Ali Koç'tan Aziz Yıldırım'a yanıt: Yüzünüze bakıp söylemek istiyorum...
Fenerbahçe Başkanı ve seçimlerde Aziz Yıldırım'la birlikte başkan adayı olan Ali Koç, kongrede konuşma yaptı. Stadı terk eden Aziz Yıldırım'a seslenen Koç, "Bu çağrı bir daha olmayacak. Akşam buluşalım. Söyleyemediklerimi yüzünüze bakıp söylemek istiyorum" dedi.
Fenerbahçe Başkanı ve seçimlerde Aziz Yıldırım'la birlikte başkan adayı olan Ali Koç, kongrede konuşma yaptı.
Ali Koç, Aziz Yıldırım'ın kongrenin yapıldığı stadı terk etmesi ve ardından yaptığı açıklamalara yanıt vererek, "Teşekkür edeceklerine devamlı belden aşağı vuruyorlar. Suratlarına bakarak gerçekleri söyleyecektim ama orası bomboş. Yoksunuz burada. Sayın Başkan çok geç değil, akşam istediğiniz yerde çıkalım. Bu çağrı bir daha olmayacak. Akşam buluşalım. Söyleyemediklerimi yüzünüze bakıp söylemek istiyorum" dedi.
Koç'un açıklamaları şöyle:
Bugün ne yazık ki evdeki hesap çarşıya uymadı. Buraya geldiniz, 9 bin kişi bugün gelmiş, geldiniz gerek sayın Aziz Yıldırım'ı gerek şahsımı desteklediniz. Sayın Aziz Yıldırım'ı destekleyenlere de teşekkür ediyorum. Fenerbahçe demokrasisine hep beraber değer kattık. Çok farklı bir gün bekliyorduk. Özellikle ben. Niye farklı bir gün bekliyordum? Çünkü 6 senedir hayal ettiğim, çok istediğim buluşma bugün gerçekleşecekti ama olmadı, yine olmadı. O kadar çok şey söylendi ve yapıldı ki son 6 ayda ama özellikle son 2 haftada, insan olan insan bunlara cevap veremediği zaman atılan iftiralarda söylenen yalanlarda 1 gram bile doğruluk payı olmadığı zaman isyan ediyorsunuz. Ben bugün on binlerce kongre üyemizin huzurlarında Fenerbahçe'nin bundan sonraki 3 yıllık liderini seçecek olan sizlere en doğru bilgilendirmeyi sunmayı hedefliyordum. En büyük hayalim 3 sene sonra kayıtsız şartsız son 6 senede benim arkadaşlarımı destekleyen, yeri gelince ağır eleştiren insanlara bundan 3 sene sonra iyi ki yapmışız, iyi ki dayanmışız, bakın iş nereden nereye geldi. Ama bununla beraber karşıma kaldırım taşı çıksa dahi ona oy verirdim diyen pek çok sebeple eleştiren bir kısmı haklı sebepler, kayıtsız şartsız beni ve arkadaşlarımı istemeyenlerin de iyi ki adam dayanmış şimdi biz de onu destekleyelim der hale gelmeleri. En büyük isteğim bu.
Ben mertçe savaşmayı, insanların gözünün içine bakarak mücadele etmeyi, arkadan konuşmadan bir insan olarak söyleyeceğim şeyleri söyleyeceğim kişi burada olmadığı için, yüzüne bakamayacağım için ne kadarını söyleyebilirim ona da emin değilim. Biz devasa bir gücüz. 6 seneyi beraber geçirdik. Bana sorarsanız futbol dışında 6 senenin geldiğimiz nokta itibarıyla çok önemli mesafeler kat ettiğimizi özellikle finans ve stratejik konularda. Bununla beraber yine futbol dışında tüm takım branşlarda çok büyük başarılar elde ettiğimiz, ezeli rakiplerimizi ya ezdiğimiz ya da onlarla yarışmadığımız alanlarda da başarı sağladık.
