Kaç para sizi mutlu eder? Araştırmalar diyor ki…

Parayla mutluluk olup olmayacağı yıllardır tartışılan bir konu ve sonu gelecekmiş gibi de durmuyor. Yaşantımızı idame ettirebilmek için paraya ihtiyacımız olduğu bir gerçek. Parayla mutluluğun arasında ilişki olduğunu gösteren araştırmalar da mevcut. Peki sizi kaç para mutlu eder?

Son Güncelleme:

Kimilerine göre para mutluluğu satın alamaz. 'Parayla saadet olmaz', çocukluğumuzdan beri duyduğumuz bir atasözü. Bu atasözünün mutluluğun sadece parayla gelmeyeceğini ve paranın satın alamayacağı şeyleri görmemiz için kullanıldığını söylemek mümkün. Çünkü araştırmalar, parayla mutluluk arasında doğrudan bir ilişki olduğunu gösteriyor.

Hayatta kalabilmek ve yaşantımızı belirli bir kalitede sürdürebilmek için paraya ihtiyaç duyuyoruz. Biz de (her ne kadar mutluluğun tarifi kişiden kişiye değişse de) sorduk: Ne kadar para sizi mutlu eder?

33 yaşındaki Sanem Melis Erek, bu miktarın 10 sene için 1 milyon dolar olduğunu söylüyor. Erek, “Çok param olmasını ancak miras yoluyla değil, kendi başarılı işim sebebiyle olmasını tercih ederim. Yani çalışırken zengin ve mutlu olmayı yeğlerim” demekte. Erek ayrıca, mutsuzluğun dinamiğinin parayla ilgili olmadığını düşündüğünü belirtiyor. Erek, “Her sınıftan her birey mutsuz olabilir” diyor.

26 yaşındaki Mert Korkmaz ise kendisini mutlu edecek paranın 3 milyon TL olduğunu söylüyor. Korkmaz, “Para varsa mutluluk vardır diyemem ama kaliteli yaşam vardır. Mutsuzluk varsa da kaliteli yaşarken çekilen mutsuzluk vardır” demekte. Korkmaz, finansal getiri beklemeden, istediği ve zevk aldığı işi yaparak, kaliteli şekilde hayatını sürdüreceği paranın kendisini mutlu edeceğini kaydediyor.

'SEVMEDİĞİM İŞLERİ YAPMAK ZORUNDA OLMADIĞIM...'

29 yaşındaki Batuhan Özdemir ise, bu miktarı 10 milyon dolar üzeri olarak ifade ediyor. “Para mutluluk getirmeyebilir ama yoksulluk da pek bir şey getirmez” diyen Özdemir, kendisini mutlu edecek parayı ise şöyle tanımlıyor:

“Hayatta kalmak için sevmediğim işleri yapmak zorunda olmadığım ve sevdiğim işleri başkası için değil de kendi istediğim için yapabildiğim bir hayat.”

Parayla mutluluk arasında ilişki olduğunu ortaya koyan pek çok çalışma mevcut. Çünkü hayatımızın niteliği hakkında nasıl hissettiğimiz ve bu noktada ne kadar tatmin olduğumuz oldukça önemli bir mesele. Bu mesele öyle önemli ki 2010 yılında Nobel Ekonomi Ödülü parayla mutluluk arasındaki bağı küresel çapta araştıran ve bu konuda kıymetli sonuçlar elde eden bir çalışmaya verildi.

Angus Deaton ile Daniel Kahneman tarafından yürütülen çalışmada, insanların daha çok gelir elde ettikçe yaşam kalitelerinin arttığı ve bunun da düşük gelir gruplarında insanların daha pozitif hislere sahip olmasını sağladığı ortaya koyuluyor. Fakat araştırmanın en ilgi çekici noktası ise, mutluluğun yıllık 75 bin dolardan (bugün yaklaşık 92 bin dolar) sonra artış olmaması.

Daha sağlıklı beslenebilmek, çocukların eğitimini sürdürebilmek, hastalık durumunda rahatça doktora gidebilmek mutsuzluğumuzu azaltıyor. Hatta gelişmiş bir ülkede yoksulluk sınırının üstünde yaşayanlar bile yetişkinliklerinin ilk yıllarında gelirleri arttıkça, yani öğrencilik bitip de işe girdiğinde bu hisleri yaşıyor.

'GENÇLERİ MUTLU ETMEK ÖNEMLİ'

Oxford Üniversitesi Refah Araştırmaları Merkezi'nden Prof. Jan-Emmanuel De Neve, para-mutluluk ilişkisinde bir diğer önemli noktayı ise şöyle izah ediyor:

“Ne kadar paranın bizi mutlu ettiği kadar önemli bir diğer soru ise, mutlu insanların daha fazla kazanıp kazanmıyor oluşu...”

Yürüttükleri bir araştırmada ergenlerin mutluluk seviyelerine baktıkça ileride ne kadar kazanacaklarını tahmin edebildiklerini aktaran De Neve, “Bu nedenle, gençlerin mutlu ve pozitif olmaları için elimizden gelen her şeyi yapmalıyız” demekte.

ÖZELLİKLE PANDEMİ DÖNEMİNDE...

ABD'deki Pennsylvania Üniversitesi'nden Matthew Killingsworth, gelirin mutluluğa etkisinin özellikle pandemi döneminde daha da belirginleştiğini dile getiriyor. Killingsworth, “Mesela, maddi bir desteğiniz varsa işsiz kalmanız halinde daha iyi idare edebiliyorsunuz” diyor.

ABD'li sosyal bilimci ve yazar Arthur Brooks ise konuya ilişkin değerlendirmesinde, bazen çalışma, para kazanma, bir şeyler alma ve nihayetinde daha mutlu olacağımızı ümit etme döngüsünün yarattığı tatminsizliğe sıkışabileceğimize işaret ediyor. Arthur, sözlerini şöyle sürdürüyor:

“Paramız az olduğunda elimizdekini, günlük hayatımızdaki stres faktörlerini azaltmak için kullanıyoruz. Ve temel ihtiyaçlarımızı karşılamaya başlayabilirsek de içimizdeki maddiyatçı dürtülerle savaşıp, paramızı sevdiklerimizle keyifli zaman geçirmek için harcayabiliriz.

Ek kaynaklar: The Guardian, CNBC, The Atlantic

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber