Fenerbahçe Başkanı Ali Koç'tan olağanüstü genel kurulda flaş açıklamalar

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Ülker Stadı'nda gerçekleştirilen olağanüstü genel kurulda açıklamalarda bulundu.

Son Güncelleme:

Fenerbahçe Kulübünün olağanüstü genel kurul toplantısı, çoğunluğun sağlanmasıyla başladı.

Ülker Stadı'nda gerçekleştirilen genel kurulda Fenerbahçe Başkanı Ali Koç'un açıklamaları şu şekilde:

"Değerli kongre üyelerimiz, Türkiye'nin en büyük ailesi Fenerbahçe'nin sevgili mensupları, karşımda gördüğüm pankartlar beni ve arkadaşlarımı duygulandırdınız. Zaten dik durduk, eğilmedik sıkıntı buradan doğuyor. Teşekkür ediyorum, bence pankartı kaldıralım. Tüylerim diken diken oluyor.

Olağanüstü bir kongreye, olağanüstü olağanüstü olağanüstü katılım. İşimiz çok, anlatacağımız ve konuşacaklar çok. Olağanüstü diyorum, Olağanüstü Genel Kurul olduğu için değil. Mübarek ramazan ayında çok kısa süre içinde tribünleri bu şekilde doldurmanız olağanüstü. Bu sayıyı yakalayamamamızı isteyen düşmanlarımız vardı. Bu katılımla düşmanı, trolleri boşa çıkardınız. Helal olsun size.

"DİK DURDUK, EĞİLMEDİK! SIKINTI DA BURADAN DOĞUYOR"

Camia olarak uzun yıllardır hukuki, ekonomik, sosyal birçok alanda ağır bir mücadeleyi sürdürmek zorunda bırakıldık. Zaten bugün burada, bu şekilde bulunmamızın sebebi de pervasızca ve namertçe emeğimizin ve hakkımızın gasp edilmesinin karşı sürdüreceğimiz mücadelenin yöntemini ve olası sonuçlarını değerlendirmek ve kararlaştırmak için buradayız. Dik durduk, eğilmedik! Sıkıntı da buradan doğuyor!

"NE SESİMİZİ DUYAN VAR, NE UTANAN, NE SIKILAN"

Son maçımızda Trabzonspor ile, dünyanın hiçbir normal ülkesinde tamamlanmasına izin verilmeyecek bir maçı, bir kez daha oynamak zorunda bırakıldık. Daha evvel, birçok kez yaşadığımız gibi, bir kez daha planlı bir organizasyonla emeklerimiz çalınmaya teşebbüs edildi. Korkarım bunlar sezon sonuna kadar devam edecektir. Bu yaşananlar, birazcık vicdanı olan herkesi rahatsız edecek boyuttadır. Ne sesimizi duyan var, ne utanan, ne sıkılan!

"BİZLERE ARTIK YETER DEDİRTTİ"

Bugün burada olağanüstü toplanmamızın sebebi sadece o maçta yaşananlar değil, çok daha fazlasıdır. Son maçlarda kaybettiğimiz 3 şampiyonluk, sözde şike kumpası, kirli ittifaklarla şampiyonluklarımızın çalınması, saha içinde insanları çıldırtan kararlar, TFF ve kurullarının çifte standart yaptırımları, başarı için her yol mübah anlayışı ile kin ve nefret kusan bazı rakipler ve saymakla bitmeyecek birçok olay. Bizlere artık yeter dedirtti. Gerçek anlamda yeter, o bildiğiniz yeter değil!

"20 YILDIR HAKSIZLIKLARA MARUZ BIRAKILDIK"

Biz camia olarak bana göre akılalmaz bir sabır gösterdik. Sağduyu ile yıllarca bize yapılan haksızlıkları haykırdık. Ülkemizi planlı bir şekilde, daha önce de yaptıkları gibi futbol üzerinden kaosa sürüklemeye çalışanlar var dedik ve diyoruz ancak ne sesimizi duyan var ne utanan ne sıkılan! Kısacası dünyanın hiçbir ülkesinde yaşanmamış, yaşanmayacak ve yaşanmasına izin verilmeyecek anormalliklere ve haksızlıklara 20 yıldır maruz bırakıldık. Bu duruma tepki göstermemek, hayatın olağan akışına aykırı. Onun için bugün buradayız.

