Ayılar şehirlere neden bu kadar yaklaştı? 'Siz bir de onun halini görün!'
Son günlerde yerleşim yerlerine yakın yerlerdeki ayı saldırısı haberleri artıyor. Peki ayılar şehirlere neden bu kadar yaklaştı? En doğru yöntem gerçekten 'ölü taklidi' yapmak mı?
Türkiye'de dönem dönem ayı saldırıları haberlerine denk geliyoruz. Yaşam alanları tahrip edildiği için yerleşim bölgelerinde artık daha fazla görülen ayılar, bazen can alıyor bazen de ağır yaralanmalara sebebiyet verebiliyor.
Ayı saldırılarına karşı 'ölü taklidi' yapmak gerektiği ise herkesin aşina olduğu bir ifade. Nitekim bunu destekleyen son olay Karabük'te yaşandı. Bursa'da yaşayan Sezgin Yılmaz 23 Kasım'da ayının saldırısına uğradı. Yılmaz, "Ayının hali daha perişan. Siz bir de onun halini görün" demişti.
Demir-çelik fabrikasında çalışan Ramazan Kadıncı, 27 Mayıs'ta arazide otlayan ineklerini almaya gittiği sırada ayı saldırısına uğradı. Vücuduna 60 dikiş atılan Kadıncı, boğuşma anında yere yattığını, ayının onu öldü sanarak bıraktığını söyledi.
Hem ölümlü hem de ağır yaralanmalı ayı saldırılarından bazıları şöyle;
- Sivas'ın Kayacık Mahallesi'nde H.A.D. (74) 10 Temmuz 2021'de uğradığı ayı saldırısı sonrası hayatını kaybetti.
- Erzurum'un Tortum İlçesi'nde 1 Eylül 2021'de avlanan Yaşar Kandemir, ayı saldırısıyla ağır yaralandı.
- Tokat'ta Şenel Yıldız, geçtiğimiz 19 Kasım'da bahçede karşısına çıkan ayının saldırısından güreşerek yaralı kurtuldu.
Peki son dönemde ayı saldırıları neden bu kadar çok arttı? Ayıların şehrin içine kadar inmeleri ne anlama geliyor? "Ayı saldırısında ölü taklidi yapmak" doğru mu? Avcılık, ayı neslini nasıl etkiledi? Türkiye'de hangi bölgelerde daha çok yaşıyor?
'KIPIRDAMIYORSA İLGİ ÇEKMEZ...'
Öncelikle 'ölü taklidi' meselesine değinelim. 'Günümüzde Anadolu'da Yaban Hayatı' kitabının yazarı, Selçuk Üniversitesi Veteriner Fakültesi Zootekni ve Hayvan Besleme Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kemal Kırıkçı şöyle anlatıyor:
"Ayılar nisan ayında uyandıklarında çok aç ve saldırgan olabiliyor. Eğer bir insana ayı saldıracak olursa ondan neredeyse kurtuluş yoktur; hırçın ve saldırgan bir ayı insandan hızlı koşar, çok iyi bir tırmanıcıdır. Ölü taklidi tavsiye edilir çünkü canlı kıpırdamıyorsa ilgi çekmez ve ayı da tehlikenin geçtiğini zanneder."
'ÇÖPLÜKLER BESİN KAYNAĞI OLDU'
WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) Yaban Hayatı Uzmanı Ahmet Emre Kütükçü ise ayıları saldırmaya iten başlıca nedenlerin, sürpriz karşılaşmalar, merak ve anne ayıların yavrularını savunmaya çalışması olduğunu söylüyor ve şöyle ekliyor:
"Ayıların görme yeteneği gelişmiş değil. Kokusunu tanımlayamadığı cisimlere yakından bakmak isteyebilir. Doğada yalnız bir yavru ayı görüldüğünde ona yaklaşılmamalı, anne ayı muhtemelen yakınlardadır."
AYILAR ÇÖPLERİN MÜDAVİMİ OLDU!
Ayıların şehre inmeleri üzerine "Şehirleşme ve artan tüketim hızı sadece insanların değil, yaban hayvanlarının da yaşam biçimlerini değiştiriyor" diyen Kütükçü, "Artan tüketimle birlikte beslenme alışkanlıklarımızdaki değişiklikler de yaban hayvanlarını etkiliyor. Ülkemizde ayılar, özellikle aromalı yiyeceklere düşkün oldukları için çöplüklerin müdavimi haline geldi. Bu çekici atıklar onları şehir içlerine çekiyor. Çöplükleri besin kaynağı olarak gören bazı ayıların kış uykusuna dahi yatmadıkları saptandı" diye konuşuyor.
Türkiye'de bozayı sayısının 2 bin 500 ila 3 bin olduğu tahmininde bulunan Kütükçü, bozayıların av hayvanları arasında yer almadığını dikkat çekiyor ancak her yıl onlarca bozayının kaçak avlanma, kapana düşme ve araba çarpması gibi sebeplerle öldüğünü aktarıyor. İklim değişikliği, kuraklık ve besin bulma sıkıntısı ise yavruların erişkinliğe ulaşma oranını azaltıyor.
'ÇİFTÇİLİK, ŞEHİRLEŞME VE ORMAN TAHRİBİ...'
Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Zooloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Karataş, ayıların belirli bir savunma alanı içinde yaşadığını belirterek, "Ormanların bölünüyor; meralar ve tarlalar ayıların yerleşim yerlerine giriyor. Ormanları kesiyoruz, her tarafta HES'ler var, şehirler büyüyor. Büyüdükçe ayıların yaşama yerleri giderek azalıyor" diyor.
Ayıların normalde insanları görünce kaçtığını aktaran Karataş, "Ancak şu aralar üreme ve yavrulama zamanları. Hayvan, yavrusu olunca iki kat tehlikeli; savunma pozisyonuna geçiyor" ifadelerini kullanıyor.
Karataş, Türkiye'deki ayı popülasyonunu "Toroslarda çok az yerde kaldı. Bursa'dan itibaren Marmara'nın doğusunda, Kocaeli'nin dağlarında -sahil kesimine yanaşmadan-, Kars-Sarıkamış'ta, Erzurum-Oltu arasında, Bingöl'de ve Amanoslar'da tek tük var. Bir de Doğu Karadeniz'de varlar" diye aktarıyor. Prof. Dr. Kırıkçı ise Türkiye'de Güneydoğu Anadolu hariç her bölgede, her ilde ayı görülebileceğini belirtiyor.
Kaynak: Web Özel