'Uyusun da öğrensin ninni!' Bebeklerde uyku ve öğrenme üzerine çarpıcı araştırma...
Hepimiz için uyku tartışmasız bir biçimde önemli. İhtiyacımız olan uykuyu alabilmek sağlık açısından da oldukça kritik. Uyku elbette bebekler için de çok önemli hatta beyinlerinin gelişmesinde ve yeni şeyler öğrenmede uyku azımsanmayacak derecede önem taşıyor...
Yeni doğmuş bir bebek, başında 100'den fazla yumuşak elektrotla donatılmış esnek bir başlık takılı halde beşiğinde uyuyor... Bilimkurgu filmlerini anımsatan bu kare aslında oldukça önemli olabilecek bir çalışmanın tam ortasından. Bebek gözlerini hafifçe kısıyor ve düşük bir “bip” sesi duyuluyor. O esnada bir bilim insanı bilgisayar ekranında hareket eden ve bebeğin beynindeki elektriksel aktiviteyi kaydeden pürüzlü çizgileri izliyor. Bu küçük göz kısma eylemi, bebeğin uyurken bir şeyler öğrendiğini gösteriyor.
Columbia Üniversitesi'nde gelişimsel bir nörobilimci olan William Fifer, bebeğin işinin çevredeki her şeyi öğrenmek ve bunlara uyum sağlamak olduğunu söylüyor.
PAVLOV'UN ÜNLÜ DENEYİ GİBİ!
Bununla birlikte yenidoğanlar, zamanlarının yaklaşık yüzde 70'ini uykuda geçirirler. Fifer ve şu anda Boston Üniversitesi'nde gelişim psikoloğu olan Amanda Tarullo, bebekler uyurken öğrenmenin gerçekleşip gerçekleşmediğini tespit etmek için işe koyuldular.
Araştırmacılar, sadece 1-2 günlük bebeklere çok düşük “bip” sesinden sonra hafifçe hava verildi. Bu şekilde göz kırpmaları sağlanan bebekler bir süre bu durumun tekrar etmesiyle Pavlov'un meşhur koşullanma deneyinde olduğu gibi sesi duyar duyma hava gelmese bile göz kırpıyordu.
Aslında yetişkinler öğrenme için uykunun ne kadar önemli olduğunun farkında. Ancak yenidoğanlarda uyku ve öğrenmenin nasıl etkileşime girdiği veya okul öncesi döneme kadar, büyüdükçe bu ilişkinin nasıl değiştiği hakkında çok daha az şey biliniyor.
NEDENİNİ KİMSE BİLMİYOR AMA...
Uyku özellikle kafa karıştırıcı. Araştırmalar, erken öğrenme için çok önemli olduğunu öne sürüyor, ancak çoğu çocuk doğal olarak 3-5 yaşları arasında kestirmeyi bırakıyor. Nedenini kimse bilmiyor, ancak araştırmacılar uykuya dalmanın öğrenmeyle olan ilişkisine dair elde ettikleri; nihayetinde ebeveynlerin, anaokullarının ve yetkililerin daha iyiye yönelik adımlar atmasına yardımcı olabilir.
Çocuklar geliştikçe uyku düzenleri önemli ölçüde değişir. Yenidoğanlar günde 16 ila 18 saat uyurlar. İlk başta, gün boyunca rastgele uyurlar, ancak yaklaşık 6. ayda biyolojik saatleri gündüz-gece döngüsüne adapte olur. Yaklaşık 12 aylıkken bebekler çoğunlukla geceleri uyur, gündüzleri birkaç kısa kestirmesiyle geçirirler. Yaklaşık iki yaşına kadar ise çoğu çocuk günde bir kez şekerleme yapar.
Araştırmalar, uykunun bebeklerin öğrenme süreçlerinde önemli olduğunu gösteriyor. Berlin Humboldt Üniversitesi'nden sinirbilimci Manuela Friedrich, “Uyku, erken kelime öğrenimi için çok önemli” diyor.
2015'te yapılan bir çalışmada, Friedrich'in ekibi 9 ila 16 aylık 90 bebeğe bilmedikleri nesnelerin görüntülerini verdi. Çocuklar her bir resme bakarken, nesnenin adını duydular. “Bofel” veya “zuser” gibi uydurulmuş isimlerdi. İki saat sonra, araştırmacılar bebeklere görüntüleri, isimleri tekrar ederek yeniden gösterdi.
Beynin elektriksel aktivitesini ölçen nörolojik bir test olan elektroensefalogram (EEG) yardımıyla bebeklerin beynindeki aktiviteler takip edildi. EEG kayıtları, testlerden önce şekerleme yapan bebeklerin yapmayanların aksine daha önce gördükleri kelime-nesne çiftlerini hatırladıklarını ortaya koydu.
Sadece bu da değil; uyuklayan bebekler öğrendikleri nesneleri kategoriler halinde gruplandırıyor gibi görünüyordu: Daha önce gördüklerine benzer yeni nesneler gördüklerinde, EEG aktiviteleri önceden öğrenilmiş bir kelime beklediklerini gösteriyordu.
HAFIZA TESTLERİNDE DAHA BAŞARILILAR
Öte yandan araştırmacılar, düzenli olarak şekerleme yapan çocukların uykularını kaçırdıklarında, hafıza testlerinde başarısız olma eğiliminde olduklarını buldular. Ayrıca Arizona Üniversitesi'nde bir grup araştırmacı, şekerleme yapan bebeklerin dilbilgisini kavramaya yarayan cümle kalıplarını daha rahat hatırladığını ve yakaladığını keşfetti.
Massachusetts Amherst Üniversitesi'nde bilişsel sinirbilimci Rebecca Spencer ise deneyi daha büyük yaşlara taşıdı ve basit çocuk hikayeleri okunan 3-6 yaş arası çocuklardan gün içinde şekerleme yapanların hikayenin seyrini daha iyi hatırladığını ortaya koydu.
Uykunun ilerleyen yaşlarda öğrenme için daha az kritik hale geldiği de öne sürülmekte. Ancak zaman zaman lise ve üniversite çağında öğrencilerin daha iyi ezberleme için uyku öncesi ders çalışması da hatırlayabileceğimiz bir durum. Hatta uykuda dil öğrenme hala tartışılan ve mümkün olabileceği düşünülen bir konsept. Araştırmaların sonucu gündüz küçük kestirmelerin öğrenmenin bir parçasına dönüşmesini sağlayabilir...
*Bu haberdeki bilgilerin önemli bir kısmı The Washington Post'ta “How learning happens in the brains of sleeping babies” başlığıyla yayınlanan makaleden derlenmiştir.
Kaynak: Web Özel