Benim ağzımdan şöyle yaptık böyle yaptık duymayacaksınız. Fenerbahçe Başkanıysan renklerin için elinden ne geliyorsa yapmak zarureti zaten vardır. Biz bu bilinçle hareket ettik. Bilerek isteyerek Fenerbahçe'ye hiçbir şekilde yanlış yapmadık. Biz kulübü aldığımızda Avrupa'nın en kötü kulüplerinden biriydik finansal olarak. Sonra pandemi oldu, faizler uçtu, enflasyon uçtu, kur 5'lerden 35'lere geldi. Bütün kontrolümüz dışındaki olaylara rağmen biz bugüne geldik. Allah bir daha bize o günleri göstermesin. Kulübü batmış hale getirenler, kendi ağzıyla batmış diyenler, bu durumlar yokken kulübü bu hale getirdiler. Teşekkür edeceklerine devamlı belden aşağı vuruyorlar. Suratlarına bakarak gerçekleri söyleyecektim ama orası bomboş. Yoksunuz burada. Sayın Başkan çok geç değil, akşam istediğiniz yerde çıkalım. Bu çağrı bir daha olmayacak. Akşam buluşalım. Söyleyemediklerimi yüzünüze bakıp söylemek istiyorum. Benim bu kulüpten alacak 1 kuruş param yoktur.
Biz sizin gibi Fenerbahçe'yi gündelik savrulmalarla, popülist söylemlerle, hiçbir zaman gerçekleştirilmeyecek vaatlerle değil, somut planlar çerçevesinde geleceğe hazırlamaya çalıştık. Geldiğimizde hiç manevra alanımız yoktu. Çivi çakmadılar diyor, çivi çakacak alan mı bıraktınız?
Sayın Acun Ilıcalı nasıl bir takım kurmak istediğimizi net şekilde söyledi. Ben onun kadar açık sözlü değilim. O olacakları rahat söylüyor. O söylediği zaman da genelde oluyor. Çok çok iyi bir takımı zaten halihazırda iyi olan takıma monte edip önümüzdeki sezon bambaşka seviye, mutluluk, bambaşka bir Fenerbahçe'yi hep beraber yaratacağız. Öyle bir takım kuracağız ki size şampiyonluk sözü vermemizi gerektirmeyecek.
Hepimiz Jose Mourinho'ya inanıyoruz, şimdiden ailemizin parçası haline geldi. Bu kadar mı önemli her yol mübahtır kazanmak için. Siz başkanlığını yapmak istediğiniz kurumu nasıl şikayet edersiniz. Sizin pazarlık yapmadan bol keseden attığınız rakamı biz pazarlıkla indirince tek aklınıza gelen 'açıktan para vermişler' demek midir? Siz pazarlık etmediniz ya? Aynı İrfan Can'da olduğu gibi. SPK'ya şikayet ettiniz. Allah'tan kimse ciddiye almadı. Nereden nereye sayın Aziz Yıldırım.
"ADAY OLMAMIN 3 SEBEBİ VAR"
Ben neden aday oldum, neden karar değiştirdim? 3 sebebi var. Son derece basit.
1 - Pek çok konuşmacının anlattığı kulübümüzü bu duruma getiren zihniyetten, köhne yönetimden, kendi malı gibi yöneten insanlardan kurtarmak için, o zihniyetin dönmemesi için aday oldum. 6 sene boyunca bir kere teşekkür etmediniz, bir kere yanımızda olmadınız. Trabzon'da bizi suçladınız. 3 Temmuz'da neler yaşadığımızı siz biliyorsunuz. Bana kaçtı dediniz. Şu andaki Yüksek Divan Kurulu Başkanı'na dedirttiniz. Kaçmadım. Dimdik yanınızdaydım. Başkan değildim, yönetici değildim, kapı kapı dolaştım. Onu da beğenmediniz. Ya siz ne yaptınız 6 yıl boyunca. Mağlubiyetlerden sonra restoranlarda resim vermek dışında ne yaptınız? Utanmadan sıkılmadan seçim kazanmadan bana ima yaptınız.
