Galatasaray'ın transferdeki 'dönüşüm' stratejisi başarılı olacak mı?
Galatasaray bu sene alışılmışın dışında bir transfer stratejisi güdüyor. Bonservisi yüksek maaşı düşük futbolcuların merkezde olduğu bu plan nasıl başarılı olur?
BERK GÖL-HABER GLOBAL
Galatasaray finansal fair play cezasının tamamlanmasının ardından geçmiş yıllardan daha farklı bir transfer politikası uyguluyor.
Bu transfer politikası Türkiye’de de örneğine çok sık rastladığımız bir model değil.
Takımlarımız yıllarca bonservisi düşük, maaşı yüklü yıldızlara yöneldi. Bunun sonuçlarının ne kadar kötü olduğunu anlamak için finans uzmanı olmaya gerek yok. Sadece mali tabloların borç kısmına bakarak bu stratejinin yarattığı rezaleti görmek mümkün.
Galatasaray da geçtiğimiz yıllarda bu stratejinin yol açtığı finansal depremlerden sağ çıkmaya çalışırken bir yandan da bu girdaptan çıkmak için mücadele ediyor.
Bu yüzden bu sezon tercih edilen futbolcuların profili değişti. Menajerlik oyunu oynayan her futbol severin rüyası genç ve gelişime açık futbolcuları kadroya katmak. Galatasaray’ın uygulamak istediği de aslında tam olarak bu.
'SATTIĞIN KADAR AL' KABUSU
Birkaç yıldır Fatih Terim’in isteği doğrultusunda Marcao, Mostafa Mohamed gibi bu girişimin ufak çaplı örneklerini görmüştük. Galatasaray’ın UEFA’dan aldığı Finansal Fair Play cezasına bağlı olarak “sattığın kadar al” kuralı, oyuncu satamayan Sarı Kırmızılıların üstüne kabus gibi çökmüştü.
Galatasaray oyuncu satamayınca kiralık ya da bonservisi elinde futbolculara yöneldi. Böylece gençleşme planı yarıda kaldı. Ancak bu sene ceza sona erdi. Artık maaşı düşük bonservisi yüksek futbolcular takıma kazandırılıyor. Burada bakmamız gereken kriter yaş.
Amaç genç oyuncuların potansiyelini açığa çıkarıp, onlardan kısa vadede performans, uzun vadede finansal fayda sağlamak. Alexandru Cicaldau, Victor Nelsson bu akımın temsilcileri. Görüntüye ve teknik direktör Fatih Terim’in söylemlerine bakacak olursak, Galatasaray bu modelde ısrar edecek.
'FRANZ KAFKA'NIN DÖNÜŞÜM'Ü...'
Dolayısıyla Galatasaray için bu sezon bir dönüşümden bahsedebiliriz. Okuyanlar bilir; Franz Kafka’nın Dönüşüm’ü son derece kasvetli ve sancılıdır. Bu gençleşme operasyonu Kafka’nın metaforik anlatımı kadar sancılı olmasa da birtakım riskleri var. Genç futbolcularla yarışmak zordur. Zaman zaman tecrübe eksikliği kırılma anlarında problem yaratabilir. Bu işin saha içi boyutu. Bunu aşmanın yolu var. Asıl zor olan bu oyunculara potansiyellerine yakışır bir kariyer vadedebilmek. Gençleri transfer etmek sadece başlangıç.
Galatasaray bu yolu tercih ettiyse bu futbolculara iyi birer kariyer fırsatı sunmak ZORUNDA. Onların gelişimine katkı sunmak ZORUNDA.
Çünkü bu modelin kalıcı olarak uygulanabilmesi için, genç oyuncular tarafından tercih edilen bir takım olmanız gerekiyor. Galatasaray’ın ve Fatih Terim’in asıl sınavı bence tam olarak bu noktada başlıyor. Galatasaray, bu genç futbolcular için Avrupa’nın 5 büyük ligine açılan bir kapı olma görevi görebilirse, Fatih Terim’in hayalini kurduğu hem yarışmacı hem de yüksek bonservis geliri elde eden finansı güçlü bir takım haline gelebilir.