Sabah insanı olmak bu kadar zor olmamalı, değil mi?

Bazılarımız gece insanı. Akşamları daha verimli hissediyor, daha enerjik ve daha üretken oluyoruz. Gece insanları için sabah kalkmak bir çile adeta, defalarca çalıp üçer beşer dakika ertelenen alarmlar, yataktan zor çıkmalar, boş bakan gözlerle aynanın karşısında ne yapacağını hatırlamaya çalışmalar... Evet, doğru ya yüzümüzü yıkayacaktık!

Lakin bunun bir çözümü olmalı değil mi? Ne kadar gece insanı olduğumuzu iddia etsek de çok büyük bir çoğunluğumuz klasik sabah 9 ile akşam 6 arasında çalışıyoruz biz böyle çalışmasak bile çalıştığımız insanlar bu saatlerde çalışıyor.

'EŞİM SPORUNU YAPMIŞ, KAHVESİNİ İÇERKEN...'

Rachel Feintzeig de bu durumda: “Eşim saat 6'da kalkıp sporunu yapmış karşımda kahvesini yudumlarken, yataktan sürünerek çıkabilen ben dişimi fırçalayıp fırçalamadığımı hatırlamaya çalışıyorum...”

“Kabul etmeliyim. Sabahlarım tamamen rezil durumda” diye devam ediyor. Pandeminin de etkisi vardı elbette. Haziran 2020'de yapılan bir Nielsen anketi pandemi sürecinde yaygınlaşan evden çalışmanın etkilerine eğilmiş.

Buna göre uzaktan çalışanların yüzde 54'ünün geçmişe nazaran daha geç kalktığını söylüyor. Daha erken kalkanların oranı ise sadece yüzde 12.

Şimdi yeni bir mevsimin eşiğinde sabahlarımızı yeniden kazanmanın zamanı gelmiş olabilir mi? Okullar yeniden yüz yüze eğitime geçti. Pek çok şirket çalışanlarını yeniden ofislere çağırıyor. Yataktan çıkmayı öğrenmemiz lazım. Zamanı geldi.

'KENDİMİZ BAŞARACAĞIZ'

Bir yazılım şirketinde yönetici olarak çalışan Eric Komo, “Bunu kendimiz başaracağız” diyor. Onun rutinini değiştiren bir köpek sahiplenmesi olmuş. Pandeminin başlarında, normal şartlarda sabahları gerçekleştirdiği bisiklet yolculuğunu biraz daha uyuyabilmek için bir kenara koyuveren Komo, sahiplendiği köpek yavrusu sayesinde eşiyle birlikte sabah 6'da uyanır olmuş.

Boba adını verdikleri köpek yavrusu, bir yürüyüş sebebi olmuş. Yürüyüşleri çift olarak yaptıkları koşulara dönüşmüş. Koşu, birlikte içilen sabah kahvesi ve haber okuma seansı: “Sabahları ihtiyacımız olduğunu bilmediğimiz bir boşluk yarattık.”

'BEN DE BİLİYORUM!'

Komo daha enerjik olduklarını aktarıyor. Komo'nun iş arkadaşı Bob Sparkins ise tüm gece insanlarının az önceki bölümü okurken verdikleri tepkiyi veriyor: “Daha sağlıklı olduğunu ben de biliyorum!”

Sparkins, pandemi sürecinde sabah 8 küsürlere kadar, uyumuş. Şimdi ise çocuklarının yeniden okula dönüyor olmasıyla kâbus gibi bir yeniden adaptasyon sürecinden geçiyor. Elbette Sparkins de biliyor, biz de biliyoruz: “Köpek yavrusu sahiplenin!” gibi bir tavsiye olamaz. Olur, ama gerçekçi değil. Hiçbir işe yaramayan kişisel gelişim tavsiyeleri gibi...

PEKİ NE YAPACAĞIZ?

Melbourne Monash Üniversitesi'nde gece kuşları üzerine çalışan Elise Facer-Childs “Birçok insan 'Ah geç kalkıyorsun, ne kadar tembelsin' diyor. Ancak aslında bu bilimsel dayanakları bulunan bir farklılık” diyor ama yine de sabah insanlarının dünyasında yaşadığımızı da kabul ediyor.

Uyku üzerine çalışan bilim insanı Dr. Rebecca Robbins ise “Normalden 15 dakika daha erken yatın” diyor ve ekliyor: “Yatmadan en az 30 dakika önce ekranla bağınızı kesin ve doğal uyku akışınızı bozacak 'ertele' butonu kullanmaktan, kısa aralıklarla sık alarm kurmaktan vazgeçin.”

Dr. Robbins şöyle devam ediyor:

“Uyandıktan sonra mutlaka yataktan çıkın. Gün ışığına -veya odadaki ışığa bile- maruz kalmak sizi güne hazırlayacaktır. İki hafta sonra kendinizi çok iyi hissedeceksiniz.”

SABAH RUTİNİ...

Verimlilik danışmanı Wendy Ellin ise sağlam bir sabah rutinine ihtiyacımız olduğunu söylüyor. Ellin, her sabah 45 dakikalık bir rutinde meditasyon yapıyor, limonlu ılık suyunu içiyor, günlüğüne bir şeyler yazıyor... Pek çoğumuz için bu çok fazla. Ellin de bunu kabul ediyor ve aslında 7 dakikalık bir rutinin uyanmak için gayet yeterli olduğunu ifade ediyor.

Ellin “Rutininize kesinlikle işle ilgili bir şey eklemeyin” diyor: “Dünyaya ayak uydurmanız için biraz zamana ihtiyacınız var.”

Buna yeni başlayan gece insanlarından Edwin Akrong ise “İlk günler çok sarsıcıydı” ifadelerini kullanıyor, ancak şu an erken kalkmanın çok enerjik hissetmesini sağlayan bir alışkanlık haline geldiğini ifade ediyor.

Yaptığı güzel kahvaltıları, içtiği sağlıklı smoothie'leri ise şöyle anlatıyor: “Çok lezzetli. Ama yine de kafamı yastığa koyup fazladan bir saat daha uyumak kadar lezzetli mi, emin değilim!”

metin.aktasoglu@haberglobal.com.tr

Kaynak: Bu haberde yer alan bilgilerin bir kısmı Wall Street Journal'da "Becoming a Morning Person Doesn’t Have to Be Hard" başlığıyla yayınlanan makaleden derlenmiştir.

Kaynak: Web Özel