2 - Türk futboluna musallat olmuş bir yapı ile sürdürdüğümüz ve taşların yeni yeni yerinden oynamaya başladığı mücadelemizin yarıda kalmaması için aday oldum. Bu bir yol haritası. Öyle kolay değil takımı ligden çekmek. Fenerbahçe Başkanı kuru sıkı ateş etmez diyor, siz hiç ateş ettiniz mi? Büyükekşi için yerli yerinde duruyor dedi biri, durmaması için her şeyi yapacağız. Bu işi Avrupa boyutuna taşıyınca bakın nasıl taşlar yerinden oynayacak. Biz bu saldırıları niye yaşıyoruz? Çünkü biz Fenerbahçe'yiz. Fenerbahçe bu Cumhuriyet'in bütün ilkelerini damarlarında yaşamaktadır. Ben başkan olduğum sürece şampiyon yapmazlar sözlerim isyan ifadesiydi, camiayı ayağa kaldırmanın hedefiydi. Teslimiyet, umutsuzluk değildi.
3 - 6 senedir güzel işler yaptık. Başlattığımız işleri bitirmek istiyoruz. Size şu sözü vereceğim. Fenerbahçe ekonomik olarak Türkiye'nin en güçlü kulübü olmalıdır. En iyi ekonomiyi bırakmak için önce bankalar birliğinden çıkmamız lazım. Biz henüz ana para ödeyemiyoruz, hep faiz. Hükümetimiz güzel bir anlaşma yaptı, zor anlaşma onun gerçeklerini yerine getiriyoruz. Nasıl? Halka arz oranı en düşük kulüp Fenerbahçe. Stat ismimizi seneye yenileyeceğiz. 10 yıllık 90 diyelim yine ama 90 olmaz bu sene. Bankaya vereceğiz bu geliri. O zaman çok daha sağlıklı seviyeye düşecek borç oranımız. O da yetmedi gayrimenkullerimiz var. Sayın Başkan şampiyon yapmaya geliyorum ne borcu diyor. Biz hem şampiyon yapmalı hem de sağlıklı bir omurgayı oluşturmalıyız.
Bu sabah bir tatsızlık yaşandı, yaşanmasaydı keşke. Bu bir strateji midir, mağduriyet midir bilmiyorum. Eş dost arıyor yarın gelmiyorum, Bodrum'a gidiyorum diyor. Bu hatayı yapmayın. 25-30 bin kişinin buraya gelmesi gerekiyor. Oldubitti havasına girmeyin. Pazartesi sabahı yepyeni bir yolculuğa hep beraber çıkacağız. Bu çağrıyı Aziz Yıldırım'a da yapmak istiyorum. Benim babam "bana bu hayatta affedilmeyecek hiçbir şey yoktur" dedi. Hem de ne zaman söyledi biliyor musunuz? Rahmetli büyük babamın naaşı çalınmıştı. 8 ay bulunmamıştı.
25 kişiyle kürsüyü işgal etmenize hiç gerek yoktu. 'Ali Koç kavga ederim dedi' dedi. Tam öyle değil. Geldiniz, elimi sıktınız, hayırlı olsun dediniz. Ben de 'kavga çıkacaksa çıkacak' dedim. "Genel kurula gelirim ama kendi emniyetlerini sağlayabilirler mi, konuşursam neler olabileceklerinin farkında değiller mi? Uğur Bey ve Ali Bey 20-30 kişi arasında dağıldı" dediniz. Siz neymişsiniz ya. Biz kavga falan yapmak istemiyoruz ama her zaman insanları korkmakla, dağılmakla vs. suçluyorsunuz. Siz kongreye gelirseniz biz niye kendimizi korumak durumda kalalım ki? Divanlık seçimine itiraz ediyorsunuz, hepimizi zan altında bırakıyorsunuz. Çift kol kaldırdılar diyorsunuz. Bakın kim çift kol kaldırdı?