"BARDAĞI TAŞIRAN SON DAMLA OLMUŞTUR"

Trabzonspor maçında yaşadıklarımıza değinmek istiyorum. Bu bardağı taşıran son damla olmuştur. Maç sonrasında yaşananlar organize ve planlı bir şekilde gerçekleşmiştir. Bu herhangi bir futbol maçında yaşanan olaylardan ibaret değildir. Açık ve net söylüyorum, bu duruma göz yumulmuş ve müsaade edilmiştir. Böyle düşünüyoruz çünkü gergin geçeceği belli bir maçta valilik ve emniyet müdürlüğü gereken güvenliği sağlayamamıştır. Bugün genel kurul toplantısındayız, İstanbul Emniyet Müdürlüğü çok daha iyi bir güvenlik tedbiri almıştır!

"BU MAÇTAN BERİ YURTDIŞIYLA TEMAS HALİNDEYİZ"

Biz bu maçtan beri yurtdışıyla temas halindeyiz. Niye temas halindeyiz çünkü başımıza gelecekleri bildiğimiz için. Gözlemciler hatta yabancı gözlemciler hakeme tam puan vermişlerdir. Bizim temasta olduğumuz gözlemci uzmanlar, "Bu Avrupa'da olsa hakemin lisansı iptal olur" diyorlar ama TFF'nin getirdiği neredeyse tam puan vermiş!

"HER GECE YATARKEN BİZİ DÜŞÜN"

Tek önceliği futbolcularımıza ceza verdirmeye çalışan rakiplerimizi de not ettik. Ancak bir tanesi var. Lügattaki kelimelerin insan versiyonu olsa bu, yalanın insan versiyonu olurdu. Yanında bir de suç makinesi terbiyesiz, utanmadan bir de TV'ye çıkıyor. Trabzon'da yaşanan olaylar için sadece 'Olmamalıydı' deyip, 15 dakika bizim futbolcularımıza nasıl ceza verilmesi gerektiğini, o yarım aklıyla satır arası mesajlar vermeye çalışıyor.

Koskoca camiana yaptığın kontratlarla, verdiğin bilgilerle yalanı dibine kadar soktun ama bakalım nereye kadar. Fenerbahçe seni de not etti. Sen camianda popüler olabilirsin ama her gece yatarken bizi düşün. Özellikle de benim başkanlığım bitince.

"ONLARIN ANLAYIŞINA GÖRE OYUNCULARIMIZ KAÇMALIYMIŞ!"

TFF'miz, onların anlayışına göre oyuncularımız kaçmalıymış! Kaçsalarmış bütün bunlar yaşanmazmış! Herhalde futbolcularımızın uslu uslu dayak yemelerini bekliyorlardı! Kahramanca armamızı temsil ettiler orada!

"GEÇMİŞİ BU KADAR MI ÇABUK UNUTUYORSUNUZ?"

En kabul edemediğim bu kanallarda ve benzerlerinde işlenen, "Fenerbahçeli futbolcular saha ortasında sevinmemeliymiş" Onların bir futbolcusu açıklama yapıyor, "Ben hayatımda böyle bir şey görmedim" diyor. Daha 3 ay önce burada aldığınız galibiyeti kutladınız. Bu kadar mı geçmişi çabuk unutuyorsunuz? Mert Hakan eli cebinde gelmiş, neresinde gelseydi!

Fenerbahçe'nin ülkesi ve vatanı için duruşu apaçık ortadayken, bu maçtan sonra tek bir siyasi partiden, devlet erkanından, TFF'den veya herhangi bir futbol paydaşından, geçmiş olsun mesajı gelmemesi son derece manidar ve bir o kadar da derin anlam taşımaktadır.

"AMA SANMAYIN Kİ DEVAM ETMEYECEKLER"

Pendikspor maçı, 2006'daki Denizli maçından daha çok durdu. Orada hedefe ulaşamadılar. Trabzon maçında da şampiyonluk yolculuğumuza engel olamadılar. Ama sanmayın ki, teşebbüs etmeye devam etmeyecekler. Biz oraya gidiyoruz, yönetimler arasında bir sıkıntı yok, sahada oyuncular arasında sıkıntı yok, böyle gerginlik, böyle olaylar, daha yakın zamanda başka bir İstanbul takımıyla 5-1 yenildiği zaman tribündeki görüntüler, hayret verici!

"HAYATIMIN EN BÜYÜK GURURUNU YAŞATTINIZ"

Niye hep Fenerbahçe yaşamış? İşte onun için biz bugün buradayız. Bugün burada tepkimizi adaletsizliğe, haksızlığa, isyanımızı göstermek için toplandık. Benim için şahsim için söyleyebilirim, yönetim kurulundaki tüm arkadaşlarımız bunu söyleyebilir, bugün burada, en azından şahsım için söylüyorum, hayatımın en büyük gururunu yaşattınız.

