Gareth Bale veda etti: Efsaneleri geride bırakan 'parazit!'
Real Madrid'le unutulmaz başarılara imza atan ancak camiayla bir türlü yıldızı barışmayan Gareth Bale, ABD'nin yolunu tuttu. MLS ekiplerinden Los Angeles FC ile anlaşan isim için İspanyol basını "parazit" gibi ifadeler de kullanmış ancak Bale istatistikleriyle birçok efsaneyi geçmeyi de başarmıştı.
1958'den bu yana ilk kez Dünya Kupası vizesi almaya hak kazanan Galler, mart ayında bu yolda, play-off yarı finalinde Avusturya'yı 2-1 mağlup ederek finale çıkarken ülkesine bu zaferi getiren isim Gareth Bale'di. Kaydettiği iki golle yıldızlaşan isme maçtan sonra sorulan ilk soru ise “Gollerdeki kutlamaların, sevincin inanılmazdı. Bir mesaj mı gönderdin?” olmuştu.
Yüzünde bir gülümsemeyle “Hayır” diyerek yanıtladı. Ve “Dürüst olmak gerekirse bir mesaj göndermeme gerek yok. Bu benim için zaman kaybı” diye devam etti.
'BALE PARAZİTİ...'
Bu sorunun kaynağı ise Real Madrid'e yakınlığıyla bilinen İspanyol gazetesi Marca'da söz konusu maç günü çıkan bir köşe yazısıydı. Manuel Julia, Bale hakkında gerçekten hak etmediği sertlikte ifadeler kullanmıştı:
“Bale paraziti Britanya'nın soğuk ve yağmurlarından geldi. İspanya'ya, Real Madrid'e yerleşti ve niyetini gizleyerek önce çimlerde titizliğini ve sevgisini gösterdi ancak kısa sürede doğası gereği karşılığında hiçbir şey vermeden kan emmeye başladı.
Kulübün Euro'larını kandan daha çok emdi! Pire, bit ya da tahtakurusu gibi türlerin aksine Bale paraziti bir acı ya da hastalık hissettirmez ancak emdikten sonra gülerek dil çıkararak bir saygısızlık gösterir...
Gülüyor, alkışlıyor kendini yerden yere atıyor, aşağılar bir kutlama halinde imza dağıtıyor ancak en azından tüm bu talihsizliklerin sonu geliyor.”
Ödüllü bir şair ve yazar olan Manuel Julia'nın bu yazısı oldukça ses getirdi. Julia'yı bu kadar sinirlendiren ise bir söz konusu maçın bir hafta öncesinde alınan sonuçtu. Santiago Bernabeu'da Real Madrid, Barcelona'ya 4-0 yenilmişti. O günlerde sezonun ligde ve Şampiyonlar Ligi'nde şampiyonluk ile biteceğini kimse tahmin edemiyordu elbette ancak Bale'e yönelik öfke sabitti.
Birkaç yıldır Real Madrid taraftarları ve medyası için Gareth Bale kolay bir hedef oldu. 2013 yazında 101 milyon Euro bonservis bedeliyle Tottenham'dan Real Madrid'e transfer olan Bale, kendisi için ödenen bonservis, sakatlık sorunları, kulübe ve taraftara duyduğu aidiyet gibi konularla boğuşurken hem Başkan Florentino Perez'i dolaylı yoldan eleştirenlerin hedefi oldu hem de açıkça Cristiano Ronaldo'nun arkasında tutuldu.
Ve şimdi 32 yaşında -aslında üst düzey futbolun içinden uzaklaşmasını gerektirmeyecek bir yaşta- MLS'in yolunu tutuyor. Gareth Bale'in yeni durağı Los Angeles FC oldu. Bu tercihin de bazı sebepleri olmalı...
Real Madrid'de geçirdiği sürede taraftarın ve medyanın yoğun tepkilerine çok uzun bir süre sessiz kaldı, bunları hiçbir şekilde umursamadığını sadece işini yaptığını aktardı. Bale'in geçmişteki birçok röportajında vurguladığı üzere futbol dünyası ve bir spor olarak futbol Bale'in hayatında çok çok büyük bir yer tutmuyor. Hele Real Madrid... Özellikle Madrid camiası...
Hatta 2019'da üzerinde şöyle bir ifade yazan Galler bayrağı ile poz verecekti: “Galler. Golf. Madrid. Bu sıralamayla.”
Golf oynarken geçirdiği vaktin Real Madrid'le antrenmanda geçirdiği vakitten daha uzun olduğu dahi söyleniyordu! Bu biraz abartılı olsa da Bale'in golfü çok sevdiği açık. Hatta bu Los Angeles FC'yi tercih etmesinde bile rol oynamış olabilir zira Los Angeles FC'nin maçlarını oynadığını Banc of California Stadium çevresindeki 24 km'lik bölgede tam 19 golf sahası bulunuyor olması tesadüf olmasa gerek!
Tüm bunların yanında Gareth Bale denince 2013-2014 UEFA Şampiyonlar Ligi finalinde Atletico Madrid'e karşı durumu 2-1'e getiren golü ve 2017-2018 finalinde Liverpool'a karşı kaydettiği 2 gol gelecek. La Liga'da üç şampiyonluk elde eden, 5 kez Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu yaşayan Bale, Real formasıyla 258 maçta 106 gol atarken 67 de asist yaptı.
EFSANELERİ GERİDE BIRAKTI AMA...
Aslında olayın ne kadar psikolojiyle ve uyuşmazlıklarla ilgili bir durum olduğunu ifade etmek için hemen yukarıdakı istatistikleri şöyle aktarmakta fayda var:
Bale, Real Madrid formasıyla Brezilyalı Ronaldo'dan daha fazla gol (106'ya 104) attı, David Beckham'dan daha fazla asist (67'ye 51) yaptı, Luis Figo'dan daha çok maça (258'e 245) çıktı, Zidane'ın futbolculuk döneminden daha fazla kupa (19'a 6) kazandı, Raul'den daha çok Şampiyonlar Ligi zaferi (5'e 3) yaşadı. Ancak gidişine üzülen Real Madrid taraftarı bulmak çok zor.
*Bu haberdeki bilgilerin büyük bir kısmı The Athletic'te “Bale, Real Madrid, Marca and a toxic relationship that couldn’t end soon enough” başlığıyla yayınlanan makaleden derlenmiştir.
Kaynak: Web Özel