Marmara'nın 5 sorunu: Müsilaj, denizanası, balık popülasyonu, deniz kestanesi, kızıl gelgit! Son durum ne?

Marmara Denizi insan sağlığı ve birçok ekosistemi etkilemesi açısından önemli bir iç deniz. Marmara'da yıllardır evsel ve endüstriyel atıklar yüzünden doğal yaşam olumsuz etkileniyor. Peki Marmara Denizi'nin büyük sorunlarında bu yaz bizleri neler bekliyor?

Son Güncelleme:

Geçtiğimiz yıl Marmara Denizi'nde görülen deniz salyası yada halk arasında bilinen ismiyle müsilaj, yaz aylarının gündemine oturmuştu. Denizi bir tabaka gibi saran müsilajla Marmara Denizi'nde yıllardır suyun altında görülen kirlilik gün yüzüne çıkmış oldu.

Haberglobal.com.tr olarak Marmara Denizi'nin yaşadığı en büyük sorunları inceleme altına aldık. Müsilaj, denizanası istilası, balık popülasyonun değişikliği, deniz kestanesi, kızıl gelgit gibi Marmara'yı korkutan sorunlarda geçen seneler neler yaşandı? Marmara Denizi'nde bu sene bu sorunlarda ne bekleniyor?

İstanbul Su Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Melek İşinibilir Okyar ile İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Balıkçılık Teknolojisi ve Yönetimi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Firdes Saadet Karakulak, haberglobal.com.tr'ye değerlendirdi.

1- MÜSİLAJ

Prof. Okyar: İlk olarak 2007 yılında İzmit ve Erdek Körfezlerinde ortaya çıkan balçık kıvamındaki kaygan müsilaj, Marmara Denizi'nde 2020 yılının Kasım ayında görünür hale gelerek yayılım alanını artırdı. 2021 yılı bahar aylarında ise kilometrelerce alanı kaplayarak deniz ekosistemlerindeki doğal süreç ve döngüleri etkileyarak ekolojik bir felakete dönüştü. Bu yıl ise havaların geçen yıla göre nispeten daha soğuk olması, müsilajın oluşumunu baskıladı. Sadece Nisan ayı içerisinde Yalova, Kartal ve Büyükçekmece ile Erdek Körfezi'nde kısa süreli müsilaj oluşumları görülmüş ama çok kısa sürmüştür.

2- DENİZANASI

Prof. Okyar: Doğrudan veya dolaylı insan faaliyetine bağlı etkiler sonucu Akdeniz havzasında aşırı denizanası artışları gözleniyor. Marmara Denizi de trofik ve fizikokimyasal yapısı gereği denizanası artışlarına maruz kaldı. Denizanaları hem balıkların yumurta ve larvaları üzerinde hem de balıkların besinini oluşturan zooplankton üzerinden beslenmeleri sebebiyle balık stokları için ciddi tehdit.

Marmara Denizi'nin doğal denizanası türleri olan fıçı denizanası ve ay denizanası, bahar, yaz ve sonbahar sonu gibi dönemlerde aşırı artış göstererek, kıyısal bölgelerde birikir. Kasım 2020'de Avcılar sahilinde fıçı denizanalarının kitlesel ölümleri kaydedilmiş ve daha sonra ise baskın olarak özellikle boğaz bölgesinde ay denizanası artışları gözlemlenmiş. 2022 yılının bahar aylarında da genç denizanası türleri, sıcaklığın da uygun derecelere ulaşması ile kıyısal alanlarda aşırı miktarlarda görülmeye başlandı.

Tekirdağ sahilde göze çarpan denizanaları. Fotoğraf: İHA

3- KIZIL GELGİT

Prof. Okyar: Red-tide veya kırmızı su olayı denen bu olay sahile paralel bantlar biçiminde gözlenir. Deniz suyu sıcaklığı arttıkça red-tide olayının görülme olasılığı yükselir. Red-tide olayında denizler için olumsuz durum, bu aşırı çoğalan organizmaların ölerek dibe çökmesi ve dipte bakteriyal ayrışmayla birlikte aşırı oksijen tüketiminin olması ve hidrojen sülfür (H2S) oluşumunun artmasıdır. Balıkların solungaçlarıyla, süzerek beslenen hayvanların süzme düzenekleri tıkanır. Balık stoklarına ve balıkçılığa büyük zarar verirler.

Özellikle su sirkülasyonunun daha az olduğu İzmit ve Gemlik Körfezleri'nde görülen red-tide olayı son yıllarda Tüm Marmara Denizi'nde yılda birkaç defa görünür hale gelmiştir. Bununla birlikte 2021 yılında görülen kilometrelerce uzunluktaki müsilaj oluşumu esnasında red-tide olayına rastlanılmamıştır.

Kızıl gelgitin Tekirdağ sahilde oluşturduğu görüntü. Fotoğraf: İHA

4- BALIK POPÜLASYONU

Prof. Karakulak: Marmara Denizi balıkçılık açısından ikinci önemli denizimiz. Günümüzde Marmara Denizi'nde 48 balık türü ve 12 diğer su ürünleri olmak üzere toplam 60 türün ticari avcılığı yapılıyor. 1980 yılında 30 bin ton olan av miktarları, 1999 yılında 81 bin tona yükselmiştir. 2000 yılında itibaren ciddi düşüşler kaydedilirken, 2020 yılındaki av miktarı 24 bin 138 tona düşmüştür.

Son yıllarda balık av miktarlarında azalma var. Bu azalmada deniz kirliliğinin, aşırı av baskısının, istilacı türlerin, iklim değişikliğinin büyük bir rolü var. Balıkçılardan aldığımız bilgilere göre geçen balıkçılık sezonu (2021) oldukça kötü geçti. Hamsi, istavrit, sardalyada ciddi azalmalar var. İklim değişikliğinin etkisiyle Akdeniz'den yeni türler Marmara ekosistemine girmeye başladı. Son üç yıldır Marmara Denizi'nde kalamar avcılığında artış var. Bunun yanında kırlangıç, berlam ve fener balıklarında da biraz artış görülüyor.

5- DENİZ KESTANESİ

Prof. Karakulak: Ticari amaçla deniz kestanelerinin toplanması, popülasyonu azaltır ve bol ışıklı kıyısal alanlarda makro alglerin aşırı artışına neden olur. İklim değişimi, avcılığa ek bir negatif etki olarak deniz kestanesi stoklarını tehdit etmektedir. Deniz kestaneleri, denizel ekosistemin sağlıklı işleyişinin izlenmesinde çok önemli bir göstergedir.

1984 yılında imzaladığımız uluslararası anlaşma gereği deniz kestanelerini korumamız gerekiyor. Deniz kestanesinin avcılığı 15 Mayıs itibarıyla yasaklandı. Müsilaj döneminde makroalglerin artması deniz kestanelerinde artışına sebep oldu. Bu nedenle bu sene balıkçılar deniz kestanesi avcılığını yoğun yaptı. Fakat deniz kestanesinin ekosistemden çekilmesi, müsilaja neden olan makrolaglerin artmasına yol açabilir. Bu nedenle avcılık yasaklandı.

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber