Çok da uzak bir geçmiş değil! Şutları çıplak elle çıkarıyorlardı...

Kaleci eldivenleri bugün neredeyse her halı saha maçında kullanılıyor. Hatta pek çok kaleci hafızalarımıza meşhur penaltı kurtarışlarını yapmadan önce eldivenlerini düzelttiği görüntüsüyle kazınmış durumda. Ancak kaleci eldivenlerinin yaygınlaşması biraz yeni bir durum.

Son Güncelleme:

İnanması güç ama kaleci eldivenlerinin yaygınlaşması 1960 ve 1970'leri buluyor. Ondan önce kaleciler şutları çıplak elleriyle kurtarmak zorundaydı. Her ne kadar kaleci eldiveni patenti 1885'te alınmış da olsa bu eldivenlerin yaygınlaşması on yıllar sürdü. Bugün geldiğimiz noktada tekstil mühendisliği ve gelişmiş sanayi sayesinde birbirinden farklı özelliklere sahip kaleci eldivenleri bulmak mümkün.

Mevcut bilgiler, ilk kaleci eldivenini üreten markanın İngiliz William Sykes olduğunu gösteriyor. Şirket, deriden yaptığı eldivenin dış kısmına Hindistan'dan ithal ettiği kauçuğu dikerek, kalecilerin ellerinin iyi bir şekilde korunması yolunda ilk adımı attı.

İLK KİM KULLANDI?

Arşivler kaleci eldivenini ilk kullanan kişi konusunda ise farklı cevaplara sahip. Çoğunluk bu ismin Arjantinli Amadeo Raul Carrizo olduğu konusunda hemfikir.

Arjantin'in en köklü futbol takımlarından River Plate'te oynayan Amadeo Raul Carrizo, düzenli olarak eldiven kullanan ilk kaleci olarak biliniyor. Carrizo, 1945-48 yılları arasında River Plate'te, sonrasında Alianza Lima'da forma giyiyor ve 1970'te Millionarios'da oynadığı sırada jübilesini yapıyor. Sıra dışı bir oyuncu olarak ifade edilen Carrizo, 25 yıllık kariyeri boyunca penaltı alanının dışına çıkmak gibi pek çok yeniliği futbola kazandıran bir sporcu. Savunmaya daha dahil oynayan ilk kaleci olduğu da ifade edilen Carrizo'nun kaleciliği “yeniden tanımladığı ve sonsuza kadar değiştirdiği” belirtiliyor.

Eldivenin kumaşının türünden kalıbına kadar her şey topun tutuşunu etkiliyor. Fotoğraf: Reuters

Öte yandan, bazı arşiv kayıtları da İskoç kaleci Archie Pinnell'in 1890'ların ortalarında eldiven giydiğini yazmakta. Gallerli kaleci Leigh Richmond Roose'un da Carrizo'dan yaklaşık 40 yıl önce eldiven kullanmaya başladığı dile getirilmekte. Roose'un havanın kötü olduğu günlerde beyaz eldivenlerini giydiği ve aslında çıplak elle oynamayı tercih ettiği biliniyor.

HAVA KÖTÜYKEN KULLANILMIŞ

Patent alınmasından yaygınlaşmasına kadar geçen sürede kaleciler hava yağmurlu ve soğuk olmadığı zamanlarda eldiven takmıyordu. Eldivenin “normalleşmesi” 1960'ları, iyice popülerleşmesi 1970'leri, bir ihtiyaç olarak kabul görmesi ise 1990'lı yılları buluyor (FIFA'nın kurallarında eldiven hala zorunlu donanımlar arasında yer almıyor). Hatta 1900'lü yılların ilk yarısında pek çok kaleci, Roose gibi çıplak elle daha iyi oynadığı kanaatine sahip. Fakat o günlerden bu yana futbol da kalecinin oyundaki konumu da tekstil teknolojisi de bir hayli değişti. Özellikle 1980'lerden itibaren spor kıyafet markaları arasında en iyi eldiveni üretme yarışı başladı. Bugün dev markalar, en iyi kaleci eldivenini üretme konusunda rekabet yürütüyor, en rahat ve fonksiyonel eldiveni yaratmak için tekstil sanayinin imkanlarını seferber ediyor. 1990'lı yıllarda eldivenler bileklerinden cırtcırtlı iken, bugün dışarıdan kışlık eldivenlerle neredeyse aynı.

Avustralyalı 25 yaşındaki kaleci Kieran Brown, Youtube kanalında yayınladığı videolardan birinde kaleci eldivenlerinin evrimini anlatıyor ve eski eldivenler ile bugünün eldivenlerini kıyaslıyor. Kieran Brown, eldivenlerin özelliklerini, rahatlık, topu yakalama, kavrama, dokunma ve şutları durdurma olarak sınıflandırıyor.

Topun düştüğü derece yükseldikçe top elden daha geç düşmüş oluyor. Fotoğraf: Youtube.com/@KieranBrown

Çıplak elle top kurtarmayı deneyen Brown, eldivensiz oynamanın düşünüldüğü kadar kötü olmadığını kaydediyor. Brown, çıplak elle oynamanın asıl soğuk havada çok zorlayıcı olduğunu kaydediyor ve 1960'larda üretilen eldivenlerin sınıfta kaldığını dile getiriyor. Brown, eldivenlerin tutuşlarını ise elini ters çevirdiği sırada topun elinden düştüğü açıyı ölçerek belirliyor.

Brown'un hesaplamalarına göre, top çıplak elden 41 derece eğiklikte düşüyor. 1960'ların eldiveninde bu derece 32, 1980'lerin eldiveninde 37, 2010'ların eldiveninde 32, 2021 üretimi eldivende ise 72 olarak ölçülüyor.

Teknoloji geliştikçe eldivenlerin evriminde de şu değişimler göze çarpıyor:

📌Hafifleme;

📌Ergonomik dönüşüm (eli ve parmakları daha iyi sarma ve benzeri);

📌Avuç içine ilave edilen materyallerle topu daha iyi tutma;

📌Avuçta yer alan ve topun darbesini yumuşatan pedler.

Kaynaklar: The Guardian, FIFA, Youtube, Premierfootballuk.com, Soccerwhizz.com

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber