Kimi insanlar neden 'hayır' diyemez?

İnsanları memnun etmeye çalışmak için kendi ihtiyaçlarımızdan vazgeçmeye çalışmak aslında o kişiyle bağı sürdürmek için kullanılan bir başa çıkma stratejisidir. Eşlerinin, arkadaşlarının ne düşündüğünü veya hissettiğini uzun uzun düşünen bu kişiler başkalarını memnun edeyim derken partnerlerini, arkadaşlarını narsistleştirip kendilerini tek taraflı bir ilişkinin içinde bulurlar. İnsanları memnun etmek, başkaları için bir şeyler yapmak ve diğer insanların ihtiyaçlarını kendi ihtiyaçlarının önüne koymak. Bunlar 'hayır' diyemeyen kişilerin ortak özellikleri. Bu kişilerin çoğu kendi duygularını ve ihtiyaçlarını yok sayar ve başkalarının asla onaylamayacağından ya da terk edilmekten korktuklarından kendilerini unuturlar. Bu konuda 2016'da JF Dominguez tarafından yapılan "Bazıları neden aynı fikirde olmamakta zorlanıyor?" adlı bilimsel bir çalışma insanları memnun eden davranış kalıplarının sosyal stres faktörlerinden kaçınmayla ilişkili olduğunu ortaya koydu. Araştırmacılar katılımcılara 'hayır' deme seçeneği sunulduğunda bu kişilerden beynin belirli bölgelerinin aktif hale geldiğini tespit etti. Katılımcı 'evet' kelimesini söylediğindeyse aynı aktif alanların devre dışı kaldığı bulundu. İnsanları memnun etme arayışındaki kişiler, çocukluklarında travma geçirmiş ya da mükemmeliyetçiliğe, önem veren bir yetiştirilme tarzından geçmiş olabilir. Travma yaşayarak büyüyen pek çok kişi, ebeveynlerinin duygularını, ruh hallerini veya çevresindeki ipuçlarını doğru bir şekilde okumak için satır aralarına odaklanır ve bu daha sonra onların davranışlarını 'memnun etme'ye yönlendirir. Bir kişi onaylanma veya sevgi arayışının bir yolu olarak başkalarına öncelik vermeye şartlandırıldığında bu kalıbı durdurmak bunaltıcı ya da tehdit edici gelebilir, bu yüzden de bu kalıbı daha da güçlendirir. Bir kişinin insanları memnun etme arayışında olduğunu gösteren bazı işaretler mevcuttur. Bunlar şöyle sıralanabilir: Farklı insanların yanında belirli 'maskeler' takarlar, kendilerini yük gibi hissederler Onaylanmak için çevreyi sürekli tararlar Dış doğrulama ve onaylanma için kronik bir şekilde karşılanamayan bir ihtiyaç duyarlar Ya kendilerini çok sınırlarlar ya da tamamen sınırsız yaşarlar. Başkalarının mutluluğu onların kişisel değerleri olur. Başkalarının sınırlarını ihlal etmeye eğilimlidirler. Yardım istenmese bile yardım teklif ederler. Aşırı özür dilerler, aşırı paylaşımcıdırlar ve çok düşünürler. Bu liste insanları memnun etme arayışında olan kişilerde görülen ortak davranış kalıplarını içerir. Romantik ilişkilerde ise üç farklı kalıp söz konusudur. Bunlardan biri terk edilme ya da reddedilme korkusu. Partnerinin kendisiyle mutlu olduğundan ve onu terk etmeyeceğinden emin olmak için ona karşı müdahaleci olabilirler. Sürekli partnerinin ne düşündüğü ve hissettiğiyle takıntılıdır. Narsistler ve sözde bağımlılar manipülasyon yatkındırlar ancak onları ayıran belirgin farklılıklar vardır. Bir narsist kontrol, güç veya statü için manipüle ederken bağımlılar ise duygusal destek, şefkat kazanma, kendini güvende hissetme ve arzulanma yolu olarak manipülatif davranışlar sergilerler. Eğer takdir edilmediklerini hissederlerse çok sert, kibirli ve kırgın hale gelebilirler. Romantik ilişkilerde diğer bir kalıp ise tek taraflı ilişkilerdir. Kendini sevme ve değer verme duygusu düşük olduğundan karşı tarafı memnun etmekle yetinirler. Mesela eşi memnun etmek için evi aşırı derecede derli toplu ve temiz tutmaya çalışmak, en güzel yemekleri pişirmek gibi. Partnerinin dikkatini çekerek onaylanmak için aşırı bakımlı olmaya çalışmak da bir başka örnek olabilir. Bu sebepten sevilmediklerini ya da kullanıldıklarını anlamazlar ya da görmezden gelebilirler. Üçüncü kalıp ise kişisel kimlik kaybıdır. İnsanları memnun etmek için şartlandığından romantik ilişkideki kendi kimliklerini yitirmeye başlarlar. Partneri için her zaman müsait olmaya ve sürekli birlikte olmaya çalışırlar. Tüm boş zamanını, hobilerini, arkadaşlarını feda ederler. Ayrıca birlikte olduğu kişiye bağlık olark 'kim' olduğunu değiştirdiği de gözlemlenmiştir. Eşleriyle aynı fikirleri, aynı beğenileri, aynı hobileri, aynı değerleri yaşamaya başlar. Eğer temel kimlik duygunuz kiminle birlikte olduğunuza bağlı olarak değişmişse bu bir tehlikenin işareti kabul edilmeli. Sürekli "evet" demekten kurtulmak için davranış kalıplarınızı tespit etmek, daha özerk ve bağımsız olmak için profesyonel yardım almak gerekir. Kendinizi yeniden keşfetmeye ve ihtiyaçlarınızı yeniden önceliklendirmeye başlamak için bazı sınırlar koymalı ve kendi başınıza daha fazla zaman geçirmelisiniz.

Kimi insanlar neden 'hayır' diyemez?

Başka insanların ihtiyaçlarını kendi ihtiyaçlarının önüne koyan 'hayır' diyemeyen kişilere siz de rastlamışsınızdır? Peki bu sağlıklı mı?

Kategoriler

Programlar

Kurumsal