Yeni arkadaş edinmek artık daha mı zor? 'Enerjim yok!'

Pek çok farklı sebeple insanlar yeni arkadaş edinmiyor ya da istese de edinemiyor. Pandemi de buna etken, içinde bulunduğumuz çağ da. Peki gerçekten yeni arkadaş edinmek daha mı zor? Bir düşünün en son ne zaman yeni bir arkadaş edindiniz?

Son Güncelleme:

Unutulmaz Tabutta Rövaşata filminin en can alıcı anlarından birinde Ahmet Uğurlu'nun Altın Portakal kazandıran performansıyla hayat verdiği Mahsun, Ayşen Aydemir'in canlandırdığı uyuşturucu bağımlısı kadın karakteriyle konuşmaktadır.

- Senin yatacak yerin yok mu?
- Hem var, hem yok. Arkadaşlarda kalıyorum.
- Ben de... Ama arkadaşlar iyidir.

Mahsun'un ağzından çıkan “Ama arkadaşlar iyidir” sözü, karikatürist Cihan Ceylan'ın köşesine de isim olacak bir fenomene dönüştü. Elbette arkadaşlar iyidir... Bu naif söylem önünde “ama” taşımasıyla oldukça derin bir ifadeye dönüşüyor. Bir külte dönüşen Tabutta Rövaşata, 1996'da vizyona girmişti. Aradan çeyrek asır geçti...

Alışkanlıklar, arkadaş edinme yöntemleri ve belki arkadaşlığın tanımı da değişti... Peki arkadaş edinmek daha mı zor? Veya hangi noktadan sonra zorlaşır? Düşününce en son ne zaman arkadaş edindiniz?

'YAŞ İLERLEDİKÇE...'

Öncelikle “Yaş ilerledikçe daha zor arkadaş ediniriz” argümanına bakalım... Dr. Öğr. Üyesi Hülya Ağcasulu, “Bulunduğunuz çevrenizi daha fazla geliştirememeniz durumunda gördüğünüz insanlar da çok sınırlı oluyor. Mesela iş hayatınızda iş ortamınızı değiştirmediğiniz sürece arkadaşlarınız değişmiyor” yorumunda bulunuyor.

"Bir Mesafe Meselesi: Arkadaşlık Ağlarının Devinimi Üzerine Bir Çalışma" ve "Yabancıdan Arkadaşa: Üniversitenin İlk Yılında Arkadaşlık Ağları Üzerine Bir Araştırma" başlıklı iki çalışması bulunan Ağcasulu, sosyal medyanın etkisinden ise şöyle söz ediyor:

“Alternatif olarak sanal dünya ve sosyal medya, arkadaşlığın derinliğini azaltıp kavramı çok daha yüzeysel bir hale getirse de arkadaş ağının gelişmesine sebep oldu.”

ENERJİ HARCAMAKTAN KAÇIYOR MUYUZ?

Burada yorgunluktan da söz etmekte fayda var. Ağcasulu, “Teknolojiyle geçirdiğimiz zaman arttıkça; insanlarla yüz yüze iletişim kurmayı arkaya itmeye başladık” diye konuşuyor. Peki yaş ilerledikçe ve/veya mental yorgunluklarımız arttıkça arkadaş edinmek için enerji harcamaktan imtina ediyor olabilir miyiz?

Ağcasulu “Kesinlikle” diyor ve “Ne kadar yorumlayabiliriz bilmiyorum ama kapitalist düzenin bizi getirdiği durumdan da kaynaklanıyor bu. Sabah 7'den akşam 8'e kadar bir yere sıkıştırıyor bizi ve sosyal etkileşim de sınırlanıyor. Kendimiz haricinde iş de dahil birçok şeye odaklanıyoruz ve haliyle başka dünyalar, insanlar keşfetmek külfet geliyor” diye devam ediyor.

Derin arkadaşlıklar edinmek için enerji harcamak, derin paylaşımlarda bulunmak şart. Dr. Öğr. Üyesi Hülya Ağcasulu “İş, yemek, ulaşım, maddi dertler gibi birçok telaş yeni bir insanı tanımak için enerji ve zaman harcama isteğinizi azaltıyor” ifadelerini kullanıyor.

ESKİ ARKADAŞLARA DÖNÜŞ

Ağcasulu'ya göre bu durum aynı zamanda tahammülümüzü de azaltıyor. Bu azalan tahammül, yeni arkadaşlar edinmek için eskiye bakmamıza neden oluyor olabilir. Bir arkadaşımla bu konu hakkında konuşurken şöyle bir örnek veriyor:

“Mezun olduktan sonra koptuğum bir lise arkadaşım vardı. İkimiz de Fenerbahçeli olduğumuz için ve biz lisedeyken Fenerbahçe çok başarılı olduğu için birlikte harika anılar biriktirdik. Bu arkadaşımla uzun yıllar sonra bir vesile ile tekrar görüşmeye başladım. Ve fark ettim ki uzun yıllardır yeni bir yakın arkadaşım olmamıştı. Sanırım yıllar geçtikçe yeni insanları hayatımızı katmak daha zor oluyor.”

Olabilir... Ben de benzer bir durumu yaşadım. Uzun yıllar önce koptuğum çocukluk arkadaşımla bir vesileyle görüştükten sonra artık birkaç yıldır hafta en az iki kez konuşur olduk. Bu acaba bir risk almama durumu mu?..

Dr. Öğr. Üyesi Hülya Ağcasulu şöyle açıklıyor:

“Dünyanın belirsizliklerini azaltmak ve güven duygumuzu, dayanışma mekanizmamızı besleyebilmek amacıyla kendimize benzer, hareketlerini tahmin edebileceğimiz ve bizim söylediğimizi anlayabilecek insanlarla iletişim kurma eğilimindeyiz.”

'SEVEBİLECEĞİMİZ İNSANLAR...'

Ancak farklılıklarımız da vardı. Belki de bu yüzden bazı eski arkadaşlarımız kıymetli. Zira artık sosyal medya bir kürasyonla bize "sevebileceğimiz insanlar" öneriyor.

“Haliyle bu, aynı düşünce yapısına sahip bireylerin bir arada olması anlamına geliyor ve alternatiflerden uzak kalmanıza ve bir noktada kamplaşmanıza neden olabiliyor” diyen Ağcasulu, “Arkadaşlıklar düşünce dünyanızı ve bir noktada farklı olana karşı tutumunuzu da şekillendiriyor” diye ekliyor.

Belki de yavaş yavaş farklılıklara kapanıyoruz. Anlamak için enerji harcamaktan sıkıldık... Belki de yaşlanıyor olmak böyle bir şey... Ancak ne olursa olsun Mahsun haklı: “Ama arkadaşlar iyidir.”

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber