Katar gözünü şimdi de İngiltere'ye çeviriyor! Peki karşıdaki büyük engel ne?

Tarihin en pahalı Dünya Kupası'na imza atan Katar, futbol yatırımlarını genişletmek isterken gözünü de mevcut en cazip ve en büyük futbol ligi olan Premier League'e çevirdi. Ancak Ada futbolunun devlerini radarına alan Katar Futbol Yatırımları'nın önünde ciddi bir engel bulunuyor...

Son Güncelleme:

Tarihin en pahalı Dünya Kupası'nı düzenleyen Katar, en cazip “yumuşak güç” yatırımlarından olan futbol dünyasına daha fazla eğilmenin peşinde. Küresel çapta en gözde lig konumundaki Premier League'e rotayı çeviren Katar Spor Yatırımları'nın (QSI) hedefinde Manchester United, Liverpool ya da Tottenham Hotspur bulunuyor. Bloomberg'ün iddiasına göre QSI Yönetim Kurulu Başkanı Nasser Al-Khelaifi, Londra ekibi Tottenham'ın başkanı ve sahibi Daniel Levy'yle kulüpten hisse almak adına görüşmek için bir araya geldi.

Kulislerden aktarılana göre QSI'ın hedefleri arasında Manchester United ve Liverpool'u almak ya da en azından bu kulüplerden de hisse almak yatıyor. Dünya Kupası'nın başarıyla sonuçlanması fonu hareketlendirirken Premier League'e giriş hamlesinin QSI'ın Portekiz'deki yatırımına karşı bir “tedbir işlemi” görevi görmesi de bekleniyor.

Ancak muhtemel büyük çaplı bir yatırımın önünde UEFA durmakta. Peki nasıl? Şöyle ki UEFA kuralları, aynı yatırım grubunun ya da kişinin sahip olduğu iki takımın aynı Avrupa kupasında mücadele etmesini yasaklıyor. Büyük Avrupa liglerinin tamamı da sahibi aynı olan iki kulübün aynı ligde yer almasının karşısında. Fakat bir kulübün tamamına sahip bir yatırım grubunun ya da kişinin başka bir kulüpte azınlık hissesi bulunmasının önünde UEFA nezdinde bir engel bulunmuyor.

Bu yasağa örnek durum 1998-1999 sezonunda gerçekleşmiş, o dönem aynı anda hem Çekya kulübü Slavia Prag hem de Yunan ekibi AEK'nın sahibi olan bugünlerde ise Tottenham Hotspur'un çoğunluk hissesinin sahibi konumundaki ENIC Group, iki takımın da UEFA Avrupa Ligi'ne (o dönemki adıyla UEFA Kupası'na) katılmasıyla UEFA ile karşı karşıya gelmişti. UEFA iki kulüpten katsayı puanı daha düşük olna AEK'yı men etmeye karar verse de konu daha sonra CAS'a (Spor Tahkim Mahkemesi) gitmiş ve iki takım da turnuvaya katılırken eşleşemeyeceklerine karar verilmişti. CAS ayrıca uygulamanın 2000-2001 sezonundan başlayarak geçerli olmasını uygun gördü.

QSI örneği üzerinden konuyu şöyle açalım. Nasser Al-Khelaifi bilindiği üzere aynı zamanda Paris Saint-Germain'in de başkanı. Grup, 2011'de PSG'nin önce yüzde 70'ini daha sonra da ilerleyen aylarda kalan yüzde 30'unu satın almıştı. Kulüp o dönemde satın alma tamamlandığında yaklaşık 100 milyon Euro gibi bir bedelle değerlenmekteydi. Forbes'a göre PSG'nin bugünkü piyasa değeri yaklaşık 3 milyar Euro seviyesinde.

PSG, futbol dünyasındaki yerini son 10 yılda büyütürken kulüp, tarihinin ilk Şampiyonlar Ligi şampiyonluğunun peşinde. Fotoğraf: İHA

Katar'ın Avrupa'daki diğer yatırımı ise Portekiz kulübü Braga'da. QSI, Ekim 2022'de Braga'nın yüzde 21.67'sini 80 milyon Euro'ya satın almıştı. UEFA kurallarına göre QSI, Braga'nın çoğunluk hissesine sahip olmadığı için herhangi bir yaptırım uygulanmıyor.

LEEDS DE GÜNDEME GELMİŞTİ

Bununla birlikte QSI geçmişte bir başka İngiliz ekibini de yoklamıştı. 2019'da Leeds United, Championship'te Premier League'e çıkmak için mücadele verirken kulüpten hisse almak fonun gündemine gelmiş ancak herhangi bir satın alma gerçekleşmemişti.

Premier League'de halihazırda Orta Doğulu sahipleri bulunan iki kulüp bulunuyor. Abu Dabi merkezli City Football Group'un sahibi olduğu Manchester City ve Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu'nun (PIF) sahibi olduğu Newcastle United.

Bilindiği üzere Manchester United'ın sahibi olan ABD'li Glazer ailesi, bir yatırımcı arıyor, Liverpool'un ABD'li sahipleri de muhtemel bir satışı değerlendirmekte. Ortaya çıkan bu tablo bir hareketlilik de getirmiş durumda. Certus Capital Partners'ın yönetici ortağı Adam Sommerfield artan ilgiyi yorumlarken “Premier League kulüpleri azınlık hisselerinin satışa çıkarma fikrini artan bir ilgiyle göz önünde bulunduruyor” ifadelerini kullanmakta. Sommerfield şöyle devam ediyor:

“Kulüpler, Manchester United ve Liverpool'un bu süreçlere başladığını izledi ve şimdi kendilerini yatırımcılarla görüşmelere açık bir şekilde konumlandırarak buna karşı pozisyon alıyorlar.”

GÜNÜMÜZÜN TRENDİ: HER YERDE TAKIMIN OLACAK!

Tüm bunların yanında yatırım gruplarının birden fazla takıma sahip olmaları da bir günümüz trendi. Yaklaşık 200 takım bu pozisyonda yer alıyor. Örneğin Manchester City'nin sahibi City Football Group'un bünyesinde toplam 10 futbol kulübü bulunuyor. Red Bull ise Avusturya ekibi Red Bull Salzburg ve ABD ekibi New York Red Bulls'un başta olmak üzere Alman ekibi RB Leipzig gibi pek çok takımda da hisse sahibi.

Miami merkezli 777 ise Genoa, Red Star Paris ve Hertha Berlin'in küçük ortaklarından. ABD'li John Textor'ın sahip olduğu Eagle Football Holdings ise Botafogo, Olympique Lyon, Crystal Palace ve RWD Molenbeek'in bir kısım hisselerini elinde tutuyor.

Kaynaklar: Bloomberg, UEFA, CAS/TAS, The Athletic, Forbes

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber