İşçi tulumlarının hikayesi bin 500 yıl önceye gidiyor | Neden mavi?

Üniformaların rengi genelde kullanım alanlarına göre belirleniyor. Fakat işçi tulumlarının neden mavi olduğunu anlayabilmemiz için bin 500 yıl öncesine gitmemiz gerekiyor. Bu hikayenin ardında İspanya, Hindistan, Çin ve ünlü kaşif Marco Polo var...

Son Güncelleme:

Bilindiği üzere üniformaların renklerinin saptanmasında bu giysilerin kullanım alanı büyük önem taşıyor. Mesela, kara kuvvetlerinde görevli askerlerin üniformalarının haki olmasının nedeni kamuflaj. Balıkçıların yağmurluklarının sarı olması ise, fırtına anında kolay görünmeyi sağlamak. Peki, bütün dünyada genelde fabrikalarda çalışan işçilerin giydiği tulumlar neden mavi?

Bu soruya cevap verebilmemiz için bin 500 yıl öncesine ve 1200'lü yılların İspanya'sındaki Gipuzkoa'ya gitmemiz gerekiyor.

Gipuzkoa, İspanya'nın Bask bölgesindeki Alava vadisinin kıyılarında ve Atlas Okyanusu'nun bir kolu olan Biskay Körfezi'nde yer alan bir şehir. Kentten bir de Deva nehri geçiyor ki nehir bu hikayede ciddi bir öneme sahip. Kastilya yününün İngiltere'ye ihraç güzergahı da yine Gipuzkoa'dan geçiyordu. Peki bunların mavi tulumlarla ne gibi bir ilgisi var?

Özetle, Çin'den İngiltere'ye giden çivit renkli doğal bir boya bu ticaret yolunda kendine bir yer buldu ve mavi tulum efsanesinin doğuşu böyle başladı.

Bask bölgesindeki Deva nehrinden bir görüntü. Fotoğraf: Shutterstock

MARCO POLO'NUN YAZILARINDA YER ALIYOR

Venedikli ünlü kaşif Marco Polo'nun, Hindistan ve Çin'e yaptığı gezilerinde açık sarı pamuk bir kumaşın çivit mavisine boyanmasıyla elde edilen “nankeen” isimli kumaştan bahsettiği biliniyor. Kumaşa çivit rengini veren boyanın ise tamamen doğal olduğu belirtiliyor. Zarar görmüş kumaşlara bir direnç kazandırması ve kumaşların uzun ömürlü olmasını sağlaması boyanın yaygın kullanılmasını yol açmış.

Fakat, İspanyol üreticiler kullandıkları hiçbir suyla boyanın mükemmel çivit tonuna ulaşmasını sağlayacak kimyasal reaksiyonu elde edememiş. İngiltere'ye ürün götüren tekstil üreticileri Gipuzkoan'dan geçerken Deva nehrine şans tanımaya karar vermişler. Böylece, ilerleyen yıllarda kot kumaşa kadar giden ve ilk başlarda işçiler tarafından kullanılan çivit mavisi dayanıklı kumaşın doğuşu Bask bölgesinde gerçekleşmiş. Aynı zamanda Deva nehrinin de suları görece mavileşmeye başlamış. 

KASABADA TEKSTİL ENDÜSTRİSİ İYİCE GELİŞTİ

Bu gelişme, Gipuzkoa'daki Vergara kasabasında aniden çok sayıda şirketin çivit renkli kumaş üretimine başlamasını sağladı. 1860 yılında kurulan Tavex şirketi ise, kasabada işlerini çok büyüttü. Çivit rengi pamuk ip üretimine başlayan şirketin 1860 yılında 500 işçisi vardı. Bazı kasaba sakinleri, tesislerdeki üretimlerin 20. yüzyıla kadar gayet iyi şekilde sürdüğünü söylüyor. Kasaba sakinlerinden Maria Perez, ailesinin birkaç nesildir bu tesislerde çalıştığını belirtiyor. Fabrikada genelde kadınların çalıştığını vurgulayan Perez, teyzesinin de 12 yaşında işe başladığını dile getiriyor. Perez, “Bir defasında teyzem bana kendisine özel sandalye verdiklerini, çünkü boyunun makinelere ulaşmaya yetmediğini söylemişti” diyor.

YILLARCA SUYUN ÜRETİME İYİ GELDİĞİ SÖYLENMİŞ

Vergara halkı, kasabada bu faaliyetin kurulmasını savunma konusundaki temel argümanın, Deva nehrinin suyunun mükemmel kot mavisi elde etmeye imkan sağladığı olduğunu aktarıyor. İddialar her ne kadar bu yönde olsa da söz konusu argüman kanıtlanabilmiş değil. Kasabanın çivit renkli kumaş endüstrisi zamanla öyle büyümüş ki bölgede kot mavisine Vergara mavisi denmeye başlanmış.

Vergara geliştikçe tesislerindeki üretim 1888'de yıllık 17 bin parçaya çıktı. Kasabanın üretimleri, 20. yüzyılda Katalan bölgesi rekabeti kuvvetleninceye kadar devam etti. İspanya İç Savaşı'nın ardından da Vergara'daki üretim İspanya'nın işçi tulumu üretiminin yüzde 90'ını kapsayacak seviyeye geldi. 1970'li yıllarda İspanya piyasasında kot kumaşların yükselişe geçmesiyle kasabadaki kumaş üreticilerinin sayısı da azalmaya başladı. 1970'te kasabadaki tekstil şirketi sayısının 16 olduğu, şirketlerin de çoğunluğu kadın olmak üzere 2 bin kişiye istihdam sağladığı ifade ediliyor.

Vergara zamanla Avrupa ve ABD'nin kot rekabetine yenik düştü. Bölgedeki tesislerin üretimi de Çin'deki Guangzhou, Hindistan'daki Ahmedabad ve Fas'taki Settat gibi kentlere kaydı. Deva nehri ise eski berrak sularına kavuştu.

Düğüm boyaması olarak bilinen teknikle kumaşın üzerinde böyle desenler yapmak mümkün. Fotoğraf: Shutterstock

BOYANIN KÖKLERİ ÇİN'E GİDİYOR

Çin'de geçmişi bin 500 yıl öncesine dayanan 'zha-ran' isimli bir boyama tekniği mevcut. Çivitotu ve misk tozlarından elde edilen boyayla, keten ve pamuk gibi kumaşlar boyanıyor. "Düğüm boyaması" anlamına gelen bu teknikle beyaz kumaşın üzerinde mavi desenler elde ediliyor. Kumaşın içine koyulan küçük taşların etrafının iplerle bağlanmasıyla yapılan boyamada, iplerin olduğu kısımlara boya bulaşmıyor. Böylece kuruduktan sonra kumaşın üzerinde otantik desenler oluşuyor.

Kaynak: El Pais, chinaculturecenter.org

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber