Tarihi 6 bin yıl öncesine dayanan, Anadolu'nun ilk yazılı tabletlerinin bulunduğu Kültepe Kaniş Karum Ören Yeri'nde 10 yıl önce yapılan arkeolojik kazılarda Asurluların 4 bin yıl önce tükettiği fındık kabuğu bulundu. Bunun üzerine, ERÜ Ziraat Fakültesi Tarımsal Biyoteknoloji Bölümü Bitkisel Biyoteknoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kahraman Gürcan, kentteki fındık ağaçlarının DNA yapısını ortaya çıkarmaya karar verdi. ERÜ Genom ve Kök Hücre Merkezi'nde meyve genetiği ve ıslahı üzerine çalışmalar yapan Gürcan, Kayseri'de fındık ağaçlarından aldığı numunelerle, Karadeniz ve Avrupa'nın birçok ülkesinden aldığı fındıkların DNA yapısını karşılaştırdı. Gürcan'ın yaptığı çalışma sonrası, karasal iklimin görüldüğü kentte yetişen fındık ağaçlarının DNA yapısının, ne Karadeniz ne de Avrupa tipi fındık türlerine benzediği, tamamen Kayseri'ye özgü bir tür olduğu ortaya çıktı. Doç. Dr. Kahraman Gürcan, 10 yıldır Kayseri'deki fındık ağaçları üzerine çalışmalar yaptığını belirterek, "Erkilet, Hacılar, Hisarcık, Talas ve Kayseri'nin eski mahallerinde çok fazla fındık ağacı var. Aynı zamanda küçük orman şeklinde doğal fındık ağaçları da var. Kayseri'nin savaştan önce kalan eski taş mahallelerinde de çok fazla fındık ağacı var. Kimi aileler bu bahçelerden elde edilen fındıkların kışın kendilerine yettiğini söylüyor" diye konuştu."DÜNYADAKİ HİÇBİR FINDIĞA BENZEMİYOR" Kayseri'de fındık ağaçları üzerine yaptığı çalışmalarda ilginç sonuçlar elde ettiğini de söyleyen Gürcan, "Araştırmalarımda Kayseri fındığının zuluflarının kısa, yani bir nevi Avrupa tipi bir fındık gibi durduğunu gördüm. Karadeniz fındıkları gibi değil. İlk başlarda bu fındıkların Kayseri'ye Avrupa'dan getirildiğini düşünmüştüm. İtalya, Yunanistan ve İspanya'dan bu fındıkların Kayseri'ye getirilmiş olabileceğini düşündüm. Fakat, DNA çalışmaları yaptığımızda bu fındıkların özgün olduğu, dünyadaki hiçbir fındığa DNA seviyesinde benzemediğini ve tamamen Kayseri'ye has bir fındık olduğu ortaya çıktı. Bu fındık ekonomik getirisi olarak düşünülürse genetik olarak Kayseri'ye has bir fındık çeşidi olarak coğrafi işaret alınarak tescillenebilir" ifadelerini kullandı."AVRUPALILARIN SEVDİĞİ BİR FINDIK TÜRÜ" Kayseri'de fındıkların soğuğa dayanıklı olduğunu da belirten Doç. Dr. Kahraman Gürcan, "Kayseri'deki fındıklar Karadeniz Bölgesi’ndeki fındıklara destek olabilecek bir tür. Kayseri fındığı soğuklara dayanıklı olması, meyve iriliği ve yağ oranı açısından da Karadeniz fındığına destek olabilecek iyi bir genetik kaynak. Üzerine çalışmalar yapılırsa önemli bir genetik kaynağı, fiziki yapısı nedeniyle Avrupalıların sevdiği bir fındık türü. Fındıkları iri, dalından kolay kopuyor. En önemli özelliği ise soğuklara dayanıklı olması. Kayseri gibi bin metrenin üzerinde olan rakımda dahi yetişebiliyor. Yani Kayseri, sadece Avrupa fındığına değil Avrupa dışındaki birçok yer için önemli bir genetik kaynak sunuyor" dedi.'4 BİN YIL ÖNCE BU TOPRAKLARDA FINDIK TÜKETİLDİĞİNİ BİLİYORUZ' Kültepe Kaniş Karum Ören Yeri'nde 4 bin yıl önce fındık tüketildiğini de ifade eden Gürcan, şöyle konuştu: "Kültepe Kaniş Karum'da 4 bin yıllık fındık kabukları bulunduğunu biliyoruz. 4 bin yıl önce tüketilen fındık o zaman kültüre alınmış mıydı? Yoksa, ormanlardan mı toplanıyordu onu bilemiyoruz. Ama 4 bin yıl önce bu coğrafyada fındık tüketildiğini biliyoruz. Kayseri'nin bütün eski taş mahallerinde fındık ağaçlarının olması bize uzun yıllardır fındığın burada olduğunu gösteriyor. Bugün Kayseri'de eski yapı evlerin bahçelerinde 3-4 tane fındık ağacı olduğunu söyleyebiliriz."