Buraya gelip bu haksızlığa karşı isyanınızı göstermek için. Allah hepinizden razı olsun. Bunu görünce, Fenerbahçe'nin hiçbir zaman sırtının yere gelmeyeceğini görüyorum! Fenerbahçe tek başına da olsa dimdik ayakta duracağının en güzel ifadesi bugün burada bu topluluktur. Sizlerin başkanınız olmaktan iftihar ediyorum.

"TARİHTEN HİÇ DERS ALMAMIŞSINIZ"

Neden hep Fenerbahçe? Bize neyin diyeti ödetilmek isteniyor! Bu haksızlıklar ne zaman son bulacak! 100 yıllık kulüpleri birbiriyle çatıştırarak futbol üzerinden yeni bir toplumsal kaos mu çıkartmaya çalışıyor birileri? Bu saldırıyı planlayanlar, siz Fenerbahçe'nin tarihine hiç baktınız mı? Henüz 11 yıllık kulüpken bile işgal kuvvetlerine boyun eğmeyen Fenerbahçe'yi bu zorbalıklarla teslim alabileceğinizi sanıyorsanız, çok yanılıyorsunuz! Tarihten hiç ders almamışsınız!

"BİZE YAPILANLAR BİR KONSORSİYUM"

Bize yapılanlar bir konsorsiyum! Hedef hep Fenerbahçe! Acaba biz ligden çekilsek kimin otobüsüne kurşun atacaklar? Kimin başkanına kumpas kurup cezaevine atacaklar! Hangi takımı linç etmeye çalışacaklar!

"GENEL KURUL KARARINI ALMAK ZORUNDAYDIK!"

Bu genel kurul kararını almak zorundaydık! Bir gece önce gördüklerimiz, yaşadıklarımız ve bundan sonra bize yaşatacaklarını tahmin ettiğimiz için. En kısa zamanda genel kurulu toplayıp Fenerbahçe'nin bir ve tek vücut olduğunu gösterip gerekli adımları atmak için, en iyi kararın genel kurula gitmek olduğuna karar verdik. Bu süreçte öfkeyle, heyecanla, kızgınlıkla, düşünmeden, taşınmadan burada sizlerin huzuruna çıkmadık.

"FUTBOLCULAR 'ŞAMPİYON OLACAĞIZ' DEDİLER"

Pazar akşamı Samandıra'ya gittik ve futbolcularımız, İsmail Kartal hocamız, teknik kadro, hepsiyle bir odaya girdik. Kaptanlar söz aldı, hocamız söz aldı. Onlar doğal olarak, Trabzon'dan olağanüstü bir kenetlenme ile gelmiş ve, "Sonuna kadar emeğimizle, terimizle, kanımızla, mücadele etmek istiyoruz. Şampiyon olacağız" dediler.

"HİÇBİR ŞEY YAPMAMAK EN KÖTÜ TERCİHTİR"

Tek tek opsiyonlara girmeden özet görüşleri paylaşacağım. Hiçbir şey yapmamak, yapılabilecek en kötü tercihtir, muhakkak bir şey yapmalıyız dendi. Ne yapılacaksa, kademeli, ölçülü ve zamanlaması doğru olmalı dendi. Kamuoyuna ve yetkililere en güçlü mesajı verirken, bize de en az zarar veren formülleri seçmeliyiz dendi.

En uç opsiyonlardan biri olan ligden çekilme, hepinizi anlıyorum. Bu tiyatronun figüranı olmayalım diyorsunuz. Ama figüran olmamakla, meydanı boş bırakmamak arasındaki dengeyi de iyi düşünmemiz gerekiyor.

"LİGDEN ÇEKİLME EN SON ADIM OLMALI"

Şampiyonluk şansımız devam ederken, yılmadan sonuna kadar mücadele edip, meydanı boş bırakmayalım, ligde kalan maçlara genç takım ile çıkalım. Ligden çekilmeyi sezon sonunda bir kez daha değerlendirelim. Ligden çekilme, bu sezonun tüm emeklerini çöpe atmak olur. En kararlı adımları atalım, ligden çekilelim. Buna mukabil yine bir görüş, en kararlı adımları atalım, ligden çekilme dahil olacaksa da en son adım olmalı.

"BU GÖRÜŞ AĞIR BASTI"

Bu görüş çok ağır bastı, ligden çekileceğimizi faaliyetleri donduralım. Benzer sorunları yaşamaya devam edeceğiz diyenler oldu. Lige genç takımla devam edelim, Süper Kupa ve Avrupa'ya A takımla çıkalım görüşü oldu. Şimdi bizim görüşümüz, bu konuyla ilgili, futbol faaliyetlerini askıya almayı şu anda hiç değerlendirmiyoruz.

