'Denizlerin akciğeri' birçok ülkeye ihraç ediliyor

İzmir gibi sahil kentlerinden belirlenen tarihte ve kotada avlanan deniz patlıcanı, Çin başta olmak üzere Kore'ye de ihraç edilirken, ülke ekonomisine 30 milyon dolar civarında gelir sağlıyor.

Son Güncelleme:

Türkiye'nin temiz deniz sularında doğal yollarla yetişen deniz patlıcanı, özellikle Çin mutfağında önemli yer tutuyor. Yıllık 2 bin ton av kotası bulunan ürün, her sene belirlenen tarih aralığı ve alanlarda avlanabiliyor. Ürün, kurutularak, Çin ve Kore'ye ihraç ediliyor.

Deniz patlıcanını öneminden bahseden Deniz Bilimleri ve Teknoloji Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın yasa dışı veya aşırı avlanmasına karşı ciddi önlemler aldığını söyledi. Deniz çayırı ile deniz patlıcanının, 'denizlerin akciğeri' olduğunu belirten Prof. Dr. Yaşar, deniz ekosistemini ayakta tuttuğunu vurguladı.

Yaşar, "İki büyük önemi var. Birincisi; denizin dibini temizler. Kumdaki ağır metaller olmak üzere her şeyi alırlar. Deniz tabanını güzelce temizlerler. İkincisi; ekonomik değeridir. Zaten denizler kirli. Aşırı avlanması durumunda her yönden kaybedeceğiz. Hem deniz kendini temizleyemeyecektir. Ayrıca yok olursa bu ürün ekonomik anlamda da kayıp yaşanacaktır. Bu nedenle Tarım ve Orman Bakanlığı çok ciddiye alıyor bu işi" diye konuştu. 

Deniz patlıcanı avcılığı yapanlara da çağrıda bulunan Prof. Dr. Yaşar, "Kesinlikle devletin gösterdiği yerler ve miktarlar dışında kesinlikle avlanılmamalı. Çünkü altın yumurtlayan tavuk olsa o tavuğu kesersiniz, hiçbir şey kalmaz. Çok kıymetli bir canlı. Hem ekonomik açıdan hem de doğaya faydası açısından önemli bir canlı" dedi.

'DENİZLERİMİZE SAHİP ÇIKMALIYIZ'

İzmir Balıkçı İşadamları Derneği Başkanı Mehmet Şahin Çakan ise ürünün kasım ayından başlayıp, nisan ayına kadar avcılığının serbest olduğunu aktararak, "Deniz patlıcanında eskiden yasa dışı avcılık çok yapılıyordu. Bakanlığımız kota sistemini çıkardı. Böylelikle yasak avcılığın önünü kesti. Artık ürünün avcılığı bakanlığın izniyle yapılabiliyor. Dalgıçlar deniz dibine inerek uygun boydakileri avlıyor. 1 tane deniz patlıcanı, su altındaki 350 kilo kumu, ağır metallerden arındırıyor. Denizlerde çevre kirliliği malum, hor kullanıyoruz. Marmara'da müsilaj olayı da ortada. Eğer bakanlığımız bu yasağı getirmeseydi. Ege Denizi'nde de sorunlar yaşayabilirdik. Sürdürülebilir bir deniz yaşamı için denizlerimize sahip çıkmalıyız" diye konuştu. 

Kaynak: DHA

Sonraki Haber