Omar Elabdellaoui yaşadıklarını The Guardian'a anlattı: Uyumaktan korktum
Galatasaraylı Omar Elabdellaoui, 2021'e girdiğimiz yılbaşı gecesi elindeki havai fişeğin patlaması sonucu gözünden yaralanmıştı. Zorlu bir tedavi süreci yaşayan Omar'la ilgili The Guardian geniş bir haber yayınladı.
2021'e girdiğimiz yılbaşı gecesi yaşadığı talihsiz kaza nedeniyle bir süre görme yetisini kaybeden ve uzun süre sahalardan uzak kalan Galatasaraylı Omar Elabdellaoui yaşadıklarını anlattı.
İngiltere'den The Guardian'a konuşan başarılı sol bek, çarpıcı açıklamalar yaptı.
Gazete, Omar'ın tedavi sürecine geniş yer verdi: "ABD'de oyuncunun tedavisini yapan Dr. Edward Holland, Omar'ın görüşünü geri kazanması için yüzde 5-10 şans verdi. Çünkü bu, 35 yıllık kariyerinde incelediği en kötü yaralanmalardan biriydi. Bunu, Afganistan'da bir bomba tarafından kör edilmiş, tedavi ettiği bir Amerikan askerinin çektiği acılardan dört kat daha kötü olarak nitelendirdi."
Tedavide kök hücre naklinin başarıyı artıracağı ve Omar'ın kız kardeşi Ikram'ın yüzde 100 uyumlu olduğu ortaya çıktı. Omar bu durumu 'inanılmaz' olarak nitelendiriyor.
Omar'ın 11 ameliyat ve 13 ay sonra sahalara dönüşünün aktarıldığı haberde Norveçli oyuncu şu ifadeleri kullandı:
"Önce gözümde bir şey olduğunu düşündüm. Gözümü temizlemek istedim ama daha sonra yüzümün tamamen yandığını hissettim ve her şey karardı. İlk günler kontrolüm dışındaydı. Her şey karanlıktı. Gece mi, gündüz mü bilmiyordum. Zaman belirsizdi.
Doktor kontrolü sırasında çevrede birçok ses vardı. Göremediğinizde duyduğunuz sesler daha gürültülü bir hale geliyor. Barut nedeniyle yüzüm yandı. Sanırım ne kadar kötü olduğunu söylemek insanlar için zordu.
Doktoru yakaladım ve ona dürüst olmasını, durumun ne kadar kötü olduğunu sordum. Doktor bana, 'Sol gözün iyi görünüyor ama sağ gözünün ne durumda olduğunu bilmiyoruz' dedi. Söyleme şeklinden iyi durumda olmadığını anladım.
İlk zamanlarda uyumaya cesaret edemedim. Birkaç gün sonra sol gözüme biraz ışık gelir gelmez, uyumaktan korktum. Karanlıktan korktum, gözümü kapatmaktan korktum. Sol gözümden küçük bir ışık gelse de bunu kaybetmekten korktum. Işığın gelip gelmediğini sürekli kontrol ediyordum.
Durumun iyiye gitmesi gerçek dışıydı. Uzun bir yol olduğunu bilmemize rağmen. Kardeşimin yüzde yüz uyumlu olması büyük bir fark yarattı. Kardeşimin ameliyat olması istediğim bir şey değildi. Kız kardeşim bana hücrelerini vererek çok büyük iyilik yaptı.
Gerçeklik size çarptığında, odada yalnız olduğunuzda ve her şeyin karanlık olduğu bir durumda olumlu görüşünüzü korumak zordur. Moralim bozukken ve hayatımın mahvolduğunu hissettiğimde bile, yine de disiplinimi korudum. Kendim için üzülebilirdim, düşebilirdim, ağlayabilirdim ama ben yapmam gerekeni yaptım.
Benim için antrenman her şeydi. Antrenman yapamadığım birkaç haftayı hatırlıyorum. Benim için en zor zamanlardı. Ekiple yaptığım antrenmanlar ve görsel eğitim beni hayatta tutuyordu.
Tekrar görmeye başlamak gerçekten çok özeldi. Bunu nasıl anlatacağımı bilmiyorum. Hayal etmeye çalışabilirsiniz ancak bu durumda olmayan biri için bu gerçekten zor.
Sol gözümü kapatıyordum ve sağ elimi ve sağ taraftaki göremediğim hareketleri yine görebiliyordum. Bir mucizeydi, rüyanın gerçeğe dönmesiydi. Görmenin bir mucize rüya olduğunu düşünmezsiniz.
Bu dönem bize hayatımızda yaşadığımızın toplamından daha fazla duygusal anlar yaşattı. Neredeyse bir yıl boyunca hedefiniz görmek olduğunda, 7/24 bunu düşündüğünüzde bunun olduğunu görmek saf mutluluk.
Bu benimle sonsuza kadar kalacak. Unutamıyorum. Benimle sonsuza kadar kalacak bir yara."
Kaynak: Diğer