Cemile Timur (36), atletizm branşıyla ilgilendiği sırada, 19 yaşında, 2008 yılının Nisan ayında Hakkarigücü Spor Kulübü'nü kurarak, yöredeki kız çocuklarını futbolla tanıştırdı. Timur'un, köylerden gelen kız çocukların ailelerini güçlükle ikna ederek oluşturduğu takım, 10 yıl bölgesel ve 2'nci Lig'de mücadele ettikten sonra 2017-2018 sezonunda Kadınlar Futbol Süper Ligi'ne yükseldi.Cemile Timur'un başlangıçta 8 kız sporcu ile kurduğu kulübün altyapı dahil toplam futbolcu sayısı 300'e ulaştı. Timur, Kadın Futbolcular Derneği'nin kadın futbolunu desteklemek amacıyla önceki gün Ankara'da düzenlediği 'Kristal Ayaklar' ödül töreninde, Hakkarili ve civar bölgedeki kızların futbolla buluşmasına sağladığı katkılar nedeniyle 'Kristal altın kalp' ödülüne layık görüldü. Timur, ödülünü Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş'ın elinden aldı.Cemile Timur, kadın futboluna yönelik görünürlüğün artırılması ve kadın futbolunun gelişimine katkı sunmayı hedeflediklerini belirterek, "Futbol hayatıma Nisan 2008'de başladım. 8 kız çocuğunun macerasıyla, sayımız gün geçtikçe 20'lere, 30'lara, 40'lara yükseldi. Bu şekilde Doğu Anadolu'da ilk takımı olarak yeşil sahalarda yerimizi aldık. Futbol, oyuncularıma çok şey kattı. Özellikle kız çocuğunun geleceğiyle alakalı adımlar attım. Bu anlamda gerçekten çok mutluyum ve çok sevinçliyim. Pişman da değilim. Bir daha olsa bir daha aynı şekilde yaparım. Futbola olan tutkum da çok fazlaydı. 'Neden futbol takımı olmasın’ diyerek yola çıktık. Şu an altyapımız çok geniş. Her sene de bölge şampiyonlarıyla başa baş rekabet içinde gençlerimizi yetiştiriyoruz" dedi.Süper Lig'e yükseldikleri 2017-2018 yılında takımın forvet transferini annesi Bilnaz Timur'un altınlarını satarak gerçekleştirdiklerini söyleyen Cemile Timur, en büyük destekçisinin ailesi olduğunu ifade ederek, şunları söyledi: "Küçük yaşta spora girdiğimden beri annem ve babam bu anlamda gerçekten beni yalnız bırakmadı. Onların sayesinde şu an bu durumdayım. Ailelerin bu anlamda sahiplenmesi çok önemli, kız çocuğunun futbol oynaması özellikle Doğu Anadolu Bölgesi'nde çok zor. Onları sahaya çekmek, kazanmak büyük bir uğraş ister. Büyük bir çaba ister." "Ailelerden aslında bir beklentimiz pek yok. Önemli olan bizlerin, eğitmenlerin, hocaların, genç kızlarımızın yüreğine tutunmaktır. Onların geleceğine yön vermektir, diye düşünüyorum. Süper Lig'e çıkarak ilk hayalim gerçekleşti. Benim ikinci bir hayalim, Süper Lig'de şampiyonluk, ülkemizi en iyi şekilde Avrupa Şampiyonası'nda temsil etmek istiyoruz.""Kadın olmak, gerçekten zor. Kadının futbol oynaması, yeşil sahalara adım atması, krampon giymesi, şort giymesi inanılmaz derecede zor. Bu çevrenin etkisi, baskısı altında kalan kız çocuklarını özellikle sahaya çekmek çok zordu. Bunun için bir uğraş gerekiyor, bir destek gerekiyor. Sadece bizle bitmiyor aslında. Bizim ülkemizin her anlamında bu işe gönül vermiş iş insanlarına, anne-babalara ihtiyacımız var." "İlk sene kurulduğumuz zaman açık söyleyeyim, çok büyük zorluklar yaşadık. Anne baba çocuğunu göndermiyordu. 'Benim kızım şort giyemez' diyordu. Doğu Anadolu'da, kız çocuğunun küçük yaşta, erken yaşta evlendirilmesi gerçekten zor bir durum ve o anne babayı ikna etmek, o çocuğu ikna etmek de çok kolay olmadı. Bunun için büyük bir uğraş verdim. Bu anlamda evlere kadar gittik. Yeri geldi, anne babayla sohbet ettik, çocuklarla sohbet ettik, gelecek vadettik. İleriye dönük hayallerinin olabileceği anlamında, 'Siz büyük işler başaracaksınız, genç kızlarımızsınız' diyerek, kızlarımızı bir şekilde futbola kazandırdık. Altyapılarımız şu anda çok güçlü."