Matematik bize neden hep zor geliyor? 'Ön yargıyı yıkmak...'

Matematik, Türkiye'de öğrencilerin en çok zorlandıkları ders. Üniversite sınav sonuçları bunun bir kanıtı. Öte yandan ABD ve Almanya gibi mühendislikleri ile ünlü ülkelerde de ortalama başarı gerilemekte. Peki matematikte küresel başarı neden düşüyor? Türkiye'de neler yapılabilir?

Son Güncelleme:

Öğrenirken 'Hocam bunlar hayatta nerede işimize yarayacak?' diyoruz ancak matematik yaşamın her alanında. Şurası bir gerçek, Türkiye matematikte zorlanıyor. 2022 yılı Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) istatistiklerine göre; Temel Yetenekler Testi, matematik doğru ortalaması 40 soruda 6.9 iken Alan Yetenek Testi ortalaması yine 40 soruda 7.2 oldu.

2018 yılında yapılan PISA testinde matematik dalında Türkiye 454 puan ile 42. sırada yer aldı. Türkiye 459 puan olan ortalama puanın da altında kaldı. Sadece Türkiye'de değil ABD ve Almanya gibi ülkelerin matematik başarılarında da düşüş söz konusu.

Batılı ülkeler matematik sıralamasında PISA testinde Asya ülkelerinin gerisinde kalırken, Almanya'da 4. sınıf öğrencileri arasında 5 öğrenciden birinin bu derste başarısız olduğu ortaya çıktı. ABD'de ise 4. sınıf öğrencilerinin sadece yüzde 36'sı matematikte iyi sonuçlar alabiliyor. 

KÜRESEL BAŞARI NEDEN DÜŞÜYOR? 

Eğitim Danışmanı Salim Ünsal, matematikteki küresel başarıdaki düşüşün özellikle pandemi sonrası yaşanan etkinin sonucu olabileceğini belirtiyor. Ünsal, "Yüz yüze eğitimin bir süre yapılamamış olması matematiksel beceriler konusundaki başarıyı düşürdü" diyor. Eğitimci, bazı matematiksel işlemlerin dijital aygıtlarla daha kolay yapılabildiğini ve diğer bilim dalları ile ilgili verilere de hemen ulaşılabiliyor olması insanların problem çözme becerilerini zayıflatmış olabileceğini de dile getiriyor.

'Matematiğin güler yüzü' Youtube kanalının sahibi, matematik öğretmeni Mustafa Güler küresel olarak matematik başarısının düşüşünü gelişen teknoloji ve dijitalleşmenin artmasına bağlıyor. Güler "Bilgiye ulaşmak çok kolay oldu. Öğrenmek zahmetli bir iş olduğundan kimse bunu yapmak istemiyor. Teknolojik ürünler bu kadar gelişmişken haliyle başarı da düşüyor" diyor.

'MÜFREDAT OLDUKÇA ZORLU'

Salim Ünsal, Türkiye'deki öğrencilerin matematikte istenilen başarı seviyesinde olmamasını ise Türkiye'de matematikte başarısız olduğumuza dair bir ön yargı olduğuna ve müfredatın oldukça zor olmasına bağlıyor. Ünsal "İlk okul, orta okul ve lise çağındaki çocukların öğrenme kapasitelerinin üzerinde akademik seviyede matematik öğretmeye kalkmamız da bunun nedeni olabilir" diyor.

31 yıldır İstanbul'da matematik öğretmenliği yapan Aysun Uygun da müfredatın çok yoğun olduğunu ve ezberletmeye dayalı olduğunu savunuyor. Uygun, "Çocuklar ezberledikleri şeyleri hatırlamıyorlar. Ne yaptıklarını nasıl işlem yaptıklarını da bu sebepten dolayı anlamıyorlar" diyor. Uygun, sınıfta kalma uygulaması olmadığından dolayı çocukların zorlanmadığını, zorlanmadıkları için de öğrenemediklerini ifade ediyor. Uygun, yeni mezun öğretmenlerin de yeterliliğini sorguluyor.

Türkiye'de matematiğin kötü olmasının birçok etkeni olduğunu söyleyen matematik öğretmeni Mustafa Güler, "Eğer öğrencinin matematiğe karşı ilköğretimde bir ön yargısı oluşursa hayatı boyunca ön yargısı bir türlü kırılmıyor." diyor. Eğitimci, kalabalık sınıfların da başarı düzeyini etkilediğini söylüyor ve öğretmen maaşlarını da yetersiz bulduğunu belirtiyor.

NE YAPMAK GEREKİYOR? 

Eğitim Danışmanı Salim Ünal Türkiye'nin matematik başarısının artırılması için 'matematikte başarısızız' ön kabulünün yıkılması gerektiğini söylüyor. Ünsal şunları söylüyor:

Eğitim müfredatını daha öğrenilebilir daha güncel ve hayatla örtüşen konularla değiştirmemiz lazım. Kişi matematiksel kavramları yaşamında kullanabileceğini gördüğünde daha net öğrenecektir. Öğrendikçe de öğrenmeye ilişkin olumsuz algılarını bir miktar öteleyecektir. Sınıfların kalabalık oluşu ve test tekniğine dayalı eğitimin ön planda olmuş olması nedeniyle öğrenci bunu sınavlar için öğrendiğini var sayarak öğreniyor.

Matematik öğretmeni Aysun Uygun ise "Müfredat daha da basitleştirilmeli ve deneysel olmalı. Öğrendikleri her şeyi deney yaparak ve neyin nereden geldiğini anlayarak öğrenmeleri gerekiyor" diyor. Uygun sözlerini "Rasyonel sayılarla ilgili bir işlemi yapan öğrenci aynı işlemi trigonometride yapamıyor. Aslında işlemin mantığı aynı ama öğrenci mantığını bilmediği için bunu kavrayamıyor" diye sonlandırıyor.

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber