Siyah ne zaman cenazelerin rengi oldu?

Siyah yerine göre resmiyet, yerine göre üzüntü, yerine göre de yasın rengi. Bugün bir iş toplantısına gittiğinizde siyah bir takım elbise veya döpiyes giymeniz ortamın ruhuna aykırı durmayabilir. Bir yakınınızın cenazesine katıldığınızda da bu renk üzerinizde sırıtmayacaktır. 

Peki cenazelerde koyu renkli giyme alışkanlığı nereden geliyor? Aslında bu durum yaygınlaşmaya başladığında bir statü belirtisi idi. 19. yüzyılda yaşayan sanatçı ve profesör F. Edward Hulme'ye göre; siyah 6. yüzyıldan bu yana Hristiyanlık dininde ruhun karanlık tarafını betimlemek için kullanılırken, 14. yüzyıldan bu yana ölümle ilişkilendiriliyor.

Tarihçiler, cenazelerde siyah giyme ritüelinin Roma İmparatorluğu dönemine kadar uzandığını belirtiyor. Bilinen en ünlü siyah giyinilen cenazelerden biri ise, İngiltere Kraliçesi I. Elizabeth'in 1603 yılındaki cenazesi. Kraliçe I. Elizabeth'in naaşı, büyük ölçüde koyu renkli bir alayla getirilmiş, tabutuna siyah önlüklü ve şapkalı devlet adamları eşlik etmişti. Atlar bile ince siyah kadifeyle kaplanmıştı. 

Ancak o dönem siyah renkli elbiseleri diğerlerinden ayıran en önemli özelliği pahalı olmasıydı. Siyah rengi elde etmek için çok sayıda maliyetli boyama işlemi gerekiyordu. Kraliyet cenazelerinde siyah giymek, sadece yas tutmayı değil, aynı zamanda egemen sınıfı ile arasındaki uçurumu da simgeliyordu.

İşlemeli siyah cenaze elbiseleri o dönem sıradan halkın giyebileceği giysiler değildi. Geçmişte Avrupa ve İngiltere'deki yasalar, bir kişinin toplumdaki rütbesine göre giyebileceği renkleri ve kumaşları belirliyordu. Örneğin, işçilerin keten ve düşük kaliteli yünler giymelerine izin veriliyordu ancak karşılayabilecek parayı bulsalar dahi işlemeli ipek, saten, ince kürkler gibi pahalı elbiseler giymeleri yasaktı.

SİYAH YAS KIYAFETLERİ 19. YÜZYILDA MODA OLDU 

Ancak 19. yüzyıla gelindiğinde, mekanize kumaş üretimi ve siyah rengin işlenmesini biraz daha ucuz hale getiren sentetik boyaların doğuşu gibi yeni teknolojiler, siyah kumaş üretimini daha da kolaylaştırdı.

Bu dönemde Birleşik Krallık'ta cenazelerde siyah giyme geleneğinin Kraliçe Victoria'dan (1819-1901) ilham aldığına inanılıyor. Kraliçe Victoria, kocası Albert'in ölümünden sonra 40 yıl boyunca siyah giymişti. 

İngiliz cenaze şirketi CPJ Field'ın genel müdürü Jeremy Field, "Siyah renk uzun zamandır ölümle bağlantılıydı ancak yas sırasında siyah giyme geleneğinin Kraliçe Victoria zamanında moda haline geldiğine kuvvetle inanılıyor" diyor.

Siyah kumaşın ucuzlaması ile 19. yüzyılda o dönem birçok girişimci, siyah yas kıyafetlerinin seri üretimini yaparak bu kıyafetleri moda haline getirdi. Bu moda ile yeni görgü kuralları da oluştu. O dönem İngiltere'de bir erkek, karısının ölümünü takip eden üç ay boyunca siyah takım elbise, siyah saat zinciri, siyah düğmeler ve siyah kravat takmak zorundaydı. Ancak dulların iki buçuk yıl boyunca gözle görülür bir şekilde yas tutmaları gerekiyordu.

İngiltere Kraliçesi Victoria 1901'de öldüğünde, yas için uzun süre siyah giyme kuralı da yavaş yavaş tarihe karıştı. I. Dünya Savaşı kara yas kıyafetlerine daha çok darbe vurdu. Paris gibi modanın kalbi şehirlerde savaşta sevdiklerini kaybeden binlerce insanın siyah giymesi, savaşın tarafı olan ülkelerin morallerini alt üst etmişti.

Ardından gelen 'Büyük Buhran' adı da verilen 1929 dünya ekonomik krizi ve 2. Dünya Savaşı, 'siyah sadece yas tutan orta sınıf ve zenginler tarafından giyilir' kuralını tamamen ortadan kaldırdı. 1980'lerden itibaren siyah kıyafet tamamen farklı moda akımları tarafından da benimsenmeye başladı. Bu dönem ortaya çıkan gotik ve punk gibi akımlar sayesinde de siyah giymek günlük hayatın bir parçası haline geldi.

Kaynak: The Atlantic, Yahoo News

Kaynak: Web Özel