"ASKIYA ALMAK DEMEK, AMATÖR KÜME DEMEK"

Bunun için hazırlıklı olmamız gerek. Faaliyetlerimizi başka bir alanda devam ettireceğimiz alanda hazırlık olmamız gerek. Buradaki haksızlık devam ederse, bir bacağımız yurt dışında olsun görüşü var. Ancak askıya almak demek, amatör kümeden başlamak demek tekrar hazır olduğumuzda. Bunu da aşarız bir nebze. Süper Lig'de bir kulüple birleşiriz. Ama bunların en ince ayrıntısına kadar düşünülmesi gerek. Doğru düzgün bir yurt dışı yapılanmamız, bu konuyu gündemimize getirmiyoruz.

"UEFA İLE KONUŞTUK"

Ligden çekilmenin ikinci yöntemi, üst üste iki maça çıkmamak. Hukuken ne demek, öncelikle UEFA ile konuştuk. Gayriresmi görüş aldık. "Biz bu sene ligden çekildik. Ama seneye ikinci ligdeyiz, Avrupa'da oynayabilir miyiz?" Bu tamamen yerel federasyonun kararı dediler.

Bu alternatifte Avrupa'nın ne olacağı belli değil. Yöneticilerimize 3 ay ile 1 yıl arası hak mahrumiyeti verilmesi söz konusu. Biliyorsunuz, 7405 sayılı spor yasası gereğince, beş senede toplam iki yıl, bir seferde bir yıl hak mahrumiyeti alanların yöneticilik sıfatı düşmektedir. Mücadele ettiklerimizle ellerine büyük bir koz veriyor oluruz. Onlara keyfi bir şekilde yöneticiliği düşürme hakkı vereceğiz.

"İKİ OPSİYONUMUZ VAR..."

2 Nisan akşamına kadar Urfa'ya seyahat planı yapmayın, bilet almayın diye. En sonunda 2 Nisan gecesindeyim. Aynı çağrıyı yine yapıyorum. Urfa'ya seyahat planı yapmayın, Süper Kupa biletlerini rezerve etmeyin.

İki opsiyonumuz var, biri Süper Kupa maçına hiç çıkmamak birisi ise U19 ile çıkmak. Yaptığımız görüşmelerde radikal bir karar alınacaksa Süper Kupa ile başlanmalı dendi. Ben buna arkadaşlarımla beraber sonuna kadar katılıyorum. İlkesel sebeplerle katılıyorum. Ülke puanı, vatan millet sakarya diyeceksin, helal olsun diyeceksin, ondan sonra da 'rakibiniz kabul etmedi' diyeceksin.

"YENİ FORMATI FENERBAHÇE'SİZ YAPSINLAR"

Bir karar vermeliyiz, Turkcell Süper Kupa maçına hiç çıkmama veya U19'la çıkma. Süper Kupa'ya çıkmazsan Türkiye Kupası ve Süper Kupa'ya katılamama. Yöneticilere 1-3 yıl hak mahrumiyeti, bizi yakalamışken bırakmazlar. Mali açıdan çok büyük bir bedeli var mı, bilmiyoruz. Geliri yok, onu biliyoruz. Bütün organizasyon için yapılan masrafları karşılamak zorundayız.

"TÜRKİYE KUPASI KÜLLİYEN ZARAR"

Süper Kupa maçına U19 ile çıkma opsiyonunu sizlere soracağız! Önümüzdeki sene Türkiye Kupası'na katılmama, sizlere soracağımız üçüncü opsiyon. En az 2 sezon Türkiye Kupası'na katılmama düşüncesindeyiz. Türkiye Kupası külliyen zarar. Önümüzdeki sezon yeni bir format oluyor, Fenerbahçe olmadan yapsınlar o formatı.

"YAYIN HAVUZUNDAN KEŞKE ÇIKABİLSEK"

Faili meçhul olayı çözülene kadar Trabzon'a gitmeyelim opsiyonu var. Bu aklımıza yatan opsiyon. Sadece 3 değil, 6 puan etkileniyor. Buraya bir müddet U19 Takımı ile gidelim deniyor. Ona zamanı gelince bakarız. Yayın havuzundan keşke çıkabilsek. 3 misli gelir sağlayabiliriz. Kanunen sıkı sıkıya bağlanmış bir durum. O mümkün değil."

Sonraki Haber