları ve tüm dünyayı gerginliğe sürükleyecek yanlış bir askeri hata yapmamaları konusunda çağrıda bulundular. Ticari ve finansal veriler de önde gelen ekonomilerin dünyanın en büyük tüketim ve üretim gücüne sahip bu iki ülkeye ne kadar bağlı olduğunu açıkça ortaya koyuyor.

DÜNYA ABD VE ÇİN'E BAĞLI

Aralarında Dünya Ticaret Örgütü ve Birleşmiş Milletler tarafından ortak kurulan Uluslararası Ticaret Merkezi, Dünya Ticaret Örgütü, Santander Group, Birleşmiş Milletler Ticaret ve Gelişme Konferansı verileri, Nikkei, RBC Group, Independent gazetesi, Dünyanın en saygın uluslararası politika yayın organı Foreign Affairs, Global Times China yayın organı ve ABD ile Çin hükümet verilerinin de olduğu çok sayıda güncel kaynaktan elde edilen bilgilere göre G-20 üyesi ülkelerin ekonomileri ABD ve Çin ekonomisine “etle tırnak kadar bağlılar.”

YUAN'IN GÜCÜ ARTIYOR

G-20 ülkelerinin neredeyse yarısı en büyük ihracatı Çin'e gerçekleştiriyorlar. Japonya, Suudi Arabistan, Avustralya, Brezilya, Endonezya, Rusya, Güney Kore ve Afrika Birliği bloğu için Çin bir numaralı ihracat ülkesi durumunda. Afrika'dan Asya'ya kadar 'Küresel Güney' ülkelerinin büyük bölümü ABD'den üç kat daha fazla ticareti Çin ile gerçekleştiriyorlar. Bu rakamlar büyüdükçe Çin'in ulusal para birimi Yuan'ın küresel piyasalardaki gücü de artmakta.

 ABD İKİ KAT DAHA GÜÇLÜ

Ancak veriler ışığında karşılıklı ticaret hacimlerine bakıldığında ABD'nin Çin'e kıyasla küresel ticarette yaklaşık iki kat daha büyük bir güce sahip olduğu açıkça görülmekte. Çin'in G-20 ülkeleriyle ticari hacmi 1.55 trilyon dolar seviyesinde ancak ABD'de bu rakam 2.92 trilyon doları bulmakta. Bunun en büyük sebebi ise Çin'in daha küçük ihracat pazarlarına yönelmesi ve ABD'nin ise küresel ihracatta Avrupa, Çin ve Hindistan da dahil olmak üzere en büyük pazar noktası olması.

ÇİN ÇÖZÜMÜ BULAMADI

Uluslararası veriler Çin'in ABD ile ekonomide mücadele edebilmesi için ticaretin çözüm olmadığını da ortaya koyuyor. Foreign Affairs, yayın organına konuşan uzmanlara göre Çin ürün pazarlarında küresel hakimiyetini kaybetmeden hizmet sektöründe öncü ihracatçı ülke konuma gelmek istiyor. Uzmanlar Çin'in bu stratejiyle ekonomisine ciddi bir büyüme sağlayamayacağını ifade ederlerken bu durumda ürün tedarik zincirinin de giderek Çin'in dışına çıkma riski taşıdığının altını çiziyorlar. Uzmanlara göre Çin, ABD ile ticari rekabetinde mevcut stratejiyi izlemekte ısrar ederse ürünlerin küresel tedarik zincirinde büyük kırılmalar da yaşanabilir.

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber