Bildirimler ile yaşamayı nasıl öğreneceğiz?

Akıllı telefonlar hayatımızda bir süredir var ancak çok da eski değiller. Bu telefonlar biri sizi aramasa bile gelen bildirimler ile sürekli ötüyor. Durum bazen içinden çıkılamaz bir hal alabiliyor. İnsanoğlu tarihin hiçbir döneminde yanında bu kadar ses çıkaran bir cihaz ile dolaşmamıştı.

Son Güncelleme:

Cep telefonlarının büyük bir dikkat dağıtıcı olduğu hepimiz tarafından biliniyor. Her boş kaldığımızda elimizi attığımız bu süper akıllı cihazlar yeri geldiğinde hayatımızı yönetiyor. Artık her an ulaşılabiliriz. İnsanlık tarihinde iletişim hiç bu kadar kolay, hızlı ve etkin olmamıştı. Şüphesiz bu iletişimin insana getirdiği bir yük de var.

Özellikle akıllı telefonlar ile birlikte bildirimler yönetilemez bir hale geldi. Bu bildirimleri kapatmak şüphesiz bir çözüm ancak sorunu tamamen ortadan kaldırmıyor çünkü bazı bildirimlere ihtiyacınız var. Araştırmalara göre; dikkatinizi topladığınızda telefonunuza gelen bir bildirimden sonra yeniden elinizdeki işe hakkıyla odaklanmanız bazen yarım saati bulabiliyor.

2019 yılında ABD’nin seçkin eğitim kurumlarından Duke Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre bildirimlerini belirli bir saatte alanlar, dağınık zamanlarda alan kişilere göre daha iyi bir ruh halinde oluyor.

Pekti bildirimlere nasıl yöneteceğiz? Kendiniz için hangi bildirimlerin önemli olduğuna karar vermelisiniz, önemli olmayanları kapatın. Mesaj, takvim, siber güvenlik veya afet durumları gibi anlarda bildirim gönderebilecek olan uygulamalara bir bildirim sınırı koymayın, bunlar gerçekten acil anlarda işinize yarayacaktır.

'ZAMANLANMIŞ ÖZET'

Eğer iOS 15 veya üstü bir işletim sistemine sahip iPhone kullanıyorsanız, ayarlar ve daha sonra bildirimlere girip ‘zamanlanmış özet’ sekmesine tıklayın. Bu modu aktif ettiğiniz zaman, size sürekli bildirim gönderen ancak çok da işinize yaramayan uygulamaların bildirimleri toplu halde istediğiniz saatte telefonunuza gelecek.

 

Şöyle somutlaştıralım. Diyelim bir bir anlık market siparişi uygulaması size her gün kampanyaları hakkında bildirim gönderiyor ancak sizin bu bildirimlere anlık olarak ihtiyacınız yok. Bu uygulamayı ‘zamanlanmış özet’ kategorisine alıp, her gün belirli bir saatte size toplu olarak gönderilmesini sağlayabilirsiniz. Böylece telefonunuz günün her anı bu uygulama ile ötmez.

UYGULAMA SESSİZE ALINABİLİR

Andorid cihazlarda henüz böyle bir özellik yok ancak orada da uygulamayı sessiz hale getirebiliyorsunuz, böylece telefonunuza uygulamadan hiçbir uyarı gelmiyor ancak bildirim merkezinde bildirimi görebiliyorsunuz. İki özellikteki hedef de siz istediğinizde bildirimler ile karşılaşmanız.

Android ve iPhone’larda ortak bir özellik olan ‘Rahatsız etme’ modu da işe yarıyor ancak bu moddayken sizin kimi arayacağını da bilemezsiniz. Birkaç bildirim almamak için önemli bir telefonu ıskalama riskiniz var. Android cihazlardaki ‘odaklan’ (focus) özelliği sadece bazı uygulamaların bildirimlerinin gizlenmesini sağlıyor.

Mailler de bildirimleri çığırından çıkaran başka bir uygulama. İş mailleri çoğu insanın telefonunda açık. Sadece kırmızı ile işaretlenmiş olan maillerin bildirimini almayı tercih edebilirsiniz. Bu sizi ciddi bir okuma kaybından kurtarır.

SADECE İŞ ODAKLI ANLIK MESAJLAŞMA

İş yerindeki Web WhatsApp da dikkatimizi çalan önemli bir unsur. Kimilerine göre sadece iş odaklı olan anlık mesajlaşma uygulamalarını kullanmak iyi bir çözüm. Slack veya Teams gibi programlar sayesinde sadece iş odaklı bir çalışma sohbet ortamına dahil olabilirsiniz.

Cep telefonlarında uygulamalara gelen yeni bildirimler siz onları açmasanız veya telefonunuzun ana ekranında gözükmese bile uygulamanın üzerindeki kırmızı küçük dairelerin içinde gözüküyor. Bunlar da bazen sinir bozucu olabilir, kapatmayı deneyebilirsiniz.

'SIRADA NE VAR?' HİSSİ

Bugün cep telefonlarına gönderilen uygulamaların tasarımı bile insan zihni hakkında çok şey anlatıyor. Her yeni bildirim ve gönderiliş biçimi insanların merakını okşamak için dizayn edilmiş durumda. İletişim bilimcilere göre bir uygulama bildirim gönderdiğinde insanın merakını artıran içsel ve dışsal etkenler var. Dışsal etkenler uygulamanın tasarımı ve merak uyandırıcılığıyla ilgili. Telefona düştükten sonra kişide ‘sırada ne var?’ hissi uyandırıyor. İçsel etkenler ise kişinin o an bulunduğu ruh hali ile ilgili. Bir kişi yalnızken telefonuna Instagram’dan bildirim geliyorsa onu açmaya daha fazla meyilli olabilir.

Kaynaklar: Wall Street Journal, Tech Crunch, Haberglobal.com.tr

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber