Kahramanmaraş'ın simgeleri haline gelen yaklaşık 3 bin 500 yıllık fil fosili ile erken Bizans dönemine ait Germanicia Antik Kenti'nin taban mozaikleri, Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremleri hasar görmeden atlattı. Kahramanmaraş Arkeoloji Müzesi Müdürü Safinaz Acıpayam, şiddetli depremlerin ardından evden çıktıktan sonra çalışanlarla beraber müzenin durumuna bakmaya geldiklerini söyledi. Müzenin yıkılmış olma ihtimalini düşünmenin bile kendilerini çok üzdüğünü vurgulayan Acıpayam, müzeye vardıklarında binada herhangi bir hasarın olmadığını gördüklerini dile getirdi. Acıpayam, "Müzeye gelir gelmez hemen eserlerin olduğu bölüme gittik. Eserlerimizin hiçbirinde kırılma veya herhangi bir zarar olmadığını gördük. Bu da bizi tabii ki mutlu etti." dedi. Depremin ilk anından itibaren, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünün koordinesinde müzeye, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı, ilgili daire başkanları, birçok müze müdürü ve uzman, teknik ve koruma güvenlik personelinin gelerek kendilerine destek olduğunu aktaran Acıpayam, her türlü ihtiyacın Kültür ve Turizm Bakanlığınca karşılandığını ifade etti. Bazı sergilenmeyen eserlerin daha önceden paketli bir şekilde acil afet durumuna göre muhafaza altına alındığına işaret eden Acıpayam, bu eserleri daha güvenli bir yere taşıdıklarını aktardı. Acıpayam, Arkeoloji Müzesinin yanında bulunan ağır hasarlı binanın yıkılma ihtimali olduğunu söyledi.Bu durumun risk oluşturmaması için sergilenen eserlerin tek tek paketlenerek müzede güvenli alana taşındığını anlatan Acıpayam, bunların arasında Gavur Gölü bölgesinde bulunan 3 bin 500 yıllık, nesli tükenmiş "Maraş Fili"nin iskelet kalıntılarının da yer aldığını, iskeleti oluşturan kemiklerin uzman restoratörler tarafından tek tek paketlendiğini ve taşındığını anlattı. Taban mozaiklerinin de depremden etkilenmediğini belirten Acıpayam, "Mozaiklerimizin hiçbir yerinde çatlak dahi yok. Mozaik taşların hiçbiri yerinden dahi oynamadı. Tüm taban mozaiklerimiz sağlam. Herhangi bir tahribat yaşanmadı." diye konuştu. Acıpayam, müze binasının sağlamlığına göre eserlerin başka bir müzeye de taşınabileceğini ifade etti