İstanbul'da iki asır önce kuruldu, yok olmanın eşiğinde!
Köyde harika bir çocukluk ve gençlik geçirdiğini dile getiren Okumuş, hatıralarını şu sözlerle özetledi:
"Çocukluğum burada geçti. Burada Daniel, Antoni, Fredi abilerin elinde büyüdük. Buranın kültürünü yaşadık, içimize çektik. Polonya'yla olan kökler burada hiçbir zaman kopmamış. Bu kültürü yaşatmak için Polonya’nın da konsolosluğun da çok büyük katkıları var. 40 sene öncesinde bu köye ilk geldiğimizde her akşam bir evin bahçesinde toplanır, masa kurulur, eğlenilirdi. Her akşam mutlaka maç oynanırdı. Buradaki en büyük özellik her akşam 5-7 arası muhakkak maç oynanmasıydı. En yakın arkadaşlarım Deniss Novvicki, Klara Zilkovski ve Cüneyt Berik, biz hep beraberdik, iç içeydik. Yine burada herkes düğünde, cenazede birbirinin yanında ve arkasında. O konuda kimse bir eksiklik hissetmiyor."