Efsaneler tarih yazıyor ama altın çağ kapanıyor... Peki 'yeni çağ' neye benzeyecek?
Serena, Nadal, Federer, Djokovic dörtlüsünden Nadal, dörtlünün tek neferi olarak gittiği Avustralya'dan tarihi zaferle dönüyor. Finalde iki set geri düşmesine rağmen yendiği Daniil Medvedev ise her şeye rağmen tenisin yeni çağının muhtemelen en önemli ismi olacak. Peki yeni çağ neye benzeyecek?
Teniste herkes için bir şeyler vardı. Roger Federer'in “Ekselansları” lakabını sonuna kadar hak eden elegantlığı, Rafael Nadal'ın rakibini adeta cezalandıran kuvveti, Novak Djokovic'in sonsuz kararlılığı ve Serena Williams'ın sarsılmaz, mutlak dominasyonu...
Son yirmi yıl boyunca profesyonel tenis, adeta oyunun 21. yüzyıldaki halini tanımlamak için bir araya gelmiş farklı tarzlarda ve kişiliklerde olağanüstü dört sporcuyla altın çağını yaşadı.
TARİHİN EN BÜYÜKLERİ ARASINDALAR...
Yaklaşık aynı dönemlerde kortları domine eden bu dört isim de kariyerleriyle bırakın tüm zamanların en büyük tenisçileri olmayı, tüm zamanların en büyük sporcuları arasında tartışmasız bir şekilde yer alacaklar.
Ancak zaman değişiyor... Koronavirüs de bu değişimi hızlandırdı elbette.
Üst üste ikinci büyük turnuvada Federer ve Williams yer alamıyor. Avustralya'nın sıcağında olmak yerine 40'ındaki ikili şu an evlerinde sakatlıklarından tamamen kurtulmaya çalışıyor. Muhtemelen bu ikiliyi bir daha en üst düzeyde tenis oynarken göremeyeceğiz. Malum Novak Djokovic de Avustralya'da yok...
Dünya 1 numarasının kortlara ne zaman ve nasıl döneceği hala belirsiz. Şu an aşı karşıtlarının kahramanı konumunda olan Djokovic'in başka ülkelere de girişi engellenebilir. Bu, Federer ve Nadal ile olan tüm zamanların en çok Grand Slam kazanan oyuncusu yarışında Djokovic'i olumsuz etkileyebilir.
Dörtlüden sadece Nadal, Melbourne'e gitti. 2021'in büyük bölümünde ayağındaki sakatlıkla uğraşan 35 yaşındaki Nadal, bu dörtlünün neden hala büyüleyici olduğunu gösterir bir şekilde finale kadar yükseldi. Finalde de Daniil Medvedev'i 2-6 ve 6-7 ile geri düşmesine rağmen sonraki iki 6-4, son seti ise 7-5 alarak 5 saat 24 dakikada mağlup etti. Ancak biliyoruz ki yakın zamanda bu tablo tamamen ortadan kalkacak.
NEREDE BU GENÇLER?
Teniste artık neye güvenebiliriz? Hiçbir şeye...
Bu süperstar dörtlünün baş döndürücü gücüne tanıklık ettiğimiz o dönem geride kaldı. Hatırlıyor musunuz Naomi Osaka tenisin yeni süperstarı olacaktı? 2021'de elde ettiği Avustralya Açık zaferinin üzerinden 10 yıl geçmiş gibi...
2021'de Fransa Açık'ı omuzlarında hissettiği büyük endişe ve depresyonu dile getirerek adeta terk etti. Wimbledon'da oynamadı ABD Açık ve Tokyo 2021'e ise erken veda etti. Melbourne'de ise 3. turda dünya 60 numarası Amanda Anisimova'ya kaybetti.
Peki geçen yaz beklenmedik bir şekilde ABD Açık'ta finale yükselmeyi başaran Leylah Fernandez ve Emma Raducanu'yu hatırlıyor musunuz? O zamandan beridir ikisi de açıkçası ortada yok. Fernandez geçen hafta ilk turda elendi; Raducanu ise ikinci turda...
Belki de tenis dünyasındaki bu belirsizlik ortamında bir hayır vardır! En büyük yıldızların gölgesinden kurtulunca daha geniş bir kadro coşku yaratıyor. Anisimova, Osaka'yı geçerken ya da 27 numaralı seribaşı Danielle Collins finale kadar yükselirken...
Haliyle tek kadınlarda odak Ashleigh Barty'ye döndü. Tek erkeklerde ise 2021 ABD Açık finalinde Novak Djokovic'i yenerek Sırp tenisçinin 21. Grand Slam zaferi hayaline darbe vuran Daniil Medvedev spot ışıkları altındaydı. Bu iki oyuncu oyunun iki standart belirleyicisi olabilir.
'KÖTÜ ADAM' OLMAYA HAZIR!
Barty işin Federer gibi elegant tarafında. Medvedev ise turnuva boyunca olağanüstü bir oyun sergilerken antipatik olmaya, tenisin yeni “kötü adamı” olmaya da hazır bir görüntü çiziyor. Esprili, konuşmaktan çekinmeyen bir tip.
Avustralya Açık izleyicisinin bu yıl maçlardaki inanılmaz tezahüratlarları birçok oyuncunun olduğu gibi Medvedev'in de tepkisini çekti. Hatta bir kort içi röportajında Rus tenisçi sert konuştu:
“Bunu herkes yapmıyor. Yapanların muhtemelen IQ'ları düşük.”
Federer'in ya da Nadal'ın taraftar için böyle bir şey dediğini hayal edebilir misiniz? İmkansız. Ama belki bu iyi ve enerji verici bir değişikliktir. Evet, bir nesilden vazgeçmek zor. Finalde seyircilerin çok çok açık bir şekilde Nadal'ı desteklemesinin sebeplerinden biri de bu.
Ancak öyle ya da böyle yeni bir nesil geldiği aşikar. Yapmak gereken tek şey bu eğlenceli sporun yeni neslini kucaklamak, sabırla beklemek ve güzel öykülere tanıklık etmeyi ummak.
*Bu haberdeki bilgilerin büyük bir kısmı The New York Times'ta “Is Tennis Moving Into a New Golden Age? We Can Only Hope” başlığıyla yayınlanan makaleden derlenmiştir.
Kaynak: Web Özel