'Karşı influencer' akımı nasıl doğdu? 'Tüketim çılgınlığı patlama noktasına gelince...'

Sosyal medyada karşımıza çıkan influencer'lar, tanıttıkları ve tavsiye ettikleri ürünlerle tüketim davranışlarımızı da etkiliyorlar. Bazı sosyal medya kullanıcıları ise tavsiye edilen ürünlerin bazılarının fazlasıyla pahalı ya da o kadar da başarılı olmadığını göstermeye uğraşıyor. Peki kim bunlar?

Son Güncelleme:

Sosyal medya var olduğu günden beri kendi ekosistemini ve bu ekosistemden doğan kendi ünlülerini yarattı. Bunlara geçmişte fenomen demekteydik; bir süredir bu şöhretlerini, markalarla işbirliği yaparak bir gelire dönüştürenlere ise “influencer” diyoruz. Zaman zaman bu influencer'ların tavsiyeleri işe yarayabiliyor, önerdikleri ürünler hayatımızı kolaylaştırıyor belki ya da sayelerinde bir indirimden yararlanabiliyoruz ancak bu etkileme çabalarına kulak asmayan, şüpheli bakanların sayısı da azımsanacak seviyede değil.

Hem bu şüpheyi haklı çıkaran olayların da zaman zaman meydana gelmesi hem de dünya çapında influencer kitlesine karşı bıkkınlıkla karışık bir antipati besleyenlerin her geçen gün artması, sosyal medyada, özellikle TikTok'ta, yeni bir akımın ortaya çıkmasına neden oldu. Bu akıma katılanlara 'deinfluencers' deniyor. Bunlar influencler'lar tarafından öne çıkarılan ürünleri inceliyor ve bu ürünlere yönelik “gerçekleri” ortaya koyuyor.

'ETKİLENMEYENLER...'

Ağırlıklı olarak influencler'ların parlattığı ürünleri hedef alan bu kitle, gençlerin beden ve güzellik algısını etkileyen ve bu algıları markalarla bağdaştıran hareketlere de karşı durmakta.

Bunlardan biri 25 yaşındaki İngiliz “deinfluencer” Bita veya TikTok'taki ismiyle @bbybeets. Kendisi fiyatları oldukça pahalı olduğu için “etkilenemediğini” (“influence” İngilizcede “etkilemek” anlamına geliyor, haliyle Bita da bu kelime üzerinden bir gönderme yapıyor) ifade eden bir liste paylaşıyordu. O trend ayakkabıları ya da o çok popüler olan kulaklıkları alamayacağını söylediği video platformda yayıldı. Bita amacını şöyle anlatıyor:

“Bahsettiğim tüm markalar ürünleri için 100'lerce pound istiyor. Bu 'trend' ürünlerin büyük bir çoğunluğunu alabilmek için belirli bir gelir seviyesinde olmanız gerekiyor ve ben de dahil olmak üzere çoğu insan bu seviyede değil. Gösterdiğim markaları kişisel olarak seviyorum. İstediğim aslında daha çok, bu tür ürünlere sahip olmanın aslında normal olmadığını hatırlatmak. Bu ciddi bir ayrıcalık ve bir lüks.”

TikTok'ta “#deinfluencing” etiketindeki içeriklerin görüntülenme sayısı 150 milyonu aşmış durumda. Global bir sosyal medya pazarlama ajansı Goat'un strateji başkanı Jago Sherman'a göre trendi, doğru zamanlama ve kendilerine sürekli bir şeyler satın almaları gerektiğinin telkin edilmesinden sıkılan insanlar yönlendiriyor:

“Tüketim çılgınlığı konusunda bir patlama noktasına eriştik. İnsanlar, sosyal medyada 'Şuna ihtiyacın var', 'Buna ihtiyacın var' denmesinden bıkmış durumda, özellikle de yaşam maliyeti söz konusu olduğunda...”

Sosyal medya ajansı We Are Social'ın araştırma ve içgörü başkanı Paul Greenwood, “deinfluencing” trendinin başarısının Joker, The Menu gibi filmler ve The White Lotus gibi dizilerde görülen “zenginleri ye” (eat the rich) anlatısını beslediğini söyledi. Bilindiği üzere sadece filmler ya da diziler değil pandemi sürecinde ve artan hayat pahalılığına karşı eylemlerde sokaklara dökülen ABD'li prostestocular da benzer sloganları kullanmıştı.

Chicago'da yaşayan 22 yaşındaki içerik üreticisi Valeria Fridegotto ise hak ettiğinden pahalı olduğunu ve “abartıldığını” düşündüğü ürünleri sıralayarak bu trend içinde öne çıkan videolardan birine imza attı. Fridegotto, “Mükemmel bir dünyada, markaların bunu geri bildirim olarak kabul edeceğini düşünmek isteriz” diyor ve ekliyor:

“Ancak korkarım ki bu sadece potansiyel marka ortaklıklarını önyargılı bir hale getirecektir.”

Söz konusu videosu 1.3 milyonu aşkın insan tarafından izlenen ve yüzlerce yorum alan Fridegotto, buna devam edeceğini dile getiriyor.

ORTADA DURAN SAMİMİYET SORUSU...

Fakat ortada bir soru işareti de durmakta. “Kimin hangi ürünün üzerinden ne kadar samimi bir biçimde 'influencer etkisini kaldırmaya' çalışacağını nasıl anlayacağız?” Bu aslında sosyal medyada her konuda karşımıza çıkan bir “samimiyet” sorusu... Sherman benzer bir noktaya dikkat çekerken TikTok gibi platformlarda, bir trend içinde popüler olmak isteyen bazı insanların trendin altında yatan orijinal fikri çok da umursamayarak abartılı tepkilerle sadece 'etkileşim kastığına' vurgu yapıyor.

Tüm bunların yanında uzmanlar, influencer'ların bazı ürünler etrafında yarattığı rüzgarı zaman zaman bertaraf etme çabalarının gelecekte de sürmesini kuvvetle muhtemel görüyor.

Kaynaklar: The Guardian, New York Post, Dazed

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber