İlk kez 1892’de Alman bahçıvan Mühlendorff tarafından toplanarak Avrupa’ya gönderilip "tulipa sprengeri" adıyla bilim dünyasına tanıtıldıktan sonra en son 1896’da doğada görülen bitkinin Anadolu’da varlığının sona erdiği kayıtlara geçmişti.Avrupa’da az sayıdaki özel bahçede süs bitkisi olarak varlığını devam ettirebilen gizemli bitkinin çekilmiş fotoğrafı Türkiye Bitkileri Listesi kitabına kapak olmuştu. Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi’nin lalenin Türkiye’ye geri getirilmesi için 2016’da başlattığı "Yitik Lale Gurbetten Sılaya Dönüyor" adlı proje olumlu sonuçlar verdi.İngiltere’den önce İstanbul’daki Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi’ne, sonrasın da ana vatanı Amasya’ya getirilen yitik lale soğan ve tohumları TEMA Vakfı’nın Merzifon’daki bahçesine dikilmişti.Soğan 3 yıl önce 2 çiçek açtı. Geçen yıl açan çiçek sayısı 9’a ulaştı. Bu yıl yeniden açan çiçekler sadece 10 gün süreyle izlenebildikten sonra soluyor. TEMA Vakfı Merzifon Temsilcisi Kadir Acar, “Lalemiz senede 10 gün açıyor. Diğer lale türlerinden farklı olarak onlardan bir ay sonra çiçek açıyor” dedi. Bin kadar lale tohumunu alıp bahçeye ektiklerine değinen Acar, “Gelecekte daha fazla çiçeğimiz olacak. O çiçekleri Amasya, Merzifon, Suluova, Gümüşhacıköy doğasına yayacağız” diye konuştu.Bu yıl açan lale çiçeklerini Merzifon Kaymakamı Ali Güldoğan ve Belediye Başkanı Alp Kargı da gözlemleyerek bilgi aldılar. Merzifon Çevre Platformu Başkanı Lale Comba Kilit ise, ana vatanında toprakla buluşan lalenin güzelliğiyle göz kamaştırdığını söyledi.