1. Gün: 109 yıllık yalan, Ermeni Diasporası gerçeklerden kaçıyor

Türkiye, 109 yıldır sözde Ermeni soykırım iddiaları ile köşeye sıkıştırılmak istenirken, yalanlar; batılı ülkeler ve diaspora Ermenileri tarafından ısıtılıp masaya getiriliyor. Türkiye her fırsatta 'Ortak Tarih Komisyonu' çağrısında bulunurken, arşiv belgeleri ise sözde soykırım yalanını çürütüyor.

Son Güncelleme:

Türkiye, 109 yıldır sözde Ermeni soykırım iddiaları ile suçlanıp, köşeye sıkıştırılmak isteniyor. İddialar ise ABD, İngiltere, Fransa, Rusya ve Almanya başta olmak üzere diaspora Ermeniler'i tarafından ısıtılıp masaya getiriliyor. Türk tarihçi her fırsatta 'Ortak Tarih Komisyonu' çağrısında bulunurken, soykırım yalanına sarılanlar ise bu çağrıya kulak vermekten kaçınıyor.  Öyle ki, 'tehcir' kararı, 27 Mayıs 1915 alınsa da, sözde Ermeni soykırımını iddia edenler için 24 Nisan tarihi sembol kabul ediliyor. Arşiv kayıtlarına göre 24 Nisan tarihi, ne Ermeni ahali, ne de 'Tehcir Kararı' ile doğrudan ilgili. Belgeler, bu tarihte, İstanbul'daki Ermeni terör örgütü liderlerinin tutuklanıp cezaevine yollandıklarını gösteriyor. Buna rağmen 24 Nisan tarihi 109 yıldır sözde soykırım günü başlangıcı olarak öne sürülüyor. Diasporanın tezleri, batıda ilgi görse de, Türkiye'nin haksız yere suçlandığını ve karşılıklı kırımların yaşandığı söyleyen yabancı uzmanların sayısı da azımsanmayacak oranda.

Prof. Dr. Hülagü; "1880'den 1914 yılına kadar geçen sürede imparatorluğun her yerinde Ermeni isyanları yaşandı. Osmanlı, Birinci Dünya Savaşı'nda Ermenilerle de savaşmak zorunda kaldı."

KARŞILIKLI KIRIMLAR YAŞANDI

Louisville Üniversitesi Tarih Bölümü’nden Prof.Justin McCarty'e göre 1915 ve sonrasında, her iki taraftan binlerce insan hastalık, açlık, çeteler ve kış şartlarından yaşamını yitirdi. Techir meselesinde tarihsel olgu ve belgeler yerine politik söylemler üzerinden hareket edenler olduğunu ısrarla vurgulayan Prof. McCarty, '1.5 milyon Ermeni katledildi' söyleminin ise tarihsel gerçekliği olmayan politik bir slogan olduğunu dile getiriyor. ABD Chicago Üniversitesi Siyaset ve Tarih profesörü Prof.Dr.Ronald Grigor Suny de, belgeler ışığında soykırım değil, karşılıklı kırımların yaşandığını ortaya koyan isimlerden.

VAN'I YAKIP YIKTILAR

Türk Tarih Kurumu (TTK) eski Başkanı Prof.Dr.Metin Hülagü ise, sözde soykırım yalanına karşı 'Haberglobal.com.tr'nin sorularını yanıtlarken, "Karanlıkta savaşıyoruz ancak savaştığımız kim belli değil" dedi. Sözde soykırım iddialarının, Fransa, ABD, İngiltere, Almanya ve Rusya eksenli olarak sürekli Türkiye'ye tehdit unsuru olarak kullanıldığının altını çizen Prof. Dr. Hülagü, şu bilgileri verdi: "Bizim tarihimizde soykırım yok, böyle bir kültürümüz yok. İstanbul'un fethinden sonra Ermeniler'i kente getiren, Ermeni Kilisesi'nin kurulmasını sağlayan Osmanlı'dır. Arşivlerimiz açık. Ancak Ermenistan ve ABD'deki arşivler bize kapalı. Bırakalım belgeler konuşsun. 1.Dünya Savaşı'nda, Van'ı yakıp, yıktılar. Eski Van şehrini gördüm. Van, Ermeniler'in olsa, biz de Van'ı yakmış olsaydık, birkaç film yapmış olurlardı."

Arşivlerde, Erzurum, Sivas, Van, Bitlis, Erzincan, Kars gibi illerde on binlerce Müslüman Türk ve Kürt'ün katledildiğine ilişkin belegeler mevcut.  

ARŞİVLERİNİ AÇMIYORLAR

Prof. Dr. Hülagü, teyit edilmeyen rakamların havada uçuştuğunu gündeme getirirken, şöyle devam etti: "Kilise farklı, ABD farklı, biz farklı rakamlar söylüyoruz. En az Ermeniler kadar katledilen Müslüman ahali var. TTK arşivlerinin tümüne dayanarak diyorum ki, soykırım değil yerelde karşılıklı çatışmalar, hastalıklar ve göçün getirdiği sefaletler yaşanmıştır. Ermenistan'a ve tüm dünyaya diyoruz ki, gelin, bakın, araştırın, inceleyin. 24 Nisan'da ahaliye karşı bir girişim yok. Yakalanan teröristler var."

40 CİLTTE HER ŞEY YAZILI

Prof. Dr. Hülagü, Türk Tarih Kurumu arşivlerinde yer alan 40 ciltlik arşiv belgelerine de değinirken, "40 ciltten oluşan bir külliyet var. Bunu derleyen bir Osmanlı Ermeni hukukçu. Bu vatandaşımız, Osmanlı devleti tarihinin başlangıcından, kendi yaşadığı döneme kadar tüm antlaşma ve hukuki metinleri bir araya getirmiş. 40 ciltten oluşan külliyat, Osmanlı Devletinin, Ermeniler'e hangi hakları bahşettiğini belgeleriyle ortaya koyuyor" dedi.

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber