Jesus güneşi!
Jorge Jesus yazmaktan yorulsak da Portekizli ezber bozmaya, bize bu kadar da olmaz dedirtmeye devam ediyor.
Fenerbahçe hava durumuyla falan ilgilenmiyor. Sarı-lacivertlilerin havası yerinde. Bir tane bulut bile yok. Gökyüzü sürekli açık, Jesus güneşi yakıcı. Artık rakiplerin hava durumuna dikkat etmesi gerekiyor. Şemsiyesiz, güneş kremsiz çıkarsanız yanar, kavrulursunuz. Çünkü başka güneşlere benzemiyor bu güneş.
Jorge Jesus yazmaktan yorulsak da Portekizli ezber bozmaya, bize bu kadar da olmaz dedirtmeye devam ediyor. Rennes maçı gibi eforlu, yüksek tempolu bir kora kor mücadelenin üzerinden 72 saat geçmiş, çıkıyor 5 atıyor.
Bu takımın geri vitesi yok. İki gün önce bu statta Galatasaray, Karagümrük’ü 2-0 yendiğinde, Okan Buruk, maçı anlatırken “Bu statta oynamak kolay değil” demişti. Bir de Fenerbahçe’ye bakıyorsunuz zor gözükenleri kolaya çeviriyor işte. Sen takımına ve futboluna güveniyorsan nerede oynadığının hiçbir önemi yok.
Fark burada. Bahanesi yok bu takımın. Üstelik bahane üretme hakkı olan belki de tek takım. Kimse kusura bakmasın Jorge Jesus oynattığı oyunla, uyguladığı sistemle, oyunculardan aldığı verimle resmen teknik direktörlük dersi veriyor herkese. Süper Lig’de biz bugüne kadar gerçekten çok kötü teknik direktörlere mahrum kalmışız. Onu anlıyoruz.
FENER CİDDİYETİ ELDEN BIRAKMIYOR
Rakip İstanbulspor’un kadrosu Fenerbahçe ile baş edebilecek düzeyde değil, kabul. Fenerbahçe ise ciddiyeti elden bırakmıyor. Nasıl bıraksın! Bir pozisyonda Emre Mor rakibi kovalamadı diye, Jesus Emre’ye öyle bir çıkıştı, seni kenara alırım işareti yaptı ki Emre neye uğradığını şaşırdı. Emre de İrfan da Batshuayi de koşmak zorunda, mücadele etmek zorunda. Bu kadar basit. Forma ağır, forma pahalı. Futbolcular bunu biliyor.
Penaltının ardından İrfan Can’ın füzesiyle skoru bulduktan sonra ikinci yarı bir basit hata ile 2-1’e geliyor, ardından Batshuayi kafa golüyle yine farkı 2’ye çıkarıyor. Bu kez bir ofsayt hatası, fark tekrar iniyor bire. Ama fark etmiyor. Jesus rotasyonu diye bir şey var. Girenler vitesi yükseltiyor nasıl olsa.
'BUYUR KARDEŞİM BUNU DA SEN AT'
Batshuayi, Valencia’ya ‘Al da at’ diyor, bir dakika sonra bu kez Valencia, Batshuayi’ye ‘Buyur kardeşim, bunu da sen at’ cevabını veriyor. Oyuncuların nasıl keyif aldığı bu iki pozisyonda bile kendini belli ediyor. Batshuayi demişken transferi çok konuşulmuştu ama Belçikalı şimdi kendisine burun kıvıranları pişman ediyor. Adamın dokunduğu gol oluyor neredeyse.
Teşbihte hata olmaz, at sahibine göre kişner diye bir söz var ya, Jesus’la çalışan golcüler de bambaşka bir hal aldı. İşte Valencia işte Batshuayi. Kariyer rekorları kırıyorlar. Bu tesadüf mü? Takım oyunu, doğru yerde topla buluşma ve onlara inanan bir hoca ile geliyor bunlar da. Asistler Jesus’tan anlayacağınız. Fenerbahçe gol rekorlarını kıra kıra, rakiplere korku sala sala zirvenin keyfini çıkartıyor. Nasıl çıkarmasın, bu takım bunu fazlasıyla hak ediyor.