Umutlar yarınlarda...
2. olacağı için bayram yapan Fenerbahçe ile teknik direktörünün hiçbir varlık gösteremediği maçı, “Dengeli” şeklinde yorumladığı Galatasaray, bir dünya derbisini daha geride bıraktı. Umutlar yarınlarda…
Fenerbahçe ikinci olmak istiyordu. Tribünler tamamen dolu. Sarı Lacivertliler son 7 haftalık performansıyla hem özgüveni hem de enerjisi yüksek bir takım kimliğiyle sahadaydı.
Galatasaray ise 13. sırada. Prestij dışında çok önemli bir anlamı kalmayan bir derbi. Lig çoktan bitmiş ve sadece daha da rezil olmamak için çaba saferden bir takım vardı sahada…
Maçın başından itibaren Fenerbahçe beklenen yüksek presle rakibi hataya zorladı. 20. dakikalara kadar bunu kesintisiz sürdürdü. Çok geniş alanlarda yapılan yüksek şiddetli koşular sarı lacivertli oyuncuları yormaya başladığında ev sahibi zorlanıyordu ama Galatasaray’ın hücum yapmaya hiç niyeti yoktu. “Bu akşam ben hiçbir ikram kabul etmiyorum, size afiyet olsun” deyince Fenerbahçe de ikramları geri çevirmedi.
Sağ kanatta Mert Hakan’ın, İrfan’ın alanına girip bulduğu pozisyonu ilk denemede gole çeviremediler ama madeni bulduklarını fark ettiler. Tekrar denediler ve Zajc’la golü de buldular.
Aslında Galatasaray maçın başından itibaren neden 13. sırada olduğunu gözler önüne serdi. Sorun çok açık: “Kalitesizlik”… Tüm yapabildiği kendi birinci bölgesinde paralel paslar, pres gelince uzun vurarak mümkünse defans arkası koşularla topu buluşturmak.
TOP AYAĞINA GELİNCE NE YAPACAĞI BİLEMEYEN
Futbolun çoktan kendisini terk ettiğini kabul etmeyen Babel’le, uzun saçlarının dışında eski günlerinden bugüne bir şey kalmamış Gomis’le, sadece sağa sola koşan ama top ayağına gelince ne yapacağını bilemeyen orta saha üçlüsüyle zaten ne olabilirdi ki? Gomis’e top gelemediği gibi çok nadir olarak geldiği zaman da Gomis topa gidemiyor ve bu görüntüden Galatasaray gol bulmayı bekliyordu.
Fenerbahçe ise futbolcu kalitesi çok yüksek olmasına rağmen sadece şiddetli pres ve kazanılan toplarla hızlı atak olarak anlatılabilen bir anlayışla sahadaydı. İlk yarıda bolca itiş kakış dışında bir şey yoktu. Dev derbinin ilk yarısında iki takımın sadece birer şutu vardı.
Maçın ikinci yarısı da ilk 45 dakika gibiydi. Fenerbahçe ikinci golü bulunca iyice rahatladı. Galatasaray ise çaresizce çırpındı ama sonuç alabilecek oyuncu kalitesi yoktu.
Fenerbahçe’nin ilk golünde Galatasaray ceza sahası içinde 5 sarı kırmızılı, 4 de sarı lacivertli oyuncu var. 2. gol daha ilginç, ceza sahasında 3 sarı kırmızılı 5 sarı lacivertli oyuncu görünüyor. Savunmanın ne kadar odaklandığını siz düşünün…
ANLAŞILMAZ HAMLELER
Galatasaray’da aylardır oynamayan Arda’nın ve Halil’in böyle bir maçta kurtarıcı olarak sahaya sürülmeleri de neresinden baksanız anlaşılamaz hamlelerdi. Görünen o ki Torrent’in de kafası karışmış.
Sonuç olarak 2. olacağı için bayram yapan Fenerbahçe ile teknik direktörünün hiçbir varlık gösteremediği maçı, “Dengeli” şeklinde yorumladığı Galatasaray, bir dünya derbisini daha geride bıraktı. Umutlar yarınlarda…
Kaynak: Web Özel