Haftada 4 gün çalışmanın hiç olumsuz yanı olur mu?! Yüzde 110 performans, bir süre sonra normallik hissi...
Dünyanın pek çok ülkesi haftada dört gün çalışmayı deniyor. Kimileri sistemin sürdürülebilir olmadığını düşünürken, altı ay sonra artan verimin de kaybolacağını savunuyor. Bazıları haftada dört gün çalışmayı her gün yüzde 110 performans vermeye benzetiyor.
Ünlü Fransız düşünür Paul Lafargue 1883 yılında kaleme aldığı ‘Tembellik hakkı’ isimli kitabında işçi haklarının hemen hemen olmadığı endüstri çağında dinlenmenin önemini şu satırlarla anlatıyordu: Garip bir öngörüm var. Günlük çalışma saati 8 saat genelinden 4 saat gibi bir şeye düşse verimin artacağını düşünüyorum. Ve haftada 3 gün tatil, 4 gün çalışma olsa.
Lafargue’ın bu satırları yazdığı yıllarda haftada bir gün dinlenebilen işçi sayısı bile son derece azdı. İlerleyen yıllarda dünya hafta sonu kavramı ile tanıştı. Buradaki esas amaç sadece işçilerin dinlenmesi değil, aynı zamanda dinlenmiş işçilerin fabrikada daha az hata yapmasını sağlamaktı.
Bugün ise çalışma hayatı farklı kavramları tartışıyor. Bunların bir kısmı pandemi ile birlikte yaygınlaşan evden çalışma düzeni. Bu meselenin ayakları hala tam olarak oturmuş değil. Çalışanın elektrik faturasını şirketler karşılayacak mı evde yenen öğle yemeğinin faturası ne olacak yasal zemininin her ülkede oturduğunu söylemek güç.
Bugün dünyadaki farklı bir tartışma ise haftalık çalışma günlerini beşten, dörde indirmek yani üç gün hafta sonu tatili yapmak. Kimileri için bu satırlar rüya gibi geliyor olabilir. Eylül 2019’da Danimarka’daki Odsherred kentinin belediyesi haftada dört gün çalışma kararı alan dünyadaki ilk resmi kurum olmuştu.
'BEŞİNCİ GÜN İZİN MESAİ GİBİ GEÇİYOR'
Gelişmiş ekonomilerde haftada dört gün çalışma düzenine geçen şirketler var ancak burada çalışan bazı insanlar beşinci gün izinlerinin (Cuma) genellikle yarı mesai gibi geçtiğini söylüyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin geçen aylarda, sekiz saatlik günlük çalışma süresinin eski bir alışkanlık olduğunu ifade etmişti.
Fransa bugün ekonomik sıkıntının eşiğindeki bir ülke. Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron geçen nisan ayındaki seçimler öncesinde ülkesinin daha çok çalışması gerektiğini söylüyordu. Avrupa’nın en büyük ikinci ekonomisi olan Fransa’daki bazı şirketler ise Cumhurbaşkanı’nın söylediklerinin aksine haftada dört gün çalışmayı test ediyor. Çalışma Bakanlığı’nın verilerine göre şirketlerin yüzde 2.3’ü haftalık 32 ila 35 saat arası çalışanlarına işe gelmeyi zorunlu kılıyor.
Bu süreler içinde çalışan şirketlerin hizmet, danışmanlık ve hatta turizm alanından olması dikkat çekiyor. Ülkenin kuzeyi Lille kentinde bir restoran işleten Şef Florent Ladeyn, “Haftada dört gün çalıştırıyoruz, bu dört gün içinde yüzde 110 çalışmak demek. 5 gün çalışıldığında insanlar yüzde 80’leri ile çalışıyor” ifadelerini kullandı.
'HAFTADA DÖRT GÜN ÇALIŞAN ZAM İSTEMEZ'
Fransa’nın büyük KOBİ organizasyonlarından birinin başında olan Jean-Eudes du Mesnil ise haftada dört gün çalıştırarak olası bir maaş zammından da işletmelerin kurtulduğunu düşünüyor. İş insanına göre haftada dört gün çalışan bir personel pek de zam istemeyecek.
Pratikte haftada dört gün çalışma yapan şirketlere bakıldığında şu görülüyor ki çalışanlar daha fazla efor sarf etmek durumunda kalabiliyorlar. Ülkede bazı sendikalar ise şirketler ile anlaşarak işçinin tercihine göre haftada dört, dört buçuk veya beş gün çalışma hakkını çalışana veriyor. Böylece çalışan iş yükünü ayarlayabiliyor.
Youthall araştırma şirketinin Türkiye’de 241 şirket ve 1130 genç ile yaptığı bir araştırmanın sonuçların göre Türkiye’de gençler haftada dört gün çalışmak istiyor.
Şirketlerin insan kaynakları yöneticilerinin yüzde 78.7'si 6 saatlik çalışmaya yeşil ışık yakarken, 4 günlük çalışma süresine "evet" diyenlerin oranı yüzde 25'te kaldı. Araştırmaya katılan şirketlerin yüzde 1'i haftada 4 gün çalıştıklarını belirtirken, yüzde 63'ü 4 gün çalışma konusunu değerlendirdiklerini ifade etti.
ADP Araştırma’nın dünyanın farklı ülkelerinde yaptığı çalışan eğilimleri araştırmasının sonuçlarına göre; 10 Avrupalı çalışanın 6’sı esnek çalışmadan yana. Haftada dört gün çalışmaya en yatkın topluluğun ise yüzde 67 ile İspanyol personeller olduğu ortaya çıktı. Öğleden sonra siestalarıyla ünlü bu ülkeden çıkan sonuç şaşırtmadı.
Kimi uzmanlar haftada dört gün çalışmanın ilk başlarda verimi ve mutluluğu artırsa da kısa zamanda bu durumun bir norm haline geleceği ve kişilerin verim ve mutluluk seviyelerinin önceki haline döneceğini düşünüyor. Fransa 2000 yılında çalışma saatlerini 39’dan 35’e indirmiş, altı ay sonra işçilerin eski durumlarına döndüğü görülmüştü.
Kaynaklar: Haberglobal.com.tr, Euronews, The Converstaion, Tembellik Hakkı-Paul Lafargue (1883), Le Monde, ARD
Kaynak: